yaratılış sütunları’nın en hd fotoğrafını bizlere sunan uzay aracı.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
stephan'ın beşlisi'nin kozmik dansini daha net ortaya cikaran teleskop.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
2 saat önce yörüngesinde saptanamayan bir değişiklik olmuş. ve yönü dünyaya doğru dönmüş. ve yanında şu anda kimliği belirlenemeyen bir cisim duruyor..

aman allahım neler oluyor..
devamını gör...
ispanyol dansçı ngc 1566 namı diğer harika bir galaksi resmi ile james webb yine saldırıyor.buradan

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
son verilere göre evrenin oluşumundan 500 milyon - 1 milyar yıl sonra oluşmuş 6 yaşlı galaksi keşfettiği söyleniyor. bu galaksiler ilginç yapan şey ise kısa sürede nasıl bu kadar yaşlanabildikleri. zira varsayıldıkları boyutlara ulaşabilmeleri için geçen sürenin daha fazla olması lazımmış. bu durumda ise iki teori ortaya çıkıyor; ya evren bildiğimizden daha yaşlı ya da evrenin erken safhasında oluşan galaksiler ve bugünlerde gözlediğimiz galaksiler oluşum şekli olarak birbirinden çok farklı.

iki türlü de ilginç bir gelişme.

meraklıları için bilimsel yazı;

www.nature.com/articles/s41...
devamını gör...
son verilerin tam da beklenildiği gibi sonuçlandığı teleskop.
#1752563
bu soruların beklendiğini zaten bu entryde yazmıştık, entryden 12 ay sonra bahsi geçen anomali tespit edilmiş. ilkel kara delikler, klasik hesaplamalardan 100 kat daha fazla kütleye sahip. peki maddenin bu kadar az olduğu evrenin ilk çağlarında bu kara delikler bu kadar çok maddeyi nereden bulup yuttu? üstelik karadeliklerin girdabındaki galaksiler de tıpkı içinde bulunduğumuz samanyolu gibi gelişimini tamamlayıp son evresine ulaşmış galaksiler. yani evrenin ilk 600 milyon yılı, sanki «minimum»2 milyar yıldır varmış gibi davranıyor.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

görselde görülen galaksiler evrenin ilk 600 milyon yılına ait. normalde bu galaksiler mavi görünmeli idi. çünkü bu galaksideki yıldızların genç ve sıcak olması lazım-dı çünkü henüz az önce oluştular. genç ve sıcak yıldızlar ise mavi renktedirler. yaşlandıkça kırmızılaşırlar. görüntüdeki galaksi kıpkırmızı. yani bu galaksiler yap yaşlı yıldızlar ile dolu... ne kadar da korkunç bi görüntü, dimi?

bu durum bugünkü görece daha yakın olan ultra super kütleli karadeliklere bakıldığında tahmin edilebiliyordu, dün itibarıyla jwst gözlemiyle kanıtlanmış oldu. bu da daha iyi ve daha yeni soruların önünü açmış oldu. (bkz: evrenin yaşı) (bkz: big bang teorisi) (bkz: big bang'in uzaklığı)
(bkz: kara delik)
devamını gör...
kızılötesi ışıkları algılayan dürbün. televizyonlar da kızılötesi algıladığı için aslında her tv bir james webb tespitinde bulunmama neden olan dürbündür aynı zamanda.
devamını gör...
atmosfer dışı teleskoplardan biri. genellikle kısaca jwst deriz (james webb space telecope'un kısaltılmışı).

hubble uzay teleskobu gayet başarılı işler çıkardı ama optik teleskop olduğu için görebildiği içerik kısıtlıydı. kızılötesi ve morötesi bölgelerde de ufak tefek faydalar sağladı ama ağırlık, görünür ışıktaydı. jwst ise daha büyük aynayla kızılötesi bölgede çalışıyor. daha büyük ayna demek, daha çok veri demek.

bazı eleştirilere denk geliyorum "sadece bir galaksi fotoğrafı çekmiş. ne işe yarayacak sanki?" şeklinde. öncelikle, bu teleskoplar fotoğraf çekmiyor. fotoğraflar tek karelerden oluşur. bu tip teleskoplar yüzlerce, binlerce görüntüyü mozaik şeklinde birleştireceğimiz veriler elde eder. varsa, aradaki gereksiz sinyaller arındırılır ve görüntüler birleştirilerek tek bir fotoğraf karesiymiş gibi sonuç alınır. ayrıca görüntüler çoğunlukla renkli olmaz. siyah beyaz veriler, bilim insanlarına istedikleri bilgiyi sağlamak için yeterlidir. sonradan, kimyasal içeriğine uygun olacak biçimde, bu işle uğraşan sanatçılar tarafından renklendirilir.

bazı insanların "sadece bir galaksi/yıldız" deyip geçtiği şey, evrenin geçmişine bakmak olduğundan, kozmoloji açısından kıymetlidir. bu tür veriler, evrenin nasıl oluştuğu hakkında daha çok bilgi edinebilmemizi sağlayabilir. bu sayede, evrendeki temel kuvvetlerin başlangıçtaki durumunu anlayabilir, fizik yasalarını daha iyi kavrayabilir ve bu yasaları insanların hayatına entegre ettiğimiz tüm teknolojik ve bilimsel gelişmelerde daha verimli kullanabiliriz. ayrıca kozmolojik gelişmeler kısa vadeli günü kurtarma çalışmaları değildir. eğer insan milyarlarca yıl daha var olmaya devam ederse, güneş'in bir kırmızı dev hâline gelmesi, samanyolu galaksisi ile andromeda galaksisi'nin birleşmesi gibi olaylarda dünya'nın sağlam kalacağının ve insanların sonunun gelmeyeceğinin garantisi yok. dolayısıyla evreni anlamaya ve uzak mesafelere seyahat etmeyi sağlayacak en ufak bir ipucu bulmaya çalışmak, senin benim değil çok daha sonraki kuşakların hayatını kurtarabilecek bir eylem.

doğrudan insan yaşamına olan etkileri dışında, kozmolojiye de yararları var. bu fgörseller ve veriler sayesinde, evrenin kökenlerini daha iyi anlayabilir, nasıl var olduğunu ve öncesinde herhangi bir şey olup olmadığını çözebilir, başka gezegenlerde yaşam olup olmadığı sorusunun cevabına yaklaşabiliriz. yıldızların oluştuğu bölgelerden yola çıkarak onların ve dolayısıyla evrenin gerçek yaşını daha isabetli şekilde hesaplayabiliriz. kara deliklerin yapısını daha iyi anlayabiliriz.

bazen de eleştiriler "bununla uğraşana kadar şu hastalığa çare bulun" şeklinde bir tuhaf hâl alıyor. öncelikle, hastalıklara çare bulmak için de tıp denilen alan var. gök bilimcileri hastalık çaresi bulmamakla suçlamak biraz anlamsız. ikincisi, görevleri bu olmasa da gök bilimciler, daha doğrusu astronotlar, uluslararası uzay istasyonunda birtakım tıbbi deneyler de yapıyorlar ve bu şekilde yapılan deneyler sayesinde , dolaylı da olsa bazı rahatsızlıkların tedavisi için ilerleme kaydediliyor. örneğin uzayda uzun süre kalınması durumunda yaşanan kas ve kemik kayıpları nedeniyle yapılan deneyler, yaşlılığa bağlı benzer durumların nasıl tedavi edileceğine ışık tutuyor. kütle çekimsiz ortamda yetiştirilen protein yapıları üzerinde yapılan deneyler, parkinson, alzheimer gibi hastalıkların tedavisine katkı sağlıyor. bağışıklık sistemiyle ilgili de çalışmalar var.

bunlardan bağımsız olarak, bugün kullandığımız birçok teknolojik aygıt, uzay araştırmaları sayesinde girdi hayatımıza ya da bu sayede daha da geliştirildi. gelişmiş haberleşme ve gps teknolojisi, su arıtma cihazları, kablosuz süpürgeler, insülin pompası, fotovoltaik piller, yangına dayalı malzemeler, duman dedektörü bunlardan sadece birkaçı.

bir başka eleştiri "burnumuzun dibindeki okyanusları çözemedik. o kadar uzaktaki cisimleri nasıl çözelim?" şeklinde. uzaktaki cisimleri çözmek için çok zahmet etmenize gerek yok çünkü astronomi demek ışık demek. ışık, oturduğunuz yerde ayağınıza kadar geliyor ve siz onun verdiği bilgiler üzerinden çok şey öğrenebiliyorsunuz. uzayla, evrenle ilgili şu ana dek duyduğunuz her şeyin kökeninde ışığın getirdiği bilgiler var. okyanuslar öyle değil. sizin bizzat oraya gitmeniz ya da oraya sizin yerinize gidebilecek aletler üretmeniz gerekiyor. oradaki ekstrem koşulların da uzaydakinden farkı yok. nasıl ki kalkıp güneş'in üzerine iniş yapacak araç üretemiyorsunuz ve bazı engelleri aşamıyorsunuz, okyanuslarda veya yerin altında da şu anki teknoloji ile aşılması güç olan koşullar var. okyanus dipleri karanlık olduğundan, oradan ışık alarak benzer araştırmaları oturduğunuz yerden yürütemiyorsunuz. maliyetler de pek ucun değil elbette. mesela triton submarines'in iki kişilik limiting factor adlı aracının maliyeti 50 milyon dolara yakındı. okyanusları araştıran en meşhur kurumlardan biri olan national oceanic and atmospheric administration'ın bütçesi 6,8 milyar dolar kadar ama bu para sadece derin deniz araştırmaları için kullanılmıyor. ayrılan bütçe çok fazla kola dağılıyor: hava tahminleri, uydu verileri, iklim izleme araştırmaları vesaire...

konu dağıldı. toparlayayım. jwst şimdilik 10 yıl kadar görevde kalma beklentisiyle gönderildi uzaya. 10 yıl sonra eğer sistemleri hâlâ iyi şekilde işliyorsa, bazı diğer uzay araçları gibi, çalışmaya devam edeceğini tahmin ediyorum.
devamını gör...
hocam bir şey sormak istiyorum, şu aya gidilip gidilmediği hakkında...bu teleskop şu malum abd bayrağını görüntüleyebilir mi? cevap evetse neden böyle bir şey yapıp konuyu kapatmıyorlar? (dm den engelliyim)
edit: teşekkürler, evrim ağacı aynı açıklamayı yapmıştı ama onlar tersten gitmişti, bayrağın boyu değil de teleskopun lensi ne kadar büyük olmalıyı hesaplamışlardı ve o büyüklükte bir lensin yapılamayacağını söylemişlerdi.
sonuç: göremeyeceğiz şu bayrağı...
devamını gör...
stephen hawking ilk kez tarih verdi. dünyanın geleceği konusunda hazırlıklı olmamız gerektiğini belirten ünlü astrofizikçi, “100 yıl içinde dünya’yı terk etmemiz gerekebilir” dedi.
2117 yılına kadar dünyayı terk etmemiz gerektiğini söyleyen ingiliz bilim insanı stephen hawking, buna gerekçe olarak nükleer savaş ihtimallerini, küresel ısınmayı ve genetik olarak tasarlanan virüsleri gösterdi. 75 yaşındaki hawking, daha önce de dünya’yı tehdit edebilecek nitelikte asteroidler ve aşırı nüfus artışı konusundaki endişelerini dile getirmişti.
(bkz: https://indigodergisi.com/2...).
devamını gör...
şimdilik en büyük teleskop. bu kadar ünlenmesinde yapımının gecikmesi de var.

bunu aya tutsak, bayrağı da görmüş olsa inanmayacak olan yine inanmaz. inanmayak isteyen için veri boldur muhtemelen zaten. ayrıca bu alet 10 yıl gibi çok kısıtlı bir süre çalışacak. kimse bir gerizekalı aya gidildiğine inanılsın diye koca aleti aya tutmaz mümkün olsa bile. onun yerine gider kara delik falan başka bir şey inceler.
devamını gör...
kokoreci türkler buldu...!!

not; bazı yazıları gördüm ve bu cümleyi yazdım ,bilimsel bilgi verene teşekkürler bilimden öte yol yok ama yazdığım da doğrudur.
devamını gör...
#2810022
insanlığın uzay konusunda ne kadar da az geliştiğinin bir ispatı olan bir çeşit gözlük. evet teleskop dediğin özünde motorlu bir gözlük işte. bize göre çok gelişmiş tabii. ama uzaya çıkınca ne kadar da az gelişmiş olduğumuzu da bize gösteren bir alet.
abd veya başka bir ülke olması önemli de değil, konu insanlığın bilimde gelebildiği seviye.
insanoğlu kendi minicik mavi gezegeninde 10 milyar dolar gibi büyük bir bütçeyle yapa yapa bir motorlu gözlük yaptı.
gönderdi bunu uzaya şimdi ondan gelecek verilere odaklandı.

ne kadar çaresiziz.
evrende ne kadar da ufacığız.
kapımızın önünü temizlemeyi bırak sürekli pislete pislete bir hal olduk yüzyıllardır.
ondan sonra da uzaya , uzaya da denemez tam olarak kendi güneş sistemimize gidip koloni kurmaktan bahsediyoruz.
gittik diyelim mars' da kurduk koloni.
çorapsızım 500 yılda orayı da çöplüğe çevirmeyi beceririz biz.

oysa ki uzaya harcanan bu kaynaklar ve akılla önce gezegenimizi düzgün kullanmaya çalışsak zaten buradaki ömrümüz 500 sene uzayacaktır.
500 seneye de zaten güneş sistemi dışında da bir yaşam formu oluşturabilecek teknolojik seviyeye ulaşmış da olabiliriz.

bunu birbirimizin kafasına bombalar yağdırmadan, çocuklarımızı öldürmeden becermek varken, önce bahçeni pislet sonra yan bahçeye zıplamanın yolunu ara.

abd demiyor mu ay 'da veya başka bir kütlede bulunan maden bizimdir, çin de demiyor mu hayır bizimdir ve diğeri de demiyor mu tüm insanlığın ortak malıdır.

bizler hala bulunmamış, dünyaya getirilmemiş madenin kavgasını yapan kafalara sahipken, ne kolonisi ne andromeda' sı.
devamını gör...
m51 galaksisinin fotoğrafını çekmiş. harikulade….

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

orjinal boyut ve ebat için;

esawebb.org/media/archives/...
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"james webb uzay teleskobu" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim