hayatın genelinde kadınlar duygularıyla erkekler ise mantığı ile hareket etsede söz konusu ilişki olunca bence kısa vadede kadın daha duygusal gözüksede uzun vadede biz erkekler daha duygusalız bence, özellikle kendisine açıldığımız, bizi çok iyi tanıyan bir kadın olunca böyle oluyor bence, yani duygu taşımayan karşılıklı çıkara dayanan durumları bahsetmiyorum.
devamını gör...
biri daha rahat yaşarken diğeri bastırır sadece, insanız en nihayetinde duygularımız var ve bunları yaşamak kimseyi hassas ya da zayıf yapmaz.
devamını gör...
erkekler.

çünkü kadınlara nazaran duygularını daha stabil ve daha dolu yaşarlar. bir şeye mi üzüldü? dibine kadar üzülür. bu üzüntüyü belki dakikalarca, belki saatlerce hisseder. bir anda duygu zıplaması yaşamazlar. aşk acısı mı çekiyor? bunu dibine kadar çeker. o sebeple hemen ayrılık sonrası erkekler kadını 7-24 mesaja boğarlar mesela. bu duyguları günlerce yaşadığı için son raddeye kadar sürdürür bu eylemleri. doğru mu? elbette değil o başka bir toplumsal konu.

duygusal olma durumunu zannımca toplum yanlış tanımlıyor. mesela duygusallık"bir anda bin tane duyguyu aynı anda yaşamak" gibi tanımlanıyor. bu da doğal olarak kadınların ağırlıklı olarak duygusal olduğu kanısına vardırıyor, ama durum böyle değil. yani kâğıt üzerinde böyle olsa da, pratikte bambaşka sonuçlar çıkabiliyor. kadınlar bin tane duyguyu aynı anda yaşayıp aynı anda etkisinden kurtuluyor. (herkes olacak diye bir şey yok) bu durumun, onu mantıken"duygusal" statüsüne sokması mümkün değil. aksine duygulara karşı daha dirençli ve direkt iş bitirici olabiliyorlar. aynı şeyler ilişkiler için de geçerli. mesela dün gerek cinsel, gerek de stratejik anda yoğun duygular besleyip, ertesi gün bir anda tüm bu seksüel duygularından arınmış, karşımda ot gibi öyle bomboş duran kadınlar da fazlasıyla gördüm. hatta fazlası değil, geneli öyle "bence".

eh tabi duygusal olma durumu kendince ayrımlara da sahip. duygu derken sadece üzüntü, keder gibi duyguları değil de, öfke gibi duyguları da ele almamız lazım. öfke kontrolü de insandan insana göre farklılık gösteriyor. ayrıca birçok etmen ve sebebi var. sürekli öfke yaşamak, en ufak bir sebepte bile ortalığı ayağa kaldırmak da duygusallık adı altında sıralanabilir. bu tarafta inişli çıkışlı deneyimler mevcut, ve hangi cinsiyet tam olarak duygusaldır onu kestirmek de bir o kadar zor. öfkesini kontrol altına alamayıp kadın erkek demeden 7-24 şiddete başvuran erkekler mi dersin, en ufak bir sebepten bile dağlar kadar sorun üretip öfkesiyle ortalığı velveleye veren kadınlar mı dersin... her şey var maalesef. ya da kıskançlık mesela. örnekler sabaha kadar sürer, sonuca ulaşmak en önemlisi.

daha fazla incelenmesi gereken bir oluşum duygusallık. ama şundan net eminim ki, erkekler kadınlar kadar duygu değişimi yaşamıyor. tüm duygularını anlık değiştirmeden dolu dolu yaşıyorlar, ve bu da onları "zannımca" daha duygusal yapıyor. ama şu da var, bu stabilitelik bur o kadar da duygu kontrolünü erkekler için mümkün kılıyor. kadınlar da mesela bin tane duyguyu ayna anda yaşarlar, ama yönetmek konusunda çok kötülerdir. erkeklerin hayat boyunca birçok zorluğa göğüs germesi gerektiği için ve duyguları kadınlara göre daha nesnel, daha sade ve tek düze olduğu için kontrol altına alabiliyorlar bu duyguları. ama bu, onu duygusuz bir erkek yapmaz, aksine daha duygusal bir erkek yapar bunu belirtmiş olayım tekrardan.

bir de erkekler tarafında duygular meselesinin toplumsal boyutu da var. belli başlı duygular erkeklere hunharca dayatılırken, bazıları da bir o kadar unutturulmaya çalışılıyor. bunu da ne yazık ki sadece fiziksel özelliklere göre yapıyorlar. toplum geleneğidir odur budur bunu bilmem de, bu durum düpedüz cahillik! bırakın adam istediği duyguyu yaşasın, yaşamak istemediği veya yaşamak istediği duyguları niye engelliyorsunuz veya dayatıyorsunuz?

cinsiyet farketmeksizin her birimizde duygular var, ve bunları farklı dinamiklerde de olsa yaşıyoruz. duygular da zaten yaşamak için yok mudur?
devamını gör...
süper soru, kesinlikle erkekler bence. bu kültürel akımların hepsi sosyologlar, psikiyatrlardan çıkıyor aslında. mesela işte çok güzel bir tespit vardı (yapan bir prof'tu, ismini çıkaramadım)
amerika'da 80'lerde başlayan akımda, kadınlara sürekli "kendine güven, sen başarırsın, sen kendine yetersin, aldırma kimseye" gibi şeyler söylendi. medya aracılığı ile, dergiler ile halka empoze edildi.
bu, şimdinin cahil özgüvenli, narsist, hep kendisi haklı olan insan tipine neden oldu.

erkeklerin kadınlara göre daha az duygusal olduğuna, erkekler de dahil herkesi inandırabilmek de, bir psikolojik manüplasyondur bence.
"kadınlar dedikoduyu daha çok sever" (yalan)
"kadınlar daha duygusal (yalan)

bunun gibi zibil şey var. o kadar çok gözümüze sokuyorlar ki bunları medya aracılığıyla, biz de inanıyoruz. sanki olayın en başından beri böyleymiş gibi görüyoruz.

"kadınlar elleri güzel erkekleri sever" konusu mesela. ne abicim bu yaaa. bunun nedeni şu:
erkekler göde bakıyor, memeye bakıyor. her şakamızda bu var. 70'lerden beri dergiler "kadınlar çük boyunu sever" yazsa ailelerde kıyamet kopacağı için, onlara bir organ lazımdı. (bkz: el)

şu an kadınlar da kendi kendine güzel elli erkekler yazıyor. "neden el seviyorum ben addams ailesi mi lan bu" demiyor kimse.
devamını gör...
erkekler.
safız oğlum biz.
yersen.*
devamını gör...
bence erkekler daha duygusal. bir kadın mesela maddi ya da manevi bazı hesaplamalar sonucu bir insandan vaz geçebilir. erkek seviyorsa hiçbir hesabı yoktur, bu da çok sağlıklı değil tabii.
devamını gör...
tabikii erkekler.
kadınlar lafta duygusal. o lafın arkasına saklanıp istediklerini elde etmek güzel geliyor çünkü. o "duygusal" kadına istediklerini vermede gör gerçek yüzünü.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kadınlar mı yoksa erkekler mi daha duygusal sorusu" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim