1.
bir 00zero ukdesidir.
herman melville üstadımızın aynı adı taşıyan kitabının baş kahramanıdır.
bazı roman ve öykü kahramanları edebi anlamda her şeyin üzerindedir. içinde bulundukları kurgunun, kendilerine can veren yazarın ve kendileri için yazılmış olan edebi kaderin. onlar kurgu içinde kalmayı reddedip neredeyse ete kemiğe bürünmüştür.
miguel cervantes'in don kişot'u, john kennedy toole'un ignatius o'reilly'si, franz kafka'nın gregor samsa'sı, ahmet hamdi tanpınar'ın nuran'ı, yusuf atılgan'ın zebercet'i, gonçarov'un oblomov'u... ve tabii ki katip bartleby.
bu kurgu karakterlerin bazılarının heykeli bile dikilmiştir. katip bartleby'nin heykeli var mı, bilemiyorum. ama edebiyat severlerin kalbinde bambaşka bir yeri olduğuna eminim. en azından benim için öyle.
katip bartleby ile tanışmam henry david thoreau'nun sivil itaatsizlik kitabını okuduktan hemen sonra olmuştu. buna edebî bir tesadüf ya da edebi şans diyebiliriz.
katip bartleby adı üstünde katip olarak işe başladığı avukatın yanında başlarda dikkat çekmez ama sonra iş tanımı gereği yapması beklenen, yapması gereken işleri bile yapmayı tercih etmediği için büyük sıkıntılara ve kendisi için küçük yanında çalıştığı avukat için büyük çaplı bir kaosa neden olur.
sivil itaatsizlik şiddet içermez ama bazen insan şiddet içermez ama çoğu zaman şiddet içeren eylemlerden çok daha fazla can yakar. katip bartleby sivil itaatsizliğin en iyi uygulayıcılarından biridir ve her zaman istediği sonucu alır.
ben de bu tanımı biraz daha uzatabilirim, onlarca farklı örnek verebilirim, hatta satır aralarında bazı saçmalıklara cevap veririm ama büyüklerimin yolunda gidiyorum ve
yapmamayı tercih ederim.
herman melville üstadımızın aynı adı taşıyan kitabının baş kahramanıdır.
bazı roman ve öykü kahramanları edebi anlamda her şeyin üzerindedir. içinde bulundukları kurgunun, kendilerine can veren yazarın ve kendileri için yazılmış olan edebi kaderin. onlar kurgu içinde kalmayı reddedip neredeyse ete kemiğe bürünmüştür.
miguel cervantes'in don kişot'u, john kennedy toole'un ignatius o'reilly'si, franz kafka'nın gregor samsa'sı, ahmet hamdi tanpınar'ın nuran'ı, yusuf atılgan'ın zebercet'i, gonçarov'un oblomov'u... ve tabii ki katip bartleby.
bu kurgu karakterlerin bazılarının heykeli bile dikilmiştir. katip bartleby'nin heykeli var mı, bilemiyorum. ama edebiyat severlerin kalbinde bambaşka bir yeri olduğuna eminim. en azından benim için öyle.
katip bartleby ile tanışmam henry david thoreau'nun sivil itaatsizlik kitabını okuduktan hemen sonra olmuştu. buna edebî bir tesadüf ya da edebi şans diyebiliriz.
katip bartleby adı üstünde katip olarak işe başladığı avukatın yanında başlarda dikkat çekmez ama sonra iş tanımı gereği yapması beklenen, yapması gereken işleri bile yapmayı tercih etmediği için büyük sıkıntılara ve kendisi için küçük yanında çalıştığı avukat için büyük çaplı bir kaosa neden olur.
sivil itaatsizlik şiddet içermez ama bazen insan şiddet içermez ama çoğu zaman şiddet içeren eylemlerden çok daha fazla can yakar. katip bartleby sivil itaatsizliğin en iyi uygulayıcılarından biridir ve her zaman istediği sonucu alır.
ben de bu tanımı biraz daha uzatabilirim, onlarca farklı örnek verebilirim, hatta satır aralarında bazı saçmalıklara cevap veririm ama büyüklerimin yolunda gidiyorum ve
yapmamayı tercih ederim.
devamını gör...