kadın bedeninin metalaştırılması

kişinin kadın bedenini salt dişil enerji, namus ve iffet olarak kategorize etmesi ve laiklik, özgürlük, muhafazakârlık gibi kavramları kadın bedeninin etrafında şekillendirmesi durumudur.

kadın bedeni meta veya obje değildir.

zerre düşünmeden kadın bedeni hakkında başlık açarken kadınları bu kadar kategorize etmemek gerektiğinin ayrımına varmak gerekiyor.

kapitalizmin metalaştırmadığı yani mallaştırmadığı hiçbir şey kalmamıştır. her şey alınıp satılabilen bir metadır. kadın bedeni de bu mallıktan nasibini almıştır.

kapitalizmde ruh, tanrı, din, ahlak, erdem , bilgi gibi kavramlar yerine tin, doğa, bilim, etik, çıkar gibi kavramlar yerleştiği için kadının varoluşu için bedeninden başka seçenek kalmamıştır.

benim gençlik zamanlarımda mesela kadınlar sadece buruna hafiften bir estetik , bir iki kıl tüy aldırma, biraz da yüze küçük bir müdahele ile işi tamamlarlardı. fakat şu an kadın bedeni komple bir implant ve silikon alanı oldu. yüzden başlıyorlar ,kulak, boyun . diş, damak, göğüs ,karın, kalça , basen ,bacak, ayak parmak ve tırnaklarına kadar her yerlerine bir şeyler taktırıp biçtiriyorlar. bunlardan biri bile eksik kalsa henüz tam kadınlaşamamış sayılıyor. çünkü o kadına pompalanan sadece silikon ve ya implant değil kendi varoluşunun tek gerçekliğinin kendi bedeni olduğu algısı da o silikon içinde pompalanıyor.

işin özeti bu.

sanki erkek bedeni meta değil. biscolata erkeklerinden tut dizilerdeki zengin, yakışıklı, kaslı ve çok düşünceli erkekler meta değil de ne?