kaybolmasında pek bir gizem olmasa da gemlik askeri veteriner okulunda bir efsaneye dönüşmüş olan mermidir.

emniyet ve nizamiye nöbetçi subaylığı yirmi dört saat süren uykusuz ama çok keyifli bir nöbetti ve bu nöbeti sadece asteğmenler tutardı. askeri veteriner okulunda eğitim bölüğü dışında at taburu ve köpek taburu vardı ve hayvan çiftliğindeki gibi bir devrim olmadığı sürece herhangi bir tehlike olmazdı.

nöbetler genelde sakin geçer ve ani müdahale mangası ile birlikte sabaha kadar ara ara fırçalamak suretiyle iyi zaman geçirirdik. ta ki o nöbette aslan asker şvayk olarak ben insanolunbiraz kimsenin yapmadığı bir şeyi yapana kadar.

nöbetçi subayın nöbet defterini imzalayarak teslim aldığı ak-47 her asteğmen tarafından bir dolapta tutulur, çoğu zaman onu görmezdik bile. ben gördüm. gecenin bir yarısı canım sıkılınca tüfeği elime aldım ve şöyle bir bakayım dedim. sonra şarjörü çıkardım saçma her insanın yapacağı gibi zaman geçsin diye mermileri saymaya başladım. toplam yirmi dokuz mermi vardı. bir daha saydım. yine yirmi dokuz. daha sonra da tekrar dolaba bıraktım.

sonra da nöbette zaman geçirmek için sigara içip kahve içip arada devriye atarak nöbeti bitirdim. sabah olunca nöbeti teslim etmek için defteri yazarken mermi sayısını da elbette yirmi dokuz olarak girdim.

nöbeti teslim edip istirahat için odama gittim. o gün öğlene kadar uyuyup öğleden sonra bursa’da muhteşem zamanlar geçirme planım vardı. saat tam 10.20’de alay komutanın habercisi kapımı çalana kadar.

apar topar giyinip komutanın karşısına çıktım. şaban ve kumandanım hüsamettin tarzı bir sohbet geçti aramızda komutanla. beni çok severdi çünkü ben harika bir askerdim. vietnam’da teğmen dan dahil ona yakın askeri kurtarmıştım. elbette forrest gump ile olan benzerliğim bu değildi, daha çok zeka seviyemiz benziyordu ve ben komutanın yedi sülalesine ingilizce dersi verip ihtiyaç duyulan bütün çevirileri yapıyordum. komutanla konuşmam ise şöyle gerçekleşti:

- insanolunbiraz, sen bugün nöbet defterine ne yazdın?
- ne yazmışım komutanım?
- yirmi dokuz mermi yazmışsın.
- yazdım komutanım.
- neden öyle yazdın oğlum?
- çünkü yirmi dokuz tane vardı komutanım.
- neden saydın mermileri insanolunbiraz.
- canım sıkıldı komutanım.
- aferin sana oğlum. peki senden öncekiler kaç tane yazmış insanolunbiraz. bak bakalım deftere.
- otuz yazmış komutanım.
- peki bir mermi nerde o zaman oğlum.
- bilmiyorum komutanım.
- oğlum sen gerizekalı mısın? ben şimdi sana bu merminin hesabını sormayacak mıyım? bir akıllı sen misin?
- emredersiniz komutanım.
- bunu salaklığına veriyorum asteğmen. daksille düzelt orayı. sonra da git dinlen.
- emredersiniz komutanım
.

böylelikle yıllar önce bir vesile ile eksilen ve benden başka kimsenin bu derde girmemek için eksik saymadığı o otuzuncu mermi benim sayemde bir isim kazanmış oldu.

daha sonra bir tanımda o mermiye ne olduğunu da anlatırım belki. merak edenler bana ulaşıp merminin hikayesini öğrenebilir.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kayıp ak-47 mermisi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim