kafayı fitnessla bozan kesimin sanki biraz şey olması

yani şimdi bir şey desem gönlüm razı değil, demesem karnım şişer. ben en iyisi fill in the blanks diyeyim de, siz doldurun...

kafayı fitnessla ya da başka herhangi bir şeyle bozan insanları asla yadırgamam. yadırgayamam. varoluş amacını kendilerine göre bulmuş insanlar onlar, sonuçta benden bir adım öndeler.

5 kiloluk dambılla yola çıktım. 1 sene sonra beni yürüyen kas olarak görebilirsiniz.

biraz ney olacağım acaba? gerçi ben zaten mal olduğum için yine mal olurum. aferin bana.

hatta biraz değil, bayaaa bi şeyiz.
estetiğiz,
sağlıklıyız,
kuvvetliyiz,
disiplinliyiz,
kendine saygılıyız. vs vs.

bir şey takıntı haline geliyorsa hastalıktır, tüm hayatını ona göre şekillendirip aklı fikri oysa o durum epey sıkıntılı. öylesini de çok gördüm oturup iki çift laf edemiyorsun, sürekli birileriyle kendini kıyaslıyor, senin hayatına, beslenmene falan karışıyor boş beleş tipler. ama tabii düzenli spor olsun diye yapanlar çoğunlukta neyse ki, bu tiplerin çoğunlukta olduğunu düşünemiyorum bile.

kıskandıracak vücudu vardır.
kıskandıracak havası vardır.

iyi ben bunların dışında kalmışım.
ben 20 sene kafayı bodybuilding'le bozmuştum.

bunlar çok disiplinli oluyor; onu yeme, bunu ye, şu kadar gram şundan alınacak, şu gün şu hareket yapılacak falan… aslında imrenilesi bir şey ama ben bunalırım bu kadar plandan işte. sağlıklı yaşama tamamım da arada istediğim saatte bir iki lokma mutluluk* alamayacaksam niye yaşıyorum yani.*