1.
bir kez ölmeyeceksin bu topraklarda, bir kez daha dönmeyecek gibi gideceksin kürkçü dükkanına. neşende peşinde olacak, göz yaşlarıda arkanda. sen kartlarını açık edeceksin, varlığını kanıksarcasına. küçük mutlu yuavalar bulacaksın, her birinde misafir olurcasına. yaşacaksın. hayat bu, en içten dileklerin gerçekleşmesi son bulurcasına. ve, bir gün duracaksın. yalın başına kuru kalabalık toplayacaksın. her birinin gözünden bakacaksın kendine. kendin dışında. durmayı özlediğini anımsayacaksın. ağırlığını sevdiğin yorganın üzerinde, yüzün duvar soğuğuna dönük hissedeceksin. hisleneceksin çocuk, hiç anladığın, hiç ummadığın bir şekilde yaşacaksın. yaş aya caksın. ve birgün ettiğin duaların, hayallerin yaşanmışlığıyla kütük gibi öylece kala kalacaksın. ateş uzatanın olmayacak, yanmayacaksın, ısınmayacaksın. çünkü sen, duvara dönük uyumaya hasret kalacaksın. ne ellerinle ördüğün bir yuvan ne de içerisinde gürül gürül yanan soban olacak. her birini geride, andığın, deneyimlediğin, hayat bu ya işte dediğin bir an bile olsun önemini kaybetmediğin diyarlarda bırakacaksın.
devamını gör...