içine default hale dönme kaçmış iyiye yolculuk.

uzun ve kısa yolları var, tek başına ve kalabalıkla yapılanı var, bilimsel, felsefi var oğlu var, binlerce yolu var bunun.

ama yolun sonunda kimse yok doktor, o ne olacak?
onu kim iyi edecek? sen mi?
adını yazamıyorum daha aklıma, sen mi?

boşver be doktor o ve ben aynıyız, sadece sordum.

yoksa ben zaten geberiyorum.
devamını gör...
ölümün direncini kırma.
ilaç lazım, doktor lazım. bazen biri çıkar karşınıza beklenmedik zamanda. kendi acılarımızda oyun oynarken çekip çıkarmaya çalışır bizi o durumdan. sarılmak lazım.
devamını gör...
iyileşmek kadar bu dünyada güzel olan başka bir süreç var mıdır?
yeniden çiçek açmakla, bahar güneşine yeniden selam vermekle aynı duygu.
yatılan kış uykusundan kalkıp şöylee güzelce gerinmek gibi. ohh miss.
zihnen ve ruhen rahatlarken bunun bedene de yansıması. kusurların giderek kaybolması, cildin daha parlak ve ışıl ışıl olması, belki iç organlarda oluşan ufak tefek ağrıların bile zamanla geçmesine sebebiyet verebilir. mucize gibi adeta.
içini sıkan kaygılar, endişeler, şüpheler bitmiş, çıkmaz sokaklar ardına kadar aralanmış artık önünü görebiliyorsun. dinginlik eski ritmine geri götürmüş seni.
ne diyebilirim ki, kendime yeniden hoş geldim. *
devamını gör...
başkalarının açtığı her yarayı kapatırım ama kendimi deştiğim yerler dikiş tutmuyor.
devamını gör...
neden iyileşiyoruz acaba? 3 gündür bunu düşünüp içiyorum. dert girmişse bedene, neden savaşıyoruz? demek ki, miadımız doluyor.

tükendi nakdi ömrüm diyor. doğal olarak bitiyor dünyevi yaşam. uzatma bunu, yapay yapay, zor bir oyunda save alıp, yanınca tekrar başlar gibi...

gerek yok.
devamını gör...
püf. aşırı popüler kavram. iyileşmek istemiyorsun yaşadıklarını hiç yaşamamış gibi hissetmek istiyorsun. bu yüzden de iyileşemiyorsun.
devamını gör...
sadece görünen yaralar mı iyileşir ya görünmeyenler?
bir akşam vakti evin yakınındaki parkta oturup gökyüzüne bakarken, onlarca yıldızın ya da bilimsel adı neyse, nasıl da güneşten aldığı ışığı yansıttığını düşünürsün aptalca.
oysa romantik bir bakış açısıyla ah nasıl da parlıyorlardır.

ve öyle çoklar, dokunamıyorsun bile ama oradalar.sen ufacık bir organizmasın bu dünyada,bunu anlıyorsun.

milyarlarca insanın içinde bir tanesinin kaş çatışı,gözlerinin önünde başkasını sevişi, seninle sevişirken başkasına ağlaması kalbini ufak ufak sızlatıyor.yalan söyleme.

ama zamanla iyileşiyorsun çünkü alışıyorsun.

babanın sevgisizliğine,annenin zorluğuna, etrafındaki onca insana rağmen yalnızlığına alışıyor ve iyileşiyorsun.

ta ki o başkaları gibi sevilmediğini hissettiğin küçük bir ana kadar. kazıyor resmen görünmeyen yaralarını ve sinir uçların yemeyip içmeyip kalbine koşuyor özlesin,acı çeksin diye.

iyileşmek de geçici, kötü anlar da geçici. her şey geçici.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"iyileşmek" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim