kanada'nın britanya kolumbiyası eyaletinde eski bir yatılı okulun bahçesinde 215 yerli çocuğun cesedinin bulunması.

batının kökenlerine bakınca insan insanlığından utanıyor. kan ve gözyaşı üzerine kurulu bir medeniyet.


kanada'nın britanya kolumbiyası eyaletinde eski bir yatılı okulun bahçesinde 215 yerli çocuğun cesedinin bulunması, geçmişte yerli topluluklara yönelik ayrımcılığı ve şiddeti yeniden gündeme getirdi.

1890 ve 1969 arasında katolik kilisesi'ne bağlı olarak faaliyet yürüten kamloops ındian yatılı okulu'nun arazisinde geçen hafta sonu yapılan araştırma, aralarında üç yaşındaki çocukların da bulunduğu onlarca cesetle birlikte okulda yıllarca süren şiddeti gün yüzüne çıkardı.


kaynak: bundle.app/ugNj8z3Z
devamını gör...
geçmişte her türlü pislik yaşanmış. ben günümüzde olan pisliklere odaklanmayı öneririm.
t: ilginç haber.
devamını gör...
ah kanada!
sen de hayallerimle oynadın.*
devamını gör...
kanada'daki yatılı okuldur.
kanada'da 1874'ten itibaren 150 bin yerli çocuk, ailesinden ve kültürlerinden kilise evlerine yerleştirilip, beyaz çoğunluk topluluklara entegre edilmek için zorla uzaklaştırıldı. çoğunun kötü muameleye maruz kaldığı, cinsel tacize uğradığı en az 3 bin 200 çocuğun ise verem nedeniyle hayatını kaybettiği belirtiliyor.
www.odatv4.com/okul-bahcesi...
devamını gör...
batının rönesans reform öncesi gerçekten çağ dışı yaşaması bu gibi olaylar çanak tutmuştur. bu toplumlara çağı yakalamak için gerçekten büyük bir azimle 360 derece değişti ve gelistiler.
devamını gör...
üstteki yazarın dediği gibi rönesans* ve reformdan* önce değil, gayet de erken modern sonrasında, aydınlanma döneminde* yaşanmış olan olaydır. zaten avrupalıların amacı o geri kalmış toplumlara aydınlanmayı götürmekti. sanayi devrimini, ateşli silahları, kızamığı, gribi, hiv'i götürdükleri gibi.
devamını gör...
buyurun size kanada, dediğim olay.

esasen biz tarihçilerin, aydınlık sayılan birçok ülkenin karanlık tarihini biliyor olup dillendirdiğimizde inanan bulmamamızdan mütevellit, birileri heidi gibi bunu da yeni öğreniyor.. .. eh, ne diyelim nihayet birkaç tarihçi çıkıp, gazetecilerle işbirliği yapmaya cesaret edebilmiş.

tarihi bilgilerin, gazetelerde verilmesine karşı olan, büyük baskılara maruz kaldığımızı bildirmeyi de, üzerime bir borç bilirim.
devamını gör...
batının geliştiğini söyleyenler çok uzağa gitmesinler srebrenitsa katliamı'nı hatırlasınlar yeter.

tanım: bahçesinde 215 çocuk ceseti bulunan bir okul.
devamını gör...
1950'lere kadar siyahla beyaz aynı kapıdan giremiyordu, şaşırdınız mı.
buna rağmen şimdi oldukları medeniyete varmaları ne kadar kısa sürmüş.
devamını gör...
kanada'da hala az sayıda kalan, asimile yerli halka zulüm var. yerli kadınlar erkeklerin çoğu madde bağımlısı olduğundan fahişe olmaktan başka çareleri kalmadığından bu tehlikeli yola düşüyorlar ve çoğu öldürülüyor ve kanada polisinin umurunda değiller. faili meçhul yerli kadın cinayetleri büyük bir sorun, değişen hiç bir şey yok, asimilasyon devam ediyor.
devamını gör...
srebenista katliamı ile batının ileri olmasının çokta bir alakası yoktur çünkü,

oradaki kuvvet nato kuvvetleriydi ve hollandalı birliğe geri çekilme emri verildi adamlar da geri çekildi ve sığınanları teslim etti çünkü sayıları yetersizdi! yani o birlik orada olsa da olmasa da o katliam yaşanacaktı! dahası onlarında savaşı değildi.

edit: açık konuşmak gerekirse nato vb... gibi oluşumlar bu tür durumlarda patlar şundan sebep sahadaki asker yada ülkesi ile ilgili bir savaş değildir çünkü.
devamını gör...
bazıları batı'nın halinin tavrının rönesans ve reform ile değiştiğini zannediyor. 20. yüzyılda 2 tane dünya savaşı çıkartan bunlar değil mi? 1950'lerde siyahileri renkli diye çağıran, onlar ile aynı otobüse bile binmeyen bunlar değil mi? 20. yüzyılda çin'den gana'ya kadar bütün coğrafyalarda katliam yapan bunlar değil mi? hala orta doğu'yu karıştıran, terör örgütlerini silahlandıran bunlar değil mi? hiçbir şey değişmedi dostlar, kimsenin geliştiği falan da yok. makyaj yaptılar sadece. he ''bunlar yönetimlerin suçu, halkla alakası yok''derseniz, misal birkaç tane birleşik devletler vatandaşı ile konuşma fırsatım oldu; adam, ''petrole ihtiyacımız var, biz de basitçe gerekeni yapıyoruz'' diyor. zaten yöneticiler de tanrı katından zembil ile inmiyorlar.
devamını gör...
bu bana nedense çok farklı şeyleri hatırlattı, misal ispanyol engizisyonunu... şimdi, "n'alaka birader?!" diyenler olacaktır, açıklayacağım ama anlatmak istediğim birkaç şey daha var.

şimdi şöyle ki, batı uygarlığının bugünkü durumu, gerek insan hakları, gerek bunun gibi durumlarda biz doğu uygarlıklarından kat be kat ileride mi? azımsanmayacak derecede evet... bugün, bu noktaya gelmelerinde elbette ki insana değer vermeye başlanan rönesansın ve kilisenin artık onları sömürdüğünü fark ederek ayağa kalkmalarına neden olmuş reformların önemi çok ama çok yüksek ama bazı kısımlar vardır ki, onlar da yanan bir ateşi harlar, akan bir suyu hızlandırır.

antik dönemden bu yana batı toplumu ne yazık ki daima kan ile beslenmiş bir topluluk. yeri gelmiş doğunun çocuklarına saldırmışlar, yağmalamışlar, yeri gelmiş kendilerini öldürmüşler, yok etmeye çalışmışlar... bunları da en kanlı, en korkunç biçimde yapmışlar; bir zamandan sonra ölüm, kan, vahşet dediğimiz şeyler kendilerinin bir parçası oluvermiş. gerek kendilerine, gerek başkalarına yaptıkları korkunç katliamlar ile anılır olmuşlar*.

şimdi aklıma da sırf bu yüzden şöyle bir şey geldi, bildiğimiz üzere bir zamanlar bugünün ispanya'sı içerisinde endülüs emevi devleti vardı.
yıllar geçti, uzun süre sonra endülüs emevi devlet'ti yıkıldı, müslümanlar ve yahudiler yavaş yavaş ispanya'yı terk etmek istedikleri zaman diliminde katolikler, geçmişlerindeki müslüman üstünlüğünden utanmalarından dolayı bir dinsel arınma hareketi başlattılar; ispanyol engizisyonu. yani olay hem çok hızlı hem de çok ters bir kısımda ilerlemiş. bilmem kaç yüz bin yahudi sırf bu yüzden osmanlı'ya sığınmış, milyonlarca suçsuz insan olağanüstü kötü bir biçimde can vermiş, zira ispanyol engizisyonu dediğimiz kısım, diğer engizisyon mahkemelerinden çok daha korkutucu, çok daha beter işkenceler yapmış insanlara.

şimdi ise işin açıklama kısmına gelecek olur ise, bu verdiğim örneğin bir benzerini, ama tam tersini yaşıyoruz bana kalırsa. ama bu kez dinsel bir arınma değil de, batının yakasına kara bir leke olarak bulaşmış yaptıkları kötülüklerden, kandan, vahşetten arınma olarak karşımıza çıkıyor batı'nın ileride olduğu noktalar. yani çok uzun süredir insanlığa önem verdikleri falan yok, bundan çok değil, seksen sene önce birbirlerini bombalar ile parçalayıp kalan parçaları ağaçlara asmış, dresden katliamında kaç yüz bin sivili canlı canlı yakmış bir toplum bu.

uzun lafın kısası şu ki, kanada'nın geçmiş kısımlarda diğerlerinden daha masum olduğunu düşünmüyorum, bakmayın bugün çok olağanüstü bir ülke gibi gözükmesine, 215 çocuğun cesedi bulunan kanada'da, ilerleyen zamanda bu 215 çocuğa kaç bin çocuk daha eklenecek, meşhul.
devamını gör...
bugün medeni saydığımız ülkeler kesinlikle medeni yollarla kurulmadı...
devamını gör...
gördüğüm en korkunç haber bu herhalde.
devamını gör...
sözde ermeni soykırımını tanıyan ülkede gerçekleşen rezalet olay.
devamını gör...
asimilasyon ve soykırımın resmi.
simon reeve ile kuzey amerika belgeselinde de yerlilere karşı yakın zamanda yapılan ve hala devam eden suçlara yer veriliyor. son 10 yılda binlerce yerli kadın kaybolmuş. polis ilgilenmiyor. organ mafyasının eline düştükleri, seks kölesi olarak kullanıldıkları ve zamanı gelince öldürüldükleri düşünülüyor. yerliler uyuşturucu ve alkol batağında, düzgün eğitim alamıyorlar, en alt gelir grubunda oldukları aktarılıyor.
kanada’da yaşayan bir tanıdıktan, yerlilerin büyük çiftliklerde taşıyıcı anne olarak kullanılıp öldürüldüğünü duydum, imkansız görünmüyor.
devamını gör...
medeni dediğimiz ülkeler olayların üstünü bizim gibi örtmüyor. kuantum bilgisayarların çalışma yapısını anlatan kanada başbakanı justin trudeau , sosyal medya hesabından, "bu, ülkemiz tarihinin o karanlık ve utanç verici döneminin üzücü bir hatırlatıcısı" açıklamasını yaptı.

kanada yerli halklarla ilişkiler bakanı carolyn bennett da, yatılı okulların "utanç verici" bir sömürge politikasının parçası olduğunu dile getirdi.

bu olay ve bunu gibi birçok kirli geçmişi hatırlıyor ve bununla ilgili çalışmalar da bulunuyorlar. bizde hala yok kardeşim bizim tarihimizi şeref dolu deyip ortalıkta gezelim. kaçmanın bir faydası yok kimsenin tarihi temiz değil. aynı ülke uygur türklerine yapılanları da soykırım olarak tanıdı.

"burada ama sizde soykırım yaptınız" demeyin. onlar yaptığını kabul ediyor senin gibi üstünü örtmeye çalışmıyor.

kaynak 1, kaynak 2
devamını gör...
en medeni dediğimiz ülkelerin geçmişi de kanla dolu. medenileşmek gökten inmiyor, insanlar bir şeyler yaşadıkça öğreniyor. bazı ülkeler de öğrenemeyip tekrar tekrar aynı şeyleri yaşıyor.
devamını gör...
tarihin en büyük vahşetlerinden birisi olabilir.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"215 çocuğun cansız bedeninin okul bahçesinde bulunması" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim