izban'da kapı hemencecik açılsın diye düğmeye basma telaşı

vardır böyle bir telaş çeşidi. izban'a binersiniz, ineceğiniz yere varınca kapının açılmasını sakince beklersiniz ve kapı açılınca milletin inmesini beklemeden hemen kendisi binmeye çalışan kurnaz kişilere hiçbir cevap veremeyip sessiz ve kınayıcı bakışlar atar ve uzaklaşırsınız ortamdan. yani ben böyle yaparım şahsen. ama işte böyle yapmayanlar var ve bu durum beni şaşırtmamakla birlikte delirtiyor. mesela ineceğimiz durağa geliyoruz, bekliyoruz kapının açılmasını, herifçioğlu basıyor ortadaki düğmeye. e ne işe yaradı kardeşim şimdi senin bu aceleci hareketin? o düğmeye basmasan kapı 5 saniyede açılır, basınca yine 5 saniyede açılıyor.

hadi senin gönlünü yapalım da 4,8 olsun. ne oldu
peki o kalan 0,2 saniyede? neyi değiştirdin be adam? yahu biraz kalıpların dışına çıkın artık ya. biraz kendiniz olun. orada bir düğme var diye illa basmak zorunda değilsiniz, nasılsa ineceksiniz ey insanlar! yahu bir insan kapının önünde beklerken biri "düğmeye bassana evladım!" diye azarlayacak da hiç olmadık yere bir tartışmanın öznesi olacağım diye gerilir mi? geriliyorum hiç inanmazsınız. biliyorum çünkü, o potansiyel var halkımda. sırf durduğum yerde durarak bile bir şeyleri yanlış yapmış, müspet yöntemlere uymamış olabilirim. fakat tam tersini yapsam, bassam o kahrolasıca düğmeye, bu sefer de düğmeye basmanın gereksizliği ve kapının nasılsa açılacağı hakkında bedava konferanslar dinleyebilirim izban sakinlerinden. bu da mümkün. bense yaptıklarımın acımasız sorumluluklarını üstlenmemek için hiçbir şey yapmıyorum.

sonra yanımdaki 60 yaşında gösteren kır saçlı chp'li amca işgüzar bir kahramanlıkla o düğmeye basıyor ve gururlu, dimdik bir duruş ediniyor kendine. ben yine aynı fikirdeyim, yine o düğmenin hız ve kapı açılışı konusundaki işlevsizliğinden muzdaribim. fakat bunu belli ederek chp'li amca ve diğerlerinin tepkisini çekmekten korkuyor, suskunluklara bürünüyorum. ve şikâyetçi iç sesimi "evet ya böyle bir düğme vardı, neden basmadım ulan allah kahretsin!" hak vermesine ve hayıflanmasına çeviriyorum. izban'dan iniyor ve sessiz ama çabuk adımlarla gidiyorum...

izmir’e yeni gelenlerin yaptığı şeydir.
ayrıca o şey her neyse bilmiyorum ama bir düğme değil bence çünkü basınca herhangi bir ses çıkmıyor, tık etmiyor. bir buton değil yani daha doğrusu. kırmızı olunca kapının açılmayacağını bilerek başka bir kapıya gidebilmek için yapılmış da olabilir. (bence bu cümlede bir anlatım bozukluğu var))
ne lan o şey? tilt oldum durduk yere