izlanda

365 bin nüfusu olan, dünyanın en yaşanılabilir ülkelerinden. doğası çok güzel.

hiçbir özelliği, güzelliği gözüme gelmez ama ülkede sivrisinek olmaması başlı başına cezbediyor beni.
yaşanacak ülke.

değişik bir ülke, haritada bile bağımsızlığını ilan etmiş. yanardağların en aktif olduğu yerlerden biri olduğu için yeraltı sularında sıcağın, ikliminden dolayı da soğuğun hissedildiği, buz ve ateş ülkesi. fantastikliğin zirve yaptığı yer.

gayzeri bol, ormanı az, buzlu viking adası.

floki’nin yerleştiği temellerini attığı ülke

izole konumundan ötürü güvenli gibi görünse de aktif yanardağları yüzünden onlarca saatli bombanın üzerinde oturan bir ülke. ülkenin en aktif yanardağlarından olan ve en son 2011'de patlayan grímsvötn'ün yakın zamanda yeniden patlayacağı ve birkaç saat sürecek yer sarsıntılarına neden olacağı ön görülüyor.

kaynak: www.ntv.com.tr/galeri/dunya...

derelerin buzulların altından açtığı ice cave adı verilen tünellerde yürüyebileceğiniz ülke.

gitmeyi istediğim yerdir. hatta imkân olsa ömrümün sonuna kadar yaşayabileceğim yerdir.

kuzey ışıkları ve fiyortlarını görmek istediğim yer. çok da soğuk. ısınmasını bekliyorum. türkiye ısısına gelsin gideceğim.

mutluluklar ülkesi.

(bkz: huzur izlanda)

iç çekerek fotoğraflarına baktığım yer.

nato'ya üye olup resmi ordusu bulunmayan tek ülkedir.

1627 yılında küçük murat reis komutasında osmanlı-cezayir korsanları tarafından sefer düzenlenen ülkedir. 26 gün süren sefer sonucunda ganimet ve köleler ele geçirilmiştir.

atlas okyanusu'nun kuzeyinde, kuzey kutup dairesi'nin hemen dışında bulunan bir ada ve bu ada üzerinde bulunan bağımsız cumhuriyettir.

ülke başkenti reykjavik'tir. batısında grönland, doğusunda iskandinav yarımadası vardır.
güney kıyıları dışında adanın çevresinde fiyort adı verilen derin koylar bulunur.
alçak kıyı ovaları haricinde ülkenin büyük bölümünü, üzerinde hiç kimsenin yaşamadığı ve hiçbir bitkinin yetişmediği yüksek bir yayla kaplar. bu yaylada yükselen dağlardan bazıları hâlâ etkin olan yanardağlardır. gayzerler bakımından oldukça zengin bir ülkedir.

gayzerlerden borularla taşınan sıcak sudan özellikle evlerin ısıtılmasında yararlanılır. yanardağlar ve sıcak su kaynaklarının bulunduğu bu adanın sekizde biri buzullarla kaplıdır. "buz ülkesi" anlamına gelen adına karşın, izlanda'nın iklimi gulf stream etkisiyle ılıman geçer. ülkede kış mevsimi çok soğuk geçmez; yaz mevsimi de hiçbir zaman sıcak değildir.

izlanda, bitki çeşitliliği ve yabanıl yaşam bakımından çok çeşitlilik göstermez. adaya ilk yerleşim, 874 yılında, norveç kralı birinci harald ile çatışmaya giren bir grup iskandinav soylusunun ingolfur arnarson'un önderliğinde buraya yerleşmesiyle başlar.

adaya ilk yerleşen iskandinavyalılar, evlerini volkanik sıcak su kaynaklarının bulunduğu güzel bir koyda kurdular. buraya "dumanlı koy" anlamına gelen "reykjavik" adı verildi.
onların ardı sıra norveç'ten, danimarka'dan, hebrid adaları'ndan ve irlanda'dan başka gelenler de oldu.

buraya yerleşen ada halkı, balıkçılık, avcılık ve hayvancılık yaparak yaşıyordu. x. yüzyılın sonlarına doğru yaklaşık beş yüz izlandalı, kızıl erik'in önderliğinde adadan ayrılıp grönland'a yerleşti. devam eden bin yıl boyunca adada anlaşmazlıklar ve iç çatışmalar yaşandı.

diğer yandan, izlanda'yı yönetimi altında tutmak isteyen iskandinav ülkelerinin ekonomik ve ticari ambargo uygulamaları, salgın hastalıklar, kıtlık ve şiddetli yanardağ patlamaları ülkede ölümlere ve göçe neden oldu.
xvııı. yüzyılda birçok izlandalı batıya göç etti. geride kalanlar, büyük önderleri jon sigurdsson'un çabalarıyla yavaş yavaş toparlanmaya başladı.

1874'te izlanda parlementosu kuruldu, ama 1903'te izlanda'ya iç işlerinde özerklik verilinceye dek ülkeyi kopenhag'daki izlanda bakanlığı yönetti.
1918'de, `izlanda ile danimarka arasında 25 yıl süreli bir antlaşma yapıldı ve izlanda'nın danimarka ile birlikte hareket eden bağımsız bir devlet olması kararlaştırıldı.
25 yılın ardından, 1944'te yapılan referandumla izlanda bağımsız bir cumhuriyet oldu. izlanda'nın eski devlet başkanı vigdís finnbogadót'tir, avrupa'da ve dünyada demokratik rejimle cumhurbaşkanlığına seçilen ilk kadındır.
aynı zamanda, 1980 - 1996 yılları arasında peş peşe üç kez devlet başkanı seçilerek, izlanda'nın bugüne kadar en uzun süre görevde kalan seçilmiş lideri olmuştur.

kocaman bir kaplıca olan soğuk ülke. yanardağlar nedeniyle de zaman zaman çok deprem oluyor. en son faaliyete geçen yanardağın lav püskürtmesinden önce birkaç hafta sürmüştü depremler.

erkek soy isimlerinin sonunda yer alan -son eki oğlu anlamına gelir. örnek olarak jóhannesson, yani johannes'in oğlu.
kadın soy isimlerinin sonunda yer alan -dottir eki kızı anlamına gelir. örnek olarak jakobsdóttir, yani jakob'un kızı.

bu kelimelerin ingilizce ve almancası ise neredeyse fonetik olarak aynıdır.
örnek olarak almanca sohn, tochter.
ingilizce ise son, daughter.

son olarak izlanda dendiğinde aklıma gelen yanakson'un bir fotoğrafını bırakmak istiyorum.

avrupa'nın seyrek nüfuslu ülkelerinden biri olan ada. genellikle faal yanardağlarıyla biliriz.

lakabı ateş ve buzun efendisi olan izlanda, okyanusun ortasında kar ve ateşin arasında küçük bir yerde bulunmaktadır. 360 bin nüfuslu olması sebebi ile dünyanın en seyrek nüfuslu yerlerinden birisidir. dünyanın en güvenli yeri olduğundan dolayı silahlı askerler bulunmamaktadır. volkanik bir özellik taşıyan izlanda'da patlamaya hazır 200 yanardağ bulunmaktadır. çok fazla şelale ve yer altı suları olduğundan izlanda'nın elektriği %100 kendileri elde ediliyor. yer altının sıcak olması nedeni ile bolca sıcak su havuzları bunuyor ve yemeklerini gömerek pişirebiliyorlar. eğitime ve spora büyük önem veriyorlar. soyadı burada geçerli değildir. soyadı olarak babalarının veya annelerinin adını kullanıyorlar. geceli havayı süsleyen kuzey ışıkları mükemmel bir hava katıyor.

hiç bir zaman gidemeyeceğimiz yerlerin arasında.

dünyanın en huzurlu, az nüfusu olan soğuk, ada ülkelerinden birisidir.