kadın cinayetleri politiktir

istanbul sözleşmesi'nin feshedilmesi ile doğruluğu kanıtlanmış, insanlara üzerine basa basa anlatmamız gereken durumdur.

%100 katıldığım, altına tereddüt etmeden imzamı atacağım bir başlık.

bu kavramı açmak lazım. aslında herşey politiktir. açtık kapadık. sadece bu slogan bile tepki çektiği için önemlidir.

kadın cinayetleri politik demek de politiktir.

uzun yıllardır hakları için mücadele eden, sokaklara çıkan, susmayan, birlik olan kadınların topluma nedenlerini bıkmadan, usanmadan anlatmaya çalıştığı; konuya at gözlüğüyle bakmayan herkesin bir çırpıda görebileceği gerçekliktir.

kadın cinayetleri politiktir!

çünkü;
kadınlar kocaları, babaları, amca oğulları, eski sevgilileri ve benzeri kişilerce tehdit edildiğinde gidip güvenlik güçlerine başvurunca güvenlikleri sağlanmıyor. öldürülüyorlar!

çünkü;
kocaları tarafından işkence gören kadınlar için devlet yapması gereken sığınma evlerini yapmıyor, kadınlara güvenli bir alan yaratılmıyor. kadınlar öldürülüyorlar!

çünkü;
toplum muhafazakarlaştıkça erkek egemenliği zihniyetlerde pekişiyor, kadınların yeri ya baba evi ya koca yanı olarak görülüyor. bunun dışında yaşamak isteyen kadınlara yapılan her şey meşru görülmeye başlanıyor. sonuçta ne oluyor dersiniz? evet, öldürülüyorlar!

çünkü;
kadına yönelik şiddeti engellemek için adım atmak bir yana ataerkil zihniyetin temsilcisi bir iktidar tarafından yönetilen canım ülkemizde kadınların lehine olan kazanımlardan da geri adım atılıyor. kadınlar her gün öldürülüyorlar!

çünkü;
medyada da etkin olan eril dil yüzünden şiddete karşı adım atmayan devlet sorgulanmazken şiddeti haklı gösterecek söylemler havada uçuşuyor. şiddet faili kişiler kazara yargı karşısına çıksa bile bu dil ve zihniyet sayesinde meşrulaştırılıyorlar. kadınlar ise öldürülüyor!

erkek bireyler cinsiyet eşitliği için mücadele etmek zorunda kalmadıklarından olsa gerek, bunu anlamakta zorlanıyorlar genellikle. biz de böyle sürekli aynı şeyleri söyleyen, her yerde bağıra çağıra anlatan insanlar pozisyonuna düşüyoruz bu yüzden. fakat kusura bakmayın hepiniz anlayana kadar anlatacağız. siz de öyle ya da böyle anlayacaksınız...

son yaşanan sözleşme iptali ile kendi reddettikleri şeyin kanıtlamış olan rezil bir gruba bir süredir söylenen haklı suçlama.

evet politiktir. bu sloganı üretenler tıpkı 1984'teki avrasya diktatörlüğü'nün savaş barıştır sloganı gibi aslında hakikatı tersine çeviren, dürbünü teras tutan bir slogandır.

kadın cinayetleri politiktir sloganının açılımı kadınlara karşı şiddet uygulayan sünni, heteroseksüel, türk erkeklerini toptan şeytanlaştırarak, sol kesimi öncü kuvvet gibi kullanma suretiyle, geleneksel ve dini değerleri sarsmak. toplumun yapı taşı olan aileyi, kadını bireysellleştirip, cinsiyetler arası düşmanlık yaratarak türk milletini ortadan kaldırmaktır.

sözlüğün solcu ve kürtçü kadın yazarları da dahil olmak üzere erkek düşmanı, türk karşıtı, pkk'nın peşinde davar gibi giden sözde ilerici kadınlardan hiç birini bir kürt erkek tarafından işlenmiş kadın cinayetinde konuşurken görmeyiz. hatta 1 sene kadar önce digorlu kürtlerin işlettiği bir pavyonda öldürülen 18 yaşındaki şarkıcı bir kız hakkında da tek kelime etmediler. olay unutulup gitti.

kadın hakkı ve insan hakları derken kastettikleri sadece kürtlerdir. kadınlar hakkında şiddeti teşvik eden, aşağılayan figürler eğer kürtse bunu asla eleştirmezler.

#3697245
beni görebilirsiniz, hayatta bütün zottirik kabullere istisna olmak için doğmuş gibi hissediyorum kendimi.

o söylem o demek değil her şeyden önce. kadın cinayetleri politiktir demek, kadın cinayetleri faillerin kollanması nedeniyle tekrar tekrar üretilir, mevcut otorite yani devlet de bu şiddet üretimine çanak tutmaktadır demek. üstelik aklıselim feministler bu söyleme yalnız kadın cinayetlerini değil çocuk ve hayvan istismarını da dahil ederler.

suçun üstü örtük bir şekilde meşrulaştırılması durumunu ortaya koymaya çalışan bir söylemdir yani, erkek düşmanlığı veya terörle alakası yoktur.

bir ideolojik fikri, duruşu, başka başka biçimlerde yaşayan ve temsil eden gruplar olur. bu gruplar hiçbir zaman o ideolojiyi benimseyen kitlenin tamamını temsil ediyor değildir. feminizm için geçerli olan bu durum pek çok fikir ve ideoloji için de geçerlidir.

dolayısıyla kadın mücadelesini ipe sapa gelmez önermelerle marjinalize etmek de politiktir.

canice öldürülen ilk kadından beri söylüyoruz bunu, şimdi ise sadece kadın cinayetleri değil, günümüz türkiye'sinde yaşanan her şey politiktir zira politika sokağa inmiştir. diploma skandalları, dinin her şeyiyle kullanılması, sınıfsal farklılıkların artması, ortaçağ'a geri dönüş... bunların hepsi politikanın halk dilinde yer edinmesine sebep olmuştur.

zamanında çok konuştuk bunları. %52'lik kesim evete basarken de, halkın gözü açılmaya başlamışken de konuşuyorduk ama ne yazık ki biraz geç bir uyanış oldu. şimdi elden gelen tek şey krallık'a dönüşmemesi için dua etmek. o zaman bu politik mevzuların sayısı artıkça artacaktır.

cinayetler *politik değil sosyolojiktir.
illa tespit yapılacaksa passatı var diye tas kafa bir geri zekalıyı secen salağın ölümü politikaya bağlanamaz.
hatta görüyor ve artırıyorum kadın cinayetlerinin temelinde erkeği aşağılayan feminist zihniyet yatmaktadır.

politik olduğu kadar da "kültür!el" dir.

scaremongering çok güzel açıklamış söyleyeceklerim onun anlattığının türevi olacağından bu söylemi ve ideolojik bağlantısını açıklamayı geçiyorum.
kadın cinayetlerinin arkasında erkeği aşağılayan feminist zihniyet yatmıyordur çünkü o aşağılayıcı bir yerden dile getirdiğiniz "feminist zihniyet" erkek haklarının hiçe sayıldığı veya erkeğin 2.plana atılmasını amaçlayan bir zihniyet değildir. aksine tam olarak da o feminist zihniyet erkeklerin haklarını da savunur. feminist zihniyetin tam olarak karşısında konumlanan zihniyet yakındığınız "erkeklere yönelik dayatmaların" sebebi olduğundan feministler "feminist" oluyorlar zaten bunu da ekleyeyim.
ama feminizmin f si hakkında fikir sahibi olmayanlar gelip politikadan ideolojilerden seçim özgürlüklerinden bahsetmiyor mu çıldırıyoruz işte yavaş yavaş

cinayetlerin altında genellikle öfke, kıskançlık, intikam, psikolojik bozukluklar, ekonomik sıkıntılar, güç gösterisi ya da kültürel faktörler yatar. bu açıdan bakıldığında ''kadın cinayetleri kişisel bir olaydır'' demek gayet tutarlı.

"kadın cinayetleri politiktir" sözünü savunanların bakış açısı biraz daha farklı. kadınlar, sırf kadın oldukları için belirli bir toplumsal düzende daha fazla hedef olduklarını veya hedef gösterildiklerini düşünüyor ve bunu tamamen sistemsel bir sorun olarak görüyor. hedef gösterildiğinizi düşünmekte tamamen haksızsınız. neden mi?

türkiye'de sayı olarak bakıldığında erkek cinayetleri, yani öldürülen erkeklerin sayısı genellikle kadınlardan çok daha fazla. sadece cinayetlerin işlenme sebepleri farklı. erkekler genellikle suç örgütleri, kavgalar, çatışma gibi olaylar sonucu öldürülüyor. kadınlar ise çoğunlukla eşleri, eski eşleri, sevgilileri veya yakın aile bireyleri tarafından öldürülüyor ve her iki cinsiyette olaya müdahale, yargı süreci, cezai uygulamalarda aksaklıklar meydana geliyor. kadın cinayetlerinin bu kadar göze sokulmasının en büyük sebeplerinden biri de daha çok ilgi çekmesi. (bkz: gündüz kuşağı programları)

bu sebeple kadın cinayetlerinin politik bir sorun değil, daha çok kişisel ve bireysel nedenlere dayanan olaylar olduğunu düşünüyorum. dünya genelinde bizden çok daha üst düzey refah ve adalet sistemi olan ülkelerde de hala kadın cinayetleri yaşanıyor. ''kadın cinayetleri politiktir'' sözü birçok ülkede de slogan olarak kullanılıyor ama hiç kimsenin dili cinsiyet temasını bir kenara bırakıp ''cinayetler politiktir'' demeye varmıyor. sizin canınız can da bizimki patlıcan mı?

her canın değeri eşittir, önce buradan başlayın.

yadsınamaz acı bir gerçektir. sonuçta o politikacılar da ilgili toplumun içinden çıkıyor, gökten zembille inmiyor ki. sahtekar bir toplumdan sahtekar politikacılar çıkar. ataerkilliğin oluşturduğu sözde anadolu irfanı, kadın cinayetlerinin politik sebebidir.

politik olmayan bir şey yok bunu bilyoruz zaten. devlet gerekli önlemi alamıyor. bu kadarı bile politik türkiyenin şu durumunda politik olmayan bir şey varmı allah aşkına. bu neyi değiştiriyor.

boşanma aşamasında ki kadın davranışı görmemiş kişilerin avuntusu.
hakkaniyetli şekilde boşanan kadınları tenzih ederim, üstlerine alınmasınlar.

#3697263. kusura bakmayın ama erkekçe konuştukça hiçbir şeyi anlamayacaksınız. konu hiçbir zaman öldürülen kadınlar değildi, hiçbir zaman çocuklar değildi. yüzyıllarca süregelen bir durumdu bu; bugün kadına çocuğa gücü yeten, yarın kendi cinsine de güç yettirir, dedik. kimse inanmadı.

önceden bu "tas kafalı" dediğiniz tayfa sadece eşine çocuğuna yapıyordu, şimdi cinsiyet, yaş, din, dil, ırk fark etmeksizin herkese yapıyor. daha matia ahmet minguizzi'nin katilleri bile hak ettiğini bulmadı. ahmet bir kadın mıydı? öldürülen kuryeler kadın mıydı? hiç tanımadığı insanların kaza kurşununa giden 19 yaşındaki genç kadın mıydı? değillerdi. onlar canileşmiş "erkeklerin" kurbanı oldular. erkekler her zaman kendi yaptıklarının bedelini başkasına ödetti, hâlâ da aynı şeyi yapıyorlar.

feminizm diyorsunuz, değil mi? nedir feminizm? feminizm sadece "kadın eşittir" demez. her canlı eşittir ve kimse bir başkasının kurbanı olmamalıdır, der. okumadan, cahilce yorumlar yapıyorsunuz. ikbal uzuner öldürüldüğünde, onu öldüren kişi passat'ı olan tas kafalı biri miydi? tanıyan herkesin "beklemezdim" dediği bir caniydi. bu şekilde baktığınız sürece politikliği sadece kadınlar sanacaksınız ama hayır, cinayetlerin artması ve önlenememesi bile politiktir.

eskiden cinayet yoktu diyorlar, eskiden kadın-erkek ilişkileri daha iyiydi, diyorlar. neden iyiydi? kimse bu soruyu sormuyor. babaannemden, anneannemden gördüğümü konuşuyorum; eşi sesini azıcık kıssın diye her şeyi eksiksiz yapmak zorundalardı. susmak zorundalardı. şimdi kadınlar susmadığı için onları suçlu görme cüretine sahip oluyorsunuz. yemezler ya. lütfen.

edit: düzeltme.

kadın cinayeti nedir? kadın cinaywti, gördüğü her çiçeğe konmak isteyen; lalin kendi çiçeğini de hastalık seviyesinde kıskanan kıro erkeğinin, çiçeğine konulduğunda yaptığıdır.

#3706844 yemin ediyorum en sonunda sana bi küfür edicem, yoldaşı, ikosu, editörleri bile beni favlayacak.

#3697263


yani çok bir şey söylememe gerek olduğunu düşünmüyorum, fikrinize soksunlar sizin.

edit: ve birkaç kişinin daha.
lan siz nerenizle düşünüyonuz anlamıyorum ki