1.
merhabalar efendim,
ben mahallenin manavı kuzguncuktaki vişne biraz düşünceliyim biliyorsunuz beni. ama beni çok iyi anlayan yan esnafım, ipliçi bir dostum kaşkolnikov var. tekstil işiyle uğraştığına bakmayın. genelde entellere fular satıyor. kütüphaneci evernevergreen den sürekli kitap aldığına şahidim.
dükkanları açarken sabahın köründe şen şakrak yola düşmüş,köy kahvaltısı dükkanı olan köylü yazardan ironiler ablamızı görüyoruz. uğrarız her gün ona, karnımızı bir güzel doyururuz. börekleri şahane bu arada.. hemen o sırada fideci isdüşüm var. çok dertli bu aralar ara ara mahallenin yaşam koçu güneş hanım'dan tavsiyeler alır. aile'si fotoğrafçılık mesleğini uygun gördü ama o resti çekip, mutlu olacağı işi yapmaya karar verdi. fidecilik işine girdi.
mahallemizin medarı iftihar'ı ozgur1ey sahibi olduğu tiyatro salonuyla kültür şoku yaşattırır bize. en son viyana'daki dostlarını çağırıp senfoni yaptırmıştı mahalleye. az kişi katıldığı için üzülmüştü. neyse ki sarraf dostu ateist kaplumbağa da aynı dertten müzdarip olduğu için çok takmıyor artık bu işleri kafaya. akşam rakı sofrası kurup, dertleşiyorlar. yalnız mahalle imamı
yoldaş benjamin franklin çık çık yapıp geçiyor yanlarından. ama biz o imamın mahallenin metalci öğretmeni eylüling ile iyi bir dost olduğunu biliyoruz. ilahi dışında başka müziklere de yöneldiği söyleniliyor.
şimdilik aklıma gelenler bunlar... diğer esnafların güncellemesini siz değerli yazarlardan bekliyoruz...
edit: fişne fişne suyu benden vişne'leri ucuzdan alıp, yüksek fiyatla meyve suyu olarak satıyormuş. online ticaret yapan bir arkadaşımız yakalamış. çok para kazanıyormuş. bir daha ucuza vermem vişneleri..*
ben mahallenin manavı kuzguncuktaki vişne biraz düşünceliyim biliyorsunuz beni. ama beni çok iyi anlayan yan esnafım, ipliçi bir dostum kaşkolnikov var. tekstil işiyle uğraştığına bakmayın. genelde entellere fular satıyor. kütüphaneci evernevergreen den sürekli kitap aldığına şahidim.
dükkanları açarken sabahın köründe şen şakrak yola düşmüş,köy kahvaltısı dükkanı olan köylü yazardan ironiler ablamızı görüyoruz. uğrarız her gün ona, karnımızı bir güzel doyururuz. börekleri şahane bu arada.. hemen o sırada fideci isdüşüm var. çok dertli bu aralar ara ara mahallenin yaşam koçu güneş hanım'dan tavsiyeler alır. aile'si fotoğrafçılık mesleğini uygun gördü ama o resti çekip, mutlu olacağı işi yapmaya karar verdi. fidecilik işine girdi.
mahallemizin medarı iftihar'ı ozgur1ey sahibi olduğu tiyatro salonuyla kültür şoku yaşattırır bize. en son viyana'daki dostlarını çağırıp senfoni yaptırmıştı mahalleye. az kişi katıldığı için üzülmüştü. neyse ki sarraf dostu ateist kaplumbağa da aynı dertten müzdarip olduğu için çok takmıyor artık bu işleri kafaya. akşam rakı sofrası kurup, dertleşiyorlar. yalnız mahalle imamı
yoldaş benjamin franklin çık çık yapıp geçiyor yanlarından. ama biz o imamın mahallenin metalci öğretmeni eylüling ile iyi bir dost olduğunu biliyoruz. ilahi dışında başka müziklere de yöneldiği söyleniliyor.
şimdilik aklıma gelenler bunlar... diğer esnafların güncellemesini siz değerli yazarlardan bekliyoruz...
edit: fişne fişne suyu benden vişne'leri ucuzdan alıp, yüksek fiyatla meyve suyu olarak satıyormuş. online ticaret yapan bir arkadaşımız yakalamış. çok para kazanıyormuş. bir daha ucuza vermem vişneleri..*
devamını gör...
2.
merhaba efenim, ben mahallenin işsizi devrin skywalker.*
devamını gör...
3.
merhaba efendim ben mahallenin yalnızlık koleksiyoncusuyum. doğal olarak yalnızlıklar biriktiririm. (bkz: ikinci el yaşamak) uzmanıyım.
devamını gör...
4.
siz alışverişi kafa sözlük esnafından yaparsınız ama cenazenize yine bizim gibi mahallenin bakkalları gelir.
devamını gör...
5.
merhaba efendim. mahallenin çiçekçisi olarak bütün esnafları tavlada ters düz yeniyorum.
artık yenilmeye korkan esnaf arkadaşlarım benim dükkana uğramıyorlar.
yoldaş her gün uğrayıp çiçek alıyor. bu kadar çiçeği nerelere götürüyor bilmiyorum.
kaşkolnikov dostum ile iyi bir ilişkimiz var ona çiçekleri bedavaya yapıp veriyorum.
artık yenilmeye korkan esnaf arkadaşlarım benim dükkana uğramıyorlar.
yoldaş her gün uğrayıp çiçek alıyor. bu kadar çiçeği nerelere götürüyor bilmiyorum.
kaşkolnikov dostum ile iyi bir ilişkimiz var ona çiçekleri bedavaya yapıp veriyorum.
devamını gör...
6.
gel sözlük gel.
börekler peynirli, çünkü bence börek peynirli olur.
ben trabzonluyum, ben ne dersem o.
öyle nazlı müşteri çekmem.
yalnız, börekler öyle böyle değil, çok lezzetli,
kendim yaptım diye demiyorum.
ona göre gelin,
hatta hemen gelin,
bekleyemem de.
kuzguncuktaki vişne
bana şöyle güzelinden iyisinden hasından vişne ver. vişne bu zamana kalmaz ama sen benim için dondurucuya atmışındır.
ablam gelir diye düşünmüşsündür.
reçel yapmalık istiyorum,ona göre.
ıvanmılınskı ben kır çiçeği istiyorum
mevsimlik olanlardan, masalara koyacam tam köy konsepti olsun diye. o yüzden, bana allengirli gül goncaları gösterme lütfen. gelicem birazdan.
kaşkalnikov nasıl anlatsam, mavinin koyusu,
lacivertin açığı şal arıyorum.
ne çok parlak olsun ne çok mat.
var mı elinde?
yoksa da ayarla olur mu?
ben ne istediğimi biliyorum, kararsız müşteri değilim. bilinçliyim.
sende ara bul bi zahmet.
uğrarım ben ona göre.
domestic hıyar senden de yarım kilo salatalık alacam. anca tüketiyoruz biliyon mu? çocuklar yemiyor netçen.
kalan esnaf,
beni gördünüz de mi?
bende sizi gördüm.
biliyorum gene çok hoşum çok güzelim.
o sizin hoşluğunuz, güzelliğiniz ayrıca.
neyyyyyse,
ben öyle her şeyi bir günde alamam.
sizde almayın.
kalan günlerede kalsın.
ne yani yarın ölecekmiş gibi her şeyi bir günde bitirmeyelim.
uğrayacam ben ilk fırsatta.
hadi iyi işler.
börekler peynirli, çünkü bence börek peynirli olur.
ben trabzonluyum, ben ne dersem o.
öyle nazlı müşteri çekmem.
yalnız, börekler öyle böyle değil, çok lezzetli,
kendim yaptım diye demiyorum.
ona göre gelin,
hatta hemen gelin,
bekleyemem de.
kuzguncuktaki vişne
bana şöyle güzelinden iyisinden hasından vişne ver. vişne bu zamana kalmaz ama sen benim için dondurucuya atmışındır.
ablam gelir diye düşünmüşsündür.
reçel yapmalık istiyorum,ona göre.
ıvanmılınskı ben kır çiçeği istiyorum
mevsimlik olanlardan, masalara koyacam tam köy konsepti olsun diye. o yüzden, bana allengirli gül goncaları gösterme lütfen. gelicem birazdan.
kaşkalnikov nasıl anlatsam, mavinin koyusu,
lacivertin açığı şal arıyorum.
ne çok parlak olsun ne çok mat.
var mı elinde?
yoksa da ayarla olur mu?
ben ne istediğimi biliyorum, kararsız müşteri değilim. bilinçliyim.
sende ara bul bi zahmet.
uğrarım ben ona göre.
domestic hıyar senden de yarım kilo salatalık alacam. anca tüketiyoruz biliyon mu? çocuklar yemiyor netçen.
kalan esnaf,
beni gördünüz de mi?
bende sizi gördüm.
biliyorum gene çok hoşum çok güzelim.
o sizin hoşluğunuz, güzelliğiniz ayrıca.
neyyyyyse,
ben öyle her şeyi bir günde alamam.
sizde almayın.
kalan günlerede kalsın.
ne yani yarın ölecekmiş gibi her şeyi bir günde bitirmeyelim.
uğrayacam ben ilk fırsatta.
hadi iyi işler.
devamını gör...