kadınlar tarafından yönetilen ülkelerin daha müreffeh olması

yönetilmek dediğine göre yazan arkadaş submissive ve bir sahibesi var. şahsen bizi temsil eden kişilerin cinsiyetlerinden bağımsız post modernist tipler olmasını tercih ederim

tansu çiller. örtülü ödenek. söyleyeceklerim bu kadar. aslında değil. mesele cinsiyet değil, zihniyet! asıl söyleyeceğim bu.

yönetenin cinsiyeti değil; zekası, bilgisi ve yönetim şekli önemli bence.
zira bizim ülkemizi kadın yönetseydi sırf kadın yönetiyor diye iyi olur muyduk şüpheli. mesela kadın olan bakanlarımızdan kimisi tecavüz için bir kereden bir şey olmaz dedi, bir diğeri dolma yapamadıktan sonra gerisi boş demişti, öteki kadın dediğin toplum içinde öyle kahkaha atamaz diyerek hemcinsine yine en büyük köstek olan olmuştu.
ülkede savunduğumuz ve beğendiğimiz ne varsa da bir adamın eseri mesela. onca cahiliyenin içinde kadını adeta bir bataklıktan çıkartıp kurtaran mustafa kemal paşa başarısız mıydı mesela?
şuan bu ülkede başa geçse ülke bambaşka olur denilecek kaç kadın var aklınıza gelen. bunu kadınları küçümsemek için söylemiyorum. kendim son seçimde akşener’e oy vermiştim ama kadınlar hem geri planda duruyor, hem geri plana zaten atılıyor ama neticede bu işin kadınla erkekle alakası yok fikirlerle, eylemlerle alakası var demek istiyorum. tayyip değil de emine erdoğan yönetse daha iyi oluruz sanmak biraz akla abes.
he ingiltere’yi alttan alttan kraliçe yönetiyor ve o da bir kadın bakın nasıl refah var diyip, o imkanları sağlayan geçmişteki anlaşmaların, başarıların, yapılan yapılanmaların emeğine bakmadan kraliçeye mal etmek doğru bir mantık olmaz mesela.

sayılan ülkeleri o müreffeh seviyeye getiren erkeklerdir zaten başa gelen kadınlar da o düzeni korumakla sorumlu. finlandiya'yı rusya'dan sanna marin kurtardı sanki

her zaman değil. (bkz: tansu çiller)

herkes işini yapsın lütfen erkekler ülke kurar ve yönetir. kadınlarda o ülkeleri birbirine düşürür.

yanlis algi. yok oyle 1 sey.