beş vakit namazdan farklı olarak "mutlaka" cemaatle kılınması gerekli olan cuma namazı allah'ın erkek-kadın ayırımı yapmaksızın kur’an’ın cuma sûresinin 9. âyetiyle emrettiği bir namazdır. allah’ın resûlü hz. muhammed de ayırım yapmamış, cuma namazı erkekler gibi kadınlara da meşrulaştırılmıştır. ancak meşrû mazeretler sebebiyle erkeklere olduğu gibi kadınlara da cuma namazlarına katılmama ruhsatı verilmiştir.

cuma namazının kadınlar için görev olmaktan çıkarıldığına ilişkin bir tek sahih hadis yoktur. hadislerin hanefî mezhebi müçtehitlerinin istidlal ettiği “çocuk, esir/köle, kadın ve hasta dışında allah’a ve âhiret gününe inanan kişiye cuma günü cuma namazı farzdır” hadisi dâhil bütünü delil getirilemeyecek türde zayıf hadislerdir.

cuma namazlarına katılımlarının görev olmaktan çıkarıldığına ilişkin sözlü bir sünnet olmamakla birlikte mazeretlerini takdir yetkisiyle donatılarak katılımda özgür bırakıldıkları da bir gerçektir. böyle olması da gerekirdi. zira namazdan yasaklı oldukları özel halleri, ayrıca hamilelik ve çocukluluk gibi katılımlarını engelleyici durumları onları mazur kılmaktadır.

aşağıda sunulacak rivayetler kadınların hz. peygamberle birlikte cuma namazlarını kıldıklarını kanıtlamaktadır:

a- kadınlar hz. peygamberle birlikte cuma namazlarını kılarlardı. ne var ki hoş kokular sürünerek namaza gelmemeleri konusunda uyarılırlardı. (ebû şeybe, musannef, hn. 5157.)

b- allah’ın resûlü, kadınları da muhatab alarak şöyle buyurmuştur:

“erkekler ve kadınlardan cumaya gelecekler yıkansınlar. gelemeyecek erkekler ve kadınların yıkanmaları gerekmez. (beyhaki cuma 3/188.)

c- “bir ticaret ve eğlence gördüklerinde seni ayakta bırakarak ona koşarlar…” anlamındaki cuma sûresinin 11. âyetinde işaret edilen olayda, hz. peygamber minberde hutbe okurken ticaret kervanının geldiğini duyan bazı sahâbiler, cumayı terkederler. i. abbas’ın rivayetine göre geride 13 erkek 7 kadın kalır. (mevdudi, tefhimül-kur’an, cuma 9.)

bu rivayet hz. peygamber döneminde kadınların cuma namazı kıldıklarını gösterir.

d- harise kızı ümmü hişam şöyle anlatıyor:

ben, kaf sûresini cuma namazlarında hz. peygamberin dilinden öğrendim. çünkü o, her cuma günü minberde kaf sûresini okurdu. (müslim, cuma, kırâetil-kur’ân.)

aşağıda sunulacak olay da halifeler döneminde kadınların cuma’ya katıldıklarını göstermektedir.

e- bir cuma hutbesinde halife-i müslimin hz. ömer kadınlara fazlaca mehir verildiğinden şikâyetle mehrin sınırlandırılmasını ister. bunun üzerine bir kadın ayağa kalkar ve onu şiddetle eleştirir ve ona nisa sûresinin 20. âyetini oku yarak “…yüklerle mehir vermiş olsanız bile…” diyen kur’ân’a aykırı hareket ettiğini ve mehrin sınırlandırılamayacağını söyler.

anılan âyeti dinleyen ömer “insanlar ömer’den bilgili” diyerek dileyenin istediği gibi davranabileceğini bildirir. ((ibn kesir, nisa, 20.))

beraberce kılınmaları sünnet-i müekkede olan vakit namazlarına muntazaman katılmaya çalışan kadın sahâbiler, hiç şüphesiz cemaatle kılınması farz olan cuma namazlarına da iştirak etmişlerdir.

hz. peygamber ve sahâbîler döneminde onların vakit namazlarından ve de cuma namazlarından şu veya bu gerekçeyle engellendiklerine dair hiçbir rivayet de gelmemiştir.

cuma namazını kılan kadınların o günün öğle namazını kılmaları gerekmeyeceği şeklindeki bütün fıkıh mezheplerimiz tarafından da doğrulanan görüş de zannedilenin aksine kadınlardan cuma namazının düşmediğini gösterir. zira düşmüş olsaydı kadınlar için cuma namazı nafile, öğle namazı da farz olurdu. nafile olan cuma namazını kılmakla farz olan öğle namazı yerine getirilmiş olamazdı.

t: yapılan açıklamalar ışığında kadınların cuma namazı cemaatlerine katılımlarıyla alakalı olarak kurân ve sünnet’in rûhuna uygun olarak söylenebilecek söz cuma namazına katılmaları gereğidir. asıl olan katılmalarıdır. ancak yolculuk ve hastalık gibi erkeklerle müşterek olan katılımı engelleyici mazeretler yanı sıra onların ay hali gibi kendilerine özgü dinî, tıbbî ve çocuk ve hasta eşin bakımı gibi örfî mazeretleri onlar için yalnızca katılmama ruhsatı oluşturabilir.

kaynak: ali rıza demircan, hac ve umre yüceliğe çağrıdır, beyan yayınları, istanbul, 2008, s: 343-345.
devamını gör...
zaten ayetlerde kadın erkek ayrımı yapmadan insanlara farz kılınan namazdır. tekrar hatırlatalım; tıpkı tüm diğer ibadetlerde olduğu gibi namazın da bütün ayrıntısı sadece kuran'da anlatılmaktadır:

www.kurandakidin.com/2011/1...
devamını gör...
kuran'da cuma toplantı günüdür, belli bir günü ifade etmez. cuma bir nevi meclis toplantılarının yapıldığı, tartışmaların yapılıp kararların alındığı gündür. zaten okuduğum süreçte salat kelimesinin namaz diye çevrilmesine şaşırmıştım. namaz bildiğin hindu, budist eylemi (namaste), kuran'da belli şekilsel bir ibadet yok. zaten geliş amacı bu şekilsel, ritüelistik inançları yok etmek içindi. bakara 239'da yürürken, binek üstünde de salat edebilirsiniz diyor, yürürken nasıl namaz kılacaksın kıl bakayım, ya da arabada, motosiklette vb? rükû, secde ve kıyam bile şekilsel hareketler değil bir duruş biçimini ifade eder.
devamını gör...
bıktık bu eril dilinizdennnn*
devamını gör...
lisede, din hocama "ailem namaz kılmıyor, camiye de gitmiyor. sadece cumaları gidip camide namaz kılsam olur mu?" diye sormuştum. "kadınlar cumayı camide kılmaz" dedi, o gün ateist oldum.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kadınların cuma namazı kılması" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim