kafedeki kalabalık grubun gürültü yapma özgürlüğü

aslında var olmayan ama kafe içinde salt çoğunluğu oluşturdukları düşüncesi ile böyle kalabalık bir grubun zorla kabul ettirmeye çalıştığı, çoğunluğun azınlık üzerinde kurduğu antidemokratik baskının somut ifadesini bulduğu sanal özgürlük türüdür.

bu kalabalık grup sadece erkeklerden, sadece kadınlardan oluşan ya da kadınlı erkekli diye tabir ettiğimiz ve toplumumuzun hemen kafasını karıştıran, cinsel çağrışımların cirit attığı zihinlerinde ıslak fikirler uyandıran bir grup olabilir.

bu üç ayrı grup bir kafede gürültü yapma konusunda temel nedenlerde birleşse de bazı özel motivasyonlar çerçevesinde farklılık gösterir. ama gürültü yapmak için her zaman kendinlerine mantıklı gelen bir neden bulurlar.

ortaklaştıkları nokta şudur genelde: kalabalık bir grup halinde geldikleri için sözlükte kafede yalnız başına kitap okuyan tip diye nitelenen insanlardan daha yüklü bir hesap ödeyecekleri düşüncesi ile kapitalist bir kibre kapılıp mekanın sahibi havasına girerler. bu da onlara uçucu bir özgürlük duygusu verir.

erkek gruplarında gürültü yapma dürtüsü genelde mekanın içinde güzel kokular saçarak oturan dişileri etkilemektir. erkek grupları mağaradan henüz çıkmış ilkel erkek atalarından beri evrim konusunda pek fazla yol almamış oldukları için gürültü yaparak kadınların dikkatini çekebileceğine inanır. bazen başarılı oldukları da gözlense de sanırım o an “ bu gerizekalı neden bağırıyor” bakışını kaçırır o heyecan içinde. erkeklerin bir diğer gürültü motivasyonu ise kendilerini bir yırtıcı sürüsü olarak gördükleri için alfa erkek olma amacını taşımalarıdır. ne kadar yüksek sesle konuşursa o kadar alfa olacağına inanan grup üyeleri bir süre sonra sadece bağırmaya başlar. ne söyledikleri anlaşılmaz ama genelde “ birader, aga, kral, usta, müdür” gibi sözcüklerle noktalanan anlamsız nidalardır bunlar. alfa olduklarında ise ne yapacaklarını bilemezler. pantolon paçalarını biraz daha yukarı çekerek oturmaya devam ederler.

kadın grupları, erkekler kadar abartmasa da ne olduğu belli olmayan esprilere yüksek sesle gülerek ve birbirlerinin orasına burasına küçük şaplaklar atarak kakafonik bir ortam yaratırlar. “ bebeğimler, balımlar, aşkımlar” yüksek sesle telafuz edilirken gürültü uzun süreli kahkahalarla artırılır.

eğer kadınlı erkekli grupsa bu, grupta her iki cinsiyete mensup olan insanlar grup içindeki dikkat çekme kotasından kendine düşen payı alabilmek için kan ter içinde kalırken gürültü de inanılmaz bir boyuta ulaşır. erkekler en komik espiriyi yapmak kadınlar en yüksek kahkahayı atmak için yarışır adeta. belki tam tersi olan gruplarda işler daha yolunda gider ve gürültü söz konusu bile olmayabilir. ancak erkeklerin komik olmak gibi bir misyonu kimseye kaptırmak istememesi olayı bir çığ haline getirir.

eğer grup içinde cinsel bir gerilim ya da beklenti varsa gürültü de bu beklenti ve gerilimin şiddeti ölçüsünde artar. göğsünü yumruklayan gorillerle dolu bir kafes daha sessizdir bu gruplara göre.

elbette yaş grubuna göre de gürültü çeşitlilik gösterir. ergenlerin gürültüsü ya öğretmenlere sövüp saymak ya en marjinal fikirlerini topluma korkmadan açıkladığını göstermek ya da sadece dikkat çekmek için yapılırken; gençler daha güncel konularda gürültü yaparlar. orta yaş grubu genelde peynire gelen yüzde yirmi beş zam gibi şeyler üzerinden gürültü yapmayı tercih ederken orta yaş üstü grup facebook üzerinden dürtüşmelerini gerçek hayata taşıyarak gürültü yaparlar.

kafede yalnız başına kitap okuyan bir tip olarak beni fazla rahatsız eden bir durum olmamakla güzel bir gözlem imkanı sağladığını söyleyebilirim.

son olarak şunu belirtmek isterim ki medeni olma koşulları kişi sayısı ile değişiklik göstermez.

erkek grubu eğer 20 yaş altında değilse asla kadınlar kadar gürültü yapmıyo.. tabi gidilen mekan ve bölgeye göre farklılıklar vardır ancak kalabalık kadın grupları yaş farketmeksizin bunu yapıyolar. hatta kalabalığa bile gerek yok tek başlarına otursalar telefonla konuşarak bile varlıklarını hissettiriyolar.

yapıyorum çoğu zaman. kahve içmek iyi geliyor insan sosyalleşiyor sonuçta.

gri eşofman altlarının darlığına göredir.
zira, kafelerde ses çıkaran dangalak sürüsü genelde yeni reşit olmuş ve her yere gri, kumaş eşofmanla çıkan elemanlardır.