john carter iki dünya arasında

john carter diye bir adam var. gözünü bir açıyor mars ta. marsta da üçlü bir savaş var. john önce değişik bir yaratiklarin içinde kalıyor. çünkü carter iyi zıplıyor savaşıyor. o ara başka kötüler bir gezegeni ele geçirmeye çalışıyor. iyilerin gezegeninde bir prenses var güzel. onun da peşinde kötü bir adam var.
carter prensese yardım ediyor ve asik oluyor.
böyle devam ediyor film. bir kaç kez izledim tv de denk gelince. sonu da değişik bitti ama devamı gelecek şekilde bitti. sonu devam etmeliydi kaldığı yerden.
bilim kurgu fantastik macera aksiyon filmi işte.

hiç sıkılmadan izlenebilecek film, keşke devamı olsa da izlesem dedim, carter marsa gidince ne oldu? ne kadar zaman geçti de gitti? kafamda deli sorular.

aşırı pr yapılmıştı bu film için. ciddi anlamda bir bütçesi var. yanılmıyorsam dönemi itibariyle bütçesi hollywood'da ilk 10'a giriyordu. fakat gişede bekleneni verememişti.

filme gelirsek uyarlama bir senaryo. sanıyorum 1900'lerin başında yazılmış bir fantastik-bilim kurgu romanından uyarlanmış.

uyarlama olduğu için hikayeyi eleştirmek doğru gelmiyor. o dönemin hayal gücü ile yazılmış. fakat oldukça basit olduğunu söyleyelim. senaryo daha akıcı ve döneme uygun olarak geliştirilebilirdi. 1900'lerin başında yazılmış bir hikayeyi direkt olarak 2000'lere uyarlayamazsın. hele ki 100 yılda gelişen teknolojik gelişmelerden sonra...

büyük beklentiye girmeden izlenebilir. hatta oldukça akıcı, keyif de alınabilir. ama hiçbir zaman kült statüsüne gelebilecek bir film değil. o yüzden devamı çekilirse sadece hayal kırıklığı olur.