1.
tea obreht'ten bir soy hikayesi kaplanın karısı. böyle söyleyince çok basite indirgemiş oldum aslında ama asla basit ya da hissiz bir kitap değil.
kitabımızın kahramanı kadın, genç bir doktor ama anlattıkları genel olarak yine bir doktor olan dedesinin hikayesi. savaşların ve yoklukların coğrafyasında bir köyde büyüyen bu dedenin müthiş bir yaşam hikayesi var.
büyülü gerçekçilik tarzında yazılmış bir romanı sevmemem mümkün değildi zaten, bu kitabı da çok sevdim. tek oturuşta okudum.
kitap bizden çok başka bir toplumda çok başka kuralları ve koşulları olan bir hayatı anlatıyor ama aynı zamanda kendinizden bir şeyler buluyorsunuz da. genç kadının doktor olmaya karar verme süreçlerini aynı yerden başka bir yoldan ben de izledim mesela.
kitapta kaplanın ve kaplanın karısının taşıdığı anlam çok değerliydi. dedenin gençliğinde farklı ve yeniyi temsil ederken yaşlılığında tanıdık ve eskiye tutunma öğesine dönüşmesi çok güzeldi.
en sevdiğim karakter ölümsüz adam oldu sanırım. büyülü gerçekçiliğin bağrından kopmuş, incelikle yazılmış bir karakterdi. sadece onu anlatan ayrı bir kitap olsa bayıla bayıla okurdum.
herkese tavsiye edemem çok kendine has bir tarzı olduğu için ama marquez, bulgakov ya da latife tekin gibi yazarları sevenler bu kitaptan çok keyif alacaktır.
kitabımızın kahramanı kadın, genç bir doktor ama anlattıkları genel olarak yine bir doktor olan dedesinin hikayesi. savaşların ve yoklukların coğrafyasında bir köyde büyüyen bu dedenin müthiş bir yaşam hikayesi var.
büyülü gerçekçilik tarzında yazılmış bir romanı sevmemem mümkün değildi zaten, bu kitabı da çok sevdim. tek oturuşta okudum.
kitap bizden çok başka bir toplumda çok başka kuralları ve koşulları olan bir hayatı anlatıyor ama aynı zamanda kendinizden bir şeyler buluyorsunuz da. genç kadının doktor olmaya karar verme süreçlerini aynı yerden başka bir yoldan ben de izledim mesela.
kitapta kaplanın ve kaplanın karısının taşıdığı anlam çok değerliydi. dedenin gençliğinde farklı ve yeniyi temsil ederken yaşlılığında tanıdık ve eskiye tutunma öğesine dönüşmesi çok güzeldi.
en sevdiğim karakter ölümsüz adam oldu sanırım. büyülü gerçekçiliğin bağrından kopmuş, incelikle yazılmış bir karakterdi. sadece onu anlatan ayrı bir kitap olsa bayıla bayıla okurdum.
herkese tavsiye edemem çok kendine has bir tarzı olduğu için ama marquez, bulgakov ya da latife tekin gibi yazarları sevenler bu kitaptan çok keyif alacaktır.
devamını gör...