kadınların erken olgunlaşması

20'li yaşlardaki kızın yüzü, 30 yaşına gelmiş gibi. 30 yaşındaki kadının yüzü de 40 yaşına gelmiş gibi. öyle olmasa, bu kadar ağır makyaj yapılmaya gereksinim duyulmazdı.

fizyolojik olarak yorum yapmayacağım ama ruhsal olgunluğa erkeklerden daha hızlı ulaştıkları kesindir.

türkiye de başka seçenekleri mi var

toplumsal normaların kadınlara yüklediği tonlarca ağırlık sebebiyle gerçekleşen durumdur. hayat adil değil.

bence bunun verilen sorumlulukla alakası %50. kalan 50'lik kısım tamamen ikinci x'in getirdiği konuşma ile başlıyor. kadınlar olarak erkeklerden çok daha kısa sürede çok daha hızlı gelişim gösteriyoruz.

erken olgunlaşmak zorunda bırakıldıkları için olabilir mi? erkenden sorumluluk almamız bekleniyor çünkü. misal 15 yaşındaki abim sokakta oynarken 10 yaşındaki ben kahvaltı hazırlıyordum.

kızım onu yapma , kızım oraya gitme,aaa kız kısmı o saate ,bak bak görüyor musun erkekler ile oynuyor , az edep olur yahu kız dediğin top mu oynar,sen büyüyünce bize bakıcaksın, erkek bakmaz kız bakar anaya babaya o yüzden öğren bunları, o ruj ne öyle yollu musun sen , geçen yanında bı erkek görmüşler sizin kızın , düzgün otur bakiyim toparla kendini , makinayı boşalt çalışırsın sonra ders , masraf çıkarma başımıza kocan alır sana evlenince , okuyup da ne olcan 2 3 yıla kalmaz evlenirsin kocan çocuk ister ona bakarsın...

aileler kız çocuklarından her şeyi yapmasını beklediği için ve erkekleri el bebek gül bebek paşa gibi büyüttüklerinden dolayı kız çocukları erken olgunlaşıyor.

baba sevgisi görmeyen insanlar çocukluktan yetişkinliğe sırık atlarlar.

gençlik gibi ara safhaları yoktur.

kadınlar erken olgunlaşmaz erken büyümek zorunda bırakılır .oraya gitme onu yapma sen kızsın yok böyle davranma öyle davranma şunu yapman gerek .bir insan yaşına göre davranmıyorsa hem sevgiden hem de özgürlükten mahrum bırakılmıştır.

toplumsal normlar ve kadınlara daha çok küçük yaşlarda yüklenen sorumluluklardan kaynaklanan durumdur.

daha çocukken bu saçma kalıpları zihne yerleştirmeye başlarlar. ne giyeceğinden nasıl konuşacağına, oturup kalkacağına kadar her şeyin "olması gerekenleri" öğretilir. bu doğrular kime ve neye göre doğru olduğu hakkında sorgulamaya fırsat bile bırakılmaz. erkeklere geldiğimizde ise büyük bir kısmı şımartılarak büyütülür.
ve böylece bir taraf erken olgunlaşırken diğer taraf hâlâ çocukça hareket etmeye devam eder.
maalesef ki ebeveynlerin çocuklarını yetiştirirken zihniyetleri aynı kalmaya devam ederse gelecekte de bu döngü hiç kırılmayacak.

biz küçükken 20 yaşında bir erkek bıyıklı olurdu. cebinde maltepe sigarası hamile karısı ve çocukları olurdu. devir değişti. şimdi kızlar öyle makyaj yapıyor ki. nesillerde güzelleşti. kim kaç yaşında belli değil.
dikkat edin okuyan kız sayısı da çoğaldı. erkekler çocuk kaldı. erkekler aylak kaldı. kızlar kurumları doldurdu. akademisyen doktor hemşire memur hizmet sektörü derken geçen kadın kasap gördüm.
kadın kahveci var yav. ne güzel.
bu sözlüklerde çok görüyorum. kız 20 yaşında neler okumuş. neler yazmış. ne bilgiler edinmiş.
biz de kahve de batak halı saha. bu toplum da ayakta kalmakla mi alakalı bu devirde mecburiyet mi. bilemedim ne güzel ama.

bence olay hormonlarla ilgili. olgunluk dediğimiz aklını kullanmaksa erkeklerin mental kapasitelerinin baskılanmasında erkeklik hormonu önemli bir etken.

bir de erkek atak olmalı cesur olmamı gibi kültürle ilgili konular var elbette.