kayınvalide eziyeti

eziyetler arasında özel bir yere sahip olduğundan başlığı açılmalıdır ki açtım.
oğlunu çalan kadına türlü türlü sözlü işkenceler şeklinde vuku bulur.
kadının kadına şiddeti'nin örneğidir.

bazı kadınlar ailesi, eşi ve eşinin ailesi tarafından ezilmiştir. kendi hayatı hakkında bile söz sahibi olamamıştır. nihayet erkek evladı olup da evlendiğinde artık iktidar olma sırasının ona geldiğini düşünerek "ben çektim, o da çekecek" bilinçaltıyla geliniyle iktidar mücadelesine girebilir.
yaşadığı acı deneyimlerden sonra çok az insan "ben çektim, o da çekmesin" düşüncesiyle hareket eder. her ne kadar dilinde olsa da bunu eyleme döken kişiler az sayıdadır. farkındalık ister, empati ister, kendi içinde kendinle barışmak ister..
çoğu insan "ben çektim, o da çekecek tabi" düşüncesiyle hareket eder. kendi geçtiği yollardan kolay mı geçmiştir! ne münasebet el kızı rahatlığı görecek!

bunun tabi kayınvalide eziyeti çeken damat versiyonu da var. gül gibi kızını vermiş o yüzden kontrol arttırılmalı düşüncesinde olan k.valideler de var.
kızını artık bir yetişkin, kendi hayatını kurmuş ayrı bir birey olarak göremeyen, anneliğindeki kontrol etme hastalığını bırakamamış, kızıyla bağımlı ilişki kuran k.valideler de azımsanmayacak kadar çok.
kızının en ufak yaşadığı sorunda damada çemkirmesi, geçim sıkıntısı yaşıyorsa kızı, damadını yetersizlikle suçlaması ve kızını da etkisi altına alması vs.. uzar gider.

hayatta belki de bir dönem sözünü geçirebildiği yegane varlık evladıdır. bunu da manipülasyon yaparak devam ettirmek isteyebilir.
bu karakterle başa çıkmak oldukça zordur ve evliliklerin bitmesine kadar gidebilir.

o yüzden insanlar evlendiğinde hem erkek hem de kadın ailelerine gereken mesafeyi daha baştan çekmelidir, dipdibe oturmaktan kaçınmalı, eşinin dedikodusunu asla annesine yaptırmamalıdır.

gelinin, kayınvalidesine yaptığı eziyet ve kayınvalidenin, geline yaptığı eziyete; kayınvalide eziyeti denir. artık herkes daha bilinçli, sökmüyor. (bkz: eskidendi)

içimde taşıdığım potansiyel.
iki oğlum var, benden ne gıcık kaynana olur.
kız sen kimin oğluna bakıyorsun öyle?
sen benim oğlumun dengi misin?
nasılım ama?
gelinken kaynana gıcık ederim,
kaynana iken gelin.
şaka ya, benim evlâdım mutlu olsun, bana yeter.
çocukların arkadaşları ile aram ve mesafem iyi.
evlenseler de öyle olur.
her ev mahremdir.
ev eve karışamaz.
bu kaynanadan çok, erkek çocuğun becerisi.
birey olan adam ya da kadın, evine kimseyi karıştırmaz.
kaynana sorununuz olsun istemiyorsanız, birey olan insanla evlenin.

en başta potansiyel gelin ile tanıştığı vakit, potansiyel gelini paşalar paşası oğluna layık bulmaz anneler çoğu zaman bu topraklarda, gelin adayına karşı psikolojik, sözel şiddete başvurma potansiyelleri de yüksektir.
kızımız bunları bir kenara yazar, çoğu zaman sineye çeker (ya da öyle görünür) ancak ne zaman ki vakit geçer, evlenilir, çocuklar olur, zaman geçer ve bu arada da en başta gelini hor gören kayınvalide de yaşlanmaya başlar, güç dengeleri değişir, rövanş zamanı gelmiştir gelinimiz için..
zamanında yaptıkları /yapmadıkları birer birer çıkar karşısına kayınvalidenin..
ve bence akıllı insan geliniyle /damadıyla daha en başından iyi geçinen, saygıda kusur etmeyendir, er geç yapılan her şeyin karşılığı olacağı unutulmamalıdır..

yazmak istediğim çoğu şeyi yukarıdaki arkadaşlar yazmış, ben de onlara ilave olarak maddi bağımsızlığın bu konuda çok önemli olduğuna inanıyorum. kendi parasını kazanmış, kendi evini düzenini kurmuş bir erkek ile ailesinin aldığı evde ailesinin işinde çalışan erkek arasında dağlar kadar fark var. hem maddi hem de manevi açıdan bağımsızlığını ilan etmiş bir erkek, zaten aradaki mesafeyi güzel bir şekilde ayarlayacaktır, yani iş, erkekte bitiyor. erkek, artık birincil ailesinin eşiyle kurduğu aile olduğunu bilip kök ailesinden özgürleşirse, zaten annesine de eziyet ettirmez, annesinin de eşine eziyet etmesine müsaade etmez.