kahveyi şekersiz ve sütsüz içenler tarikatı

şekersiz içiyorum da sütlü de içerim. maalesef bu tarikata üye olamıyorum.

ben çaycıyım

ben tek başıma da içebiliyorum, tarikat lüzumsuz olur

manyaktırlar ve psikopat olabilirler. amerikada yapılan araştırmada sosyopat oldukları belirlenmiş. yanlarında olurken dikkatli olun. bıçağı saplamasınlar bacağınıza.

neyi nasıl içtikleriyle ilgilenmediğim, keyifleri bilir efenim dediğim tarikat olur kendileri.
afiyet olsun.
lakin bunu psikopatça, içtiklerinin tam tersi şekilde içen insanlara aşağılayıcı şekilde dikte etmeye çalışanlardan iyyreniyorum(evet çift y'li)
aynı şeyi "tuz kullanmayan elit ve seçilmiş kişiler" tarikatı üyeleri içinde düşünüyorum.
ayrıca "sigara içmeyen harikulade özel ırk" tarikatı içinde düşünüyorum.
siz bir şeyi yapmıyorsunuz diye, bunu yapan insanlar eksik yada yanlış felan değil ulan!
ye yemeğini, iç kahveni bak dalgana.
sanane lan sananeeee!
allah razı olmasın.

kahve "içmeyin"
kahve amerikan propagandasıdır. nasıl ki sigara şirketleri kâr yapsın diye zamanında doktorlara bile sigara sağlığa yararlıdır dedirttiler şimdi ise-->
aynısı kahvede yapıyorlar.
gözünü aç, büyük oyunu gör

mırra içer farkında olmaz
sırra erer umurumda olmaz resmen.

tarikatımız mı varmış, aşkolsun neden haber vermiyorsunuz? gerçi kahve hatrına bile tarikat ortamı çekilmez ama yine de haberimiz olsun, belki düştüğümüz bir boşluk anında sığınırız falan kırk yıl hatıra binaen.

kahve icmiyorum. sut icerim ben. evet.

hangi kahveyi?
türk kahvesi, şekerli şekersiz, sütlü sade her türlü gider.
espresso ister cezvede türk kahvesi tekniği ile ister, pot ile ister makineden her türlü sade.
acelem varsa instant coffe, bol sütlü bazen az şekerli; sıcak soğuk fark etmez, amaç kafein sonuçta...
ama nasıl ki balığın kralı boğaz lüferi ise kahvenin kıralı da iyi çekilmiş taze ve az kurtlusundan* filtre kahvedir.
iyi filtre kahve 80 santigrat derecelerde güzel malzemelerle, ve bence sadece sade içilmelidir ki tüm duyular o zarafetten o dokudan ve o tattan nasiplensin.
piyasada yukarıda geçen bütün kahvelerin arz edilen ürünleri aynıdır.
tek farkı yapılan müdahaleler sonucu tatlarındadır. yani instant olanlardan yakupgillerin kahvesi ile bim kahvesi ile neskahvesi aynıdır. kimyasaldır zehirdir...
filtrelerin metro markette satılanı ile starbaksta satılanı arasında kalite farkı yoktur.
türk kahvesi, kapalıçarşıdaki meşhur kahveci sadece meşhurdur diğerleri de aynı şekilde çeker o kadar söyleyeyim.
iyi olduğunu iddia eden zeytinyağlarının hep aynı prensiple üretilmesi gibidir.
aradaki farkı anlayabilmek için şekersiz içilmelidir.
isteyen şeker atar istemeyen atmaz.
bu da son hükmümdür.*

kahveyi hakiki ve olmasi gerektigi gibi içenler tarikatı

kahve dedigin sekersiz ve sutsuz icilir zaten. bunun icjn de tarikat kurmak da ne bileyim.
cok bos adsmlarsiiniz.

hiçbir tarikata üye olduğumu düşünmüyordum ama bir tarikata mensup olduğumu öğrendim bugün. he bir de aşağıdaki örgüte üyeymişim.

sözlük bizi bitirdin be!

(bkz: çayı şekersiz içenler terör örgütü)

ben de önyargıliydim, sonra bi arkadasim vesilesiyle americano denedim ve cok beğendim.