kahve falına inanıp papatya falına inanmamak

saçma tutumdur.
papatya falının tutma olasılığı kahve falından çok daha yüksektir.
(bkz: % 50 seviyor % 50 sevmiyor)

(bkz: fala inanma falsız kalma)
(bkz: allaha doğru düzgün inanmıyorum ona mı inanıcam)

kuzenim terk edildi ve sağda solda fal baktırıyor, bir de pişman olup döneceğini düşünüyor, benim anlamadığım kız çok güzel çocuk gerçekten odun yani ne yaptı büyü mü yaptı kızcağıza anlamadım ki.

tanım: geçerliliği olmayan ve insanlardan para koparmaya yarayan yöntemlerden iki tanesi, buna inanmak ise acizlik ve teselli arama belirtisidir.

kahve falına makara olsun diye bakılır ama ciddi ciddi para verip baktıranlara çok acıyorum ya.

papatya falı neymiş ki. ilk defa duydum.

asıl kahve falına inanmamak lazım. kabaran bir şey var kabaran bir şey var. e biz biliyoruz onun ne olduğunu. öğrenmişler iki cümle. kardeşim delikanlı adamı bozar kabaran şeyler.

-bak görüyor musun kabar kabar olmuş...
-kız abla yüreğimdir o...
-yok yok değil... böyle birkaç harfli bir şey gibi...
-kektir abla. kek kek.
-yok ya kek de değil...

e ebenin.

papatya öyle mi abi. seviyor sevmiyor. sevmiyor çıkarsa zaten alışıkız, seviyor çıkarsa biraz tebessüm eder geçeriz. yalandır diye...

papatya falında ikinici seferde istediğim sonucu çıkarabiliyorum. önce seviyürden başlayınca sonucun ne çıkacağını, sevmiyürden başlayınca da ne çıkacağını hesap edebiliyorum bu matematiksizlikle. dolayısıyla insan müdahalesine açık, gerçekçilikten uzak oluyor napak kendimizi mi kandırak.

ama bir kahve falında inansan da inanmasan da görünen şey atsa at çıkmıştır. gizli gizli at çizen insan da insan değildir hem anlaşılır müdahale edildiği.

yani,
at varsa, orada gerçeklikten söz edebiliriz.

ben genel fala inanmiyorum. evet.