kadın cinayetleri nedeniyle güvende hissetmeme durumu

kadın cinayetlerindeki artış iyice korkutmaya başladı. yolda tek yürüyorsam sürekli arkama bakmadan edemiyorum sanki biri gelipte bir şey yapacakmış gibi düşünmeden edemiyorum. ülkemizde gereken sert yaptırımlar yapılmadığı içinde gerçekten kendimi güvende hissetmiyorum ve böyle hisseden çok fazla kadın olduğuna inanıyorum ve bu durum umarım bir şekilde hallolur yoksa sonumuz herhalde bir şey yapmasak bile mezarda bitecekmiş gibi geliyor.

eger kadinlar 4738 sabikali keko sevdasindan vazgecerse baya asagiya iner

yapacağınız şey gayet basit. gidin 1 haftalık eğitim alın ve tabanca sahibi olun.

manitlerinize dikkat edin ortam kötü.

türkiye kadın derneklerinin açıklamasına göre eylül ayında 24 ilde, 36 kadın öldürüldü. kadınlardan 10'u evli olduğu erkek, 4'ü boşanmak istediği erkek, 3'ü de birlikte yaşadığı erkek tarafından öldürülmüş.

şu bir gerçek ki geleneksel erkeklik, ezkaza yaşam alanına giren kadını, artık tüm hakları kendine ait, iradesi ve seçim hakkı olmayan bir eşya gibi görmeye başlıyor.
kadınların yakınları, resmi kurumlar, aileler, gündüz kuşağı programları dahil herkes, bundan kaçmaya çalışan kadınlara "yuvanı dağıtma" "çocukların için katlan" "dul kalma" tembihlerini parmak sallayarak ezberletiyor.
kadınlar korunmalı mı?
tarih boyunca koruyup kollayan, kol kanat geren palavralarıyla yüceltilen toksik erkek, kadını kime karşı korumalı?