yazar: şule gürbüz
yayım tarihi: 1992
yazarın 18 yaşında kaleme aldığı kitabıdır. hayatın ağırlığıyla ruhta meydana gelen kamburların pesimist anlatımıdır.
yayım tarihi: 1992
yazarın 18 yaşında kaleme aldığı kitabıdır. hayatın ağırlığıyla ruhta meydana gelen kamburların pesimist anlatımıdır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "kendimeaitbiryer" tarafından 09.03.2022 10:59 tarihinde açılmıştır.
1.
1992'de yayınlanmış, şule gürbüz'ün yayınlanan ilk kitabı. yazardan okuduğum ikinci kitap.
yazarlar ilk yazdıkları kitaplara tüm yüreklerini döküyor sanırım. nedense hep ilk kitaplarını daha samimi buluyorum ve daha çok seviyorum.
şule gürbüz'de de bunu yaşadım bu kitap itibariyle. öyle içten, öyle güzel bir deliyi anlatmış ki. kitabın adından da anlaşılacağı üzere kambur bir adamdan bahsediyor. daha doğrusu bu adam kendinden hiç bahsetmeden kendini anlatıyor. bu kitabı anlatmanın tek yolu bu aklıma gelen. çok kendine has bir üslupla, özgün bir tavırla yazılmış enfes bir kitaptı.
özellikle kontrabas ve kız kardeş kısımlarına bayıldım. kontrabas hayatımızı anlamlandırmak uğruna anlamını yitirdiğimiz her şeyi temsil ediyordu bence. kız kardeşi ise bambaşka bir deli. delirmesinin tek sebebi ise bir gün birilerinin ona akıllı demiş olması.
günlük kısmıyla da zamanla oynuyor resmen yazar. çok anlatmayayım spoiler olmasın.
yazarın okumadığım diğer kitaplarında da bu tadı bulabilirim umarım. zira coşkuyla ölmek bu kitaptan 20 yıl sonra yayınlanmış ama sanki 20 yıl önce yazılmış gibi yazarın yetkinliği açısından. en azından benim için öyleydi.
yazarlar ilk yazdıkları kitaplara tüm yüreklerini döküyor sanırım. nedense hep ilk kitaplarını daha samimi buluyorum ve daha çok seviyorum.
şule gürbüz'de de bunu yaşadım bu kitap itibariyle. öyle içten, öyle güzel bir deliyi anlatmış ki. kitabın adından da anlaşılacağı üzere kambur bir adamdan bahsediyor. daha doğrusu bu adam kendinden hiç bahsetmeden kendini anlatıyor. bu kitabı anlatmanın tek yolu bu aklıma gelen. çok kendine has bir üslupla, özgün bir tavırla yazılmış enfes bir kitaptı.
özellikle kontrabas ve kız kardeş kısımlarına bayıldım. kontrabas hayatımızı anlamlandırmak uğruna anlamını yitirdiğimiz her şeyi temsil ediyordu bence. kız kardeşi ise bambaşka bir deli. delirmesinin tek sebebi ise bir gün birilerinin ona akıllı demiş olması.
günlük kısmıyla da zamanla oynuyor resmen yazar. çok anlatmayayım spoiler olmasın.
yazarın okumadığım diğer kitaplarında da bu tadı bulabilirim umarım. zira coşkuyla ölmek bu kitaptan 20 yıl sonra yayınlanmış ama sanki 20 yıl önce yazılmış gibi yazarın yetkinliği açısından. en azından benim için öyleydi.
devamını gör...
2.
teknoloji dünyasından izole bir hayat sürdüren ve saat tamirciliğine kendini adayan şule gürbüz imzalı eser olup 18 yaşında iken yazmıştır.
sadece 92 sayfa olan bir kitap asıl kamburun kim olduğunu soruyor.
durmadan ölüyorum yaşayabilmek için.
sadece 92 sayfa olan bir kitap asıl kamburun kim olduğunu soruyor.
durmadan ölüyorum yaşayabilmek için.
devamını gör...
3.
"birisinin ölümüne üzülmek bile, o kimse için bambaşka bir ölüm düşlediğiniz içindir"
hayatı pek çok kişiden farklı algılayan, farklı gören ve bu yüzden de yazdıkları kendine özgü olan şule gürbüz imzalı 94 sayfalık eser; 18 yaşındayken yayınlamış.
ben bu kitabı bir kez okumuştum, ama o zaman üstünkörü okuduğumu fark ettiğim için yeniden okuma kararı aldım, nitekim okundu ve bitti.
kitap yaşlı ve kambur bir adamı anlatıyor.
kitabın geniş bir kadrosu yok, bir konusunun olduğu da söylenemez.
kambur olduğu için herkesin kendisine benzemesini isteyen adam, çirkin insanlardan da güzel insanlardan da tiksindiğini söylüyor.
ben aslında bunun karakterin değil yazarın yaptığı bir şey olduğunu düşünüyorum, şule gürbüz bu dünyayı erken anlamış ve "zamanın farkında" birisi.
kitap hakkında fikrime geçecek olursam; yazarın o zamanki yaşına göre fena bir kitap değil, bazı cümleler oldukça boşvermişlik, felsefe ve anlam doluydu. zaten kitabı da cümlelerinin iyi olduğunu bildiğim için okudum.
kamburun hayata karamsar bakması fiziksel özelliklerinin bir sonucu olabilir diye düşünüyorum, kimseye benzemeyen ve kimsenin sevmediği olmanın hayata bakışı olumsuz etkileyen bir faktör olduğu galiba yadsınamaz.
kamburun güzel olmadığı için nihilist olduğu bile düşünülebilir.
hayatı pek çok kişiden farklı algılayan, farklı gören ve bu yüzden de yazdıkları kendine özgü olan şule gürbüz imzalı 94 sayfalık eser; 18 yaşındayken yayınlamış.
ben bu kitabı bir kez okumuştum, ama o zaman üstünkörü okuduğumu fark ettiğim için yeniden okuma kararı aldım, nitekim okundu ve bitti.
kitap yaşlı ve kambur bir adamı anlatıyor.
kitabın geniş bir kadrosu yok, bir konusunun olduğu da söylenemez.
kambur olduğu için herkesin kendisine benzemesini isteyen adam, çirkin insanlardan da güzel insanlardan da tiksindiğini söylüyor.
ben aslında bunun karakterin değil yazarın yaptığı bir şey olduğunu düşünüyorum, şule gürbüz bu dünyayı erken anlamış ve "zamanın farkında" birisi.
kitap hakkında fikrime geçecek olursam; yazarın o zamanki yaşına göre fena bir kitap değil, bazı cümleler oldukça boşvermişlik, felsefe ve anlam doluydu. zaten kitabı da cümlelerinin iyi olduğunu bildiğim için okudum.
kamburun hayata karamsar bakması fiziksel özelliklerinin bir sonucu olabilir diye düşünüyorum, kimseye benzemeyen ve kimsenin sevmediği olmanın hayata bakışı olumsuz etkileyen bir faktör olduğu galiba yadsınamaz.
kamburun güzel olmadığı için nihilist olduğu bile düşünülebilir.
devamını gör...
"kambur (kitap)" ile benzer başlıklar
kambur
5