1.
aynı zamanda kadınların oy kullanmasına yönelik kanun teklifi sunan ilk milletvekilidir. john stuart mill (1806-1873), kapitalizmin önde gelen savunucularından birisiyken son dönemlerinde fikirleri sosyalist düşünceye kaymıştır.
devamını gör...
2.
üniv. de duvarda asılı fotoğrafıyla ilk ders günü hatırası olarak özçekim yaptığım*ingiliz filozof, ekonomist.
"mutlu bir domuz olmaktansa, mutsuz bir insan olmak yeğdir; mutsuz bir sokrates olmak da mutlu bir aptal olmaktan iyidir. eğer aptal ya da domuz bundan farklı görüşteyse, bu onların sorunun sadece bir yanını bilmelerinden ileri gelir. ötekiler ise her iki yanı da bilmektedir." john stuart mill / faydacılık
"mutlu bir domuz olmaktansa, mutsuz bir insan olmak yeğdir; mutsuz bir sokrates olmak da mutlu bir aptal olmaktan iyidir. eğer aptal ya da domuz bundan farklı görüşteyse, bu onların sorunun sadece bir yanını bilmelerinden ileri gelir. ötekiler ise her iki yanı da bilmektedir." john stuart mill / faydacılık
devamını gör...
3.
faydacılık adlı kitabında formüle ettiği ve faydacılık olarak bilinen ahlaki kuram ile özdeşleştirilmektedir.; burada "en büyük mutluluk" ilkesini ileri sürmektedir. buna göre, eylemler eğer mutluluk getirecekse doğru, eğer mutluluğun tersini getirecekse yanlıştır.
devamını gör...
4.
erkekten feminist olur mu? liberal feminist olur mu ? gibi soruların cevabıdır .
deneyci , ayakları yere basan felsefesi ile bir liberal olmamdan payı büyüktür.
deneyci , ayakları yere basan felsefesi ile bir liberal olmamdan payı büyüktür.
devamını gör...
5.
ingiliz filozof, sosyolog, politikacı. bireysel özgürlük savunucusu, liberalizme temel bir katkı sağlamıştır.
devamını gör...
6.
john stuart mill şöyle demişti:
üniversitelerin asıl amacı, insanların geçinmesine yönelik bilgilerin öğretilmesi değildir. amaç yetenekli avukatlar, doktorlar ya da mühendis yetiştirilmesi de değil. asıl amaç, yeterli ve kültürlü insanlar yetiştirilmesidir.
ama eğitimin metalaştığı, ticarileştiği ve pisaya toplumunun fabrikası haline geldiği küreselleşme döneminde, üniversite mezunlarının bırakın yeterli ve kültürlü bireyler olmayı, analitik düşünme yetileri bile yok. hatta çoğunun kendilerine ait düşüncesi de yok. bu çok tehlikeli.
üniversitelerin asıl amacı, insanların geçinmesine yönelik bilgilerin öğretilmesi değildir. amaç yetenekli avukatlar, doktorlar ya da mühendis yetiştirilmesi de değil. asıl amaç, yeterli ve kültürlü insanlar yetiştirilmesidir.
ama eğitimin metalaştığı, ticarileştiği ve pisaya toplumunun fabrikası haline geldiği küreselleşme döneminde, üniversite mezunlarının bırakın yeterli ve kültürlü bireyler olmayı, analitik düşünme yetileri bile yok. hatta çoğunun kendilerine ait düşüncesi de yok. bu çok tehlikeli.
devamını gör...
7.
distopya sözcüğünü ilk kez kullanan; 1806-1873 yılları arasında yaşamış ingiliz filozof, devlet memuru ve parlamento üyesidir.
önemli fikirleri-
kamusal/özel alan, faydacılıkta zevklerin hiyerarşisi, erken dönem liberal feminizm, zarar ilkesi, mill'in yöntemleri
önemli fikirleri-
kamusal/özel alan, faydacılıkta zevklerin hiyerarşisi, erken dönem liberal feminizm, zarar ilkesi, mill'in yöntemleri
devamını gör...
8.
türümüzün yüz karası, feminist erkek filozof.
kendisi hanımcıdır ve kılıbıktır. yalnız ben bu abimizin tüm bunları aşk yüzünden yaptığına inanırım. yenge çok dominant bir insanmış, ilk kocasını aldatıp bu mıymıntı ile evlenmiş. dominant yengelerimiz, bu dünyada benim gibi tiplere laf geçiremedikleri için, bu amcamız gibi bir beta bulup, "kes çeneni bakim hımmm" deyip azarlayacakları , o kafam kadar çantalarını taşıtacakları birisine ihtiyaç duymuşlardır hep.
sıkıyorsa beni azarlasın mesela bu tür bir kadın. öyle bir konuşurum ki bağıra bağıra, halkımız kadını linç eder. ya da süper bir taktik olarak, bir başka kadın bulur "çok çektiriyor bana bu exorcist suratlı" gibisinden ağlarım. kadınlar bu tip olaylarda anında hemcinslerine karşı bir tavır takınır çünkü. stuart mill, bunların farkında değildi o zaman. çok fena kör kütük aşık olmuştu. eşini kimse sevmezdi cadaloz olduğu için, buna sorsan laf ettirmezdi yengeye.
ve ne yaptı dersiniz? (evet evet bunu da yaptı). "çay koy bana, fazla konuşma sen anlamazsın bilim işlerinden" diyeceğine, gitti çalışmalarına karısını dahil etti ve hanımcı hanıımcı makaleler yazdı. resmen yengenin cins fikirlerini akademik işlerine de bulaştırdı.
ah beee. ulan ahh, o dönemlerde yaşayacaktım ki.. şöyle kadınların anti-maddesiyim resmen. üzerine kutsal su dökülmüş şeytan gibi sakinleştiririm ben bu tür sorunlu kadınları. kadın dediğin sorunlu olmamalı. kadın dediğin, mis gibi filozof adam bulunca azıcık köşeye çekilip her şeye müdahil olmamalı. hem kızamıyorum abimize, hem de çok silik bir tip olduğundan dolayı kırgınım. bu adam olmasa belki de normal sözlük olmayacaktı şu an ve sansürsüz ortamlarda neşe ile kızlı mızlı şakalar yapacaktık.
kendisi hanımcıdır ve kılıbıktır. yalnız ben bu abimizin tüm bunları aşk yüzünden yaptığına inanırım. yenge çok dominant bir insanmış, ilk kocasını aldatıp bu mıymıntı ile evlenmiş. dominant yengelerimiz, bu dünyada benim gibi tiplere laf geçiremedikleri için, bu amcamız gibi bir beta bulup, "kes çeneni bakim hımmm" deyip azarlayacakları , o kafam kadar çantalarını taşıtacakları birisine ihtiyaç duymuşlardır hep.
sıkıyorsa beni azarlasın mesela bu tür bir kadın. öyle bir konuşurum ki bağıra bağıra, halkımız kadını linç eder. ya da süper bir taktik olarak, bir başka kadın bulur "çok çektiriyor bana bu exorcist suratlı" gibisinden ağlarım. kadınlar bu tip olaylarda anında hemcinslerine karşı bir tavır takınır çünkü. stuart mill, bunların farkında değildi o zaman. çok fena kör kütük aşık olmuştu. eşini kimse sevmezdi cadaloz olduğu için, buna sorsan laf ettirmezdi yengeye.
ve ne yaptı dersiniz? (evet evet bunu da yaptı). "çay koy bana, fazla konuşma sen anlamazsın bilim işlerinden" diyeceğine, gitti çalışmalarına karısını dahil etti ve hanımcı hanıımcı makaleler yazdı. resmen yengenin cins fikirlerini akademik işlerine de bulaştırdı.
ah beee. ulan ahh, o dönemlerde yaşayacaktım ki.. şöyle kadınların anti-maddesiyim resmen. üzerine kutsal su dökülmüş şeytan gibi sakinleştiririm ben bu tür sorunlu kadınları. kadın dediğin sorunlu olmamalı. kadın dediğin, mis gibi filozof adam bulunca azıcık köşeye çekilip her şeye müdahil olmamalı. hem kızamıyorum abimize, hem de çok silik bir tip olduğundan dolayı kırgınım. bu adam olmasa belki de normal sözlük olmayacaktı şu an ve sansürsüz ortamlarda neşe ile kızlı mızlı şakalar yapacaktık.
devamını gör...