kademeli olarak devlet liselerinin kaldırılması

türkiye'de günümüzde yaşanmakta olan durum. özel liselerin daha fazla öğrenciye sahip olabilmesi amacıyla ortaya "sistem" koymayarak sürekli karar değiştiren, bir ara her liseyi anadolu lisesi yapan sonra "nitelikli lise" kavramı doğurup sadece yüzde onluk kesimi bu liselere atamaya karar vermişti zaten.

günümüzde ise başka bir şey oluyor adım adım. bütün bu korona süreci boyunca tamir edilmeyi bekleyen ve tadilat görmeyen devlet liseleri ve tam da okullar açılacağı vakitte tadilata alınıp öğrencilerini başka devlet liselerine aktaran liseler ortaya çıktı. bunun sonucu olarak 55-60 kişilik sınıflar ortaya çıktı. sermayeyi bu kadar sevip eğitimi bu kadar sevmeyen bir iktidar herhalde dünyaya gelmemiştir.

zaten hali hazırda bir çok lisede kadrolu öğretmen almıyorlardı, bunun nesi kötü derseniz, şöyle düşünün hiçbir öğrenci aynı öğretmenlerle mezun olamıyor. matematik hocası sürekli değişiyor, bazen öğretmen de bulunmuyor. eğitimde süreklilik olmadığı için kalite de düşüyor.

peki bunun sonucunda özel eğitimde kalite artıyor mu? tam aksine, öğrencilerden çok yüksek ücretlerin alındığı en ünlü okullarda öğretmenlere asgari ücret veya biraz daha üstüne çalıştırılıyor. asgari ücretli bir öğretmenden nasıl bir performans bekliyorsunuz bilmiyorum ama ben yıllık 20 bin lira üzeri verdiğim bir kurumda asgari ücrete öğretmen çalıştırılıyorsa hırsızlığa uğramış gibi hissederdim.bir sınıfa harcanan para 400 bin lirayı aşıyorken öğretmene bu pastadan 40bin bile düşmüyorsa ortada bir soygun vardır açıkçası.

liseden mezun olalı 2 yıl oldu. sözelci olduğum için fen lisesi değil anadolu lisesi tercih ettim, günümüzde "nitelikli" sayılan, yüksek puanlı da bir okuldu. bazı öğretmenler dersimi anlatır giderim tavrındayken bazıları çok özveriliydi. bazı öğrenciler ilgisizken kimileri özenliydi. yine de son senemde üniversiteye hazırlanmak için özel liseye geçtim. çünkü sınav sistemi ve müfredat birbirini tutmuyor. sınav sistemi benim 4 yılda toplamda 11 dersin konularına hakim olmamı, hızlı okuyup düşünmemi bekliyor. müfredat ise tıkır tıkır işliyor, bir sene işlenen konu diğer sene aynı olmuyor, hatta kimi zaman kaldırılıyor ya da içeriği değişiyor. devlet liseleri hep bir müfredata uyma ve konu yetiştirme telaşında. sınav senesinde yapılan en büyük uygulama ders işlemeyip öğrencilere test çözmeleri için zaman vermek. özel okulda müfredat konuları, önceki yıllara yedirilip anlatılıyor. 92 diploma notuyla mezun oldum ben, benden çok daha başarılı olup devlet lisesinde kalan arkadaşlarımın yine ve yeniden mezun yılı. ben kalbur üstü bir üniversitede eğitimime devam ediyorum. özel okullardaki bu tutumun da öğrenci sevgisinden falan olduğu yok ha, kurum bizimle reklam yapıyor.
devlet okullarına da rank sistemi falan mı getirsek acaba? sosyal eşitsizliğe biraz daha tuz ekeriz.