dünya klasikleri / roman
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

l. n. tolstoy'un henüz okuyup bitirdiğim eseridir. hasan âli yücel klasiklerinde bulunabilir. 263 sayfa olduğu için çok kolayca bitiyor, gözü korkutmayan güzel bir roman. kitabın baş karakteri olan varlıklı rus subayı olenin, kariyerinde ilerlemek amacıyla kafkaslara gider ve orada bir süre boyunca bir kazak köyünde kalır. eski hayatından uzaklaşan olenin kendini özgür hissetmektedir, yazar bize bu özgürlük duygusunu çok güzel verir. yalnız bu kazaklar, yanılmıyorsam rus kökenli olanlar. kozaklar yani. onların tatar ve çeçenlerle ilişkileri de geçiyor kitapta, coğrafya yabancı değil. kazakların yaşayışı da detaylarıyla anlatılmış. dili oldukça hoş. karakterler güzel işlenmiş. özellikle yeroşka amca ilgimi en çok çeken karakterlerden biriydi. okumak isterseniz kesinlikle tereddüt etmeyin derim.


sonunu beğenemedim gibi hissettim ama sanırım bu hikayeye en çok uyan son buydu. ama maryana, bacım sen neymişsin öyle ya. adama selam bile vermedi giderken, ayıp yani!
devamını gör...
tolstoy’un yazdığı kitap. kimi yerlerde otobiyografik olduğunu yazsa da bence yazarın iyi bir gözlem yeteneği ile yazdığı bir kitap. ama ana karakterle benzerlik gösterdiğini söyleyebiliriz. tolstoy bu kitabı, moskova sosyetesinden bunaldığı bir dönemde yazmış. merak saldığı da farklı kültürde yaşayan kafkasya olmuş. kazakların yaşam tarzını ve kültürlerini de bu süreçte öğrenmiş. yazarın bu ve bu kültürü yedirdiği diğer kitapları, kazak kültürüne yabancı olan ve sadece kafalarında önyargılar bulunan kesimin bilinçlenmesine de fayda sağlamış.

ana karakter olenin. ismi uzun da ben kitapta geçtiği şekilde olenin yazacağım. olenin de varlıklı bir aileden geliyor ve varlıklı dostlara sahip. hayatı boyunca aşık olmamış; aşkın tanımını bile yapmakta zorlanıyor. bulunduğu ortamdan sıkılıp, asker olarak bir kazak köyüne yerleşiyor( burada tolstoy ile benzerlik gösteriyor). köyde bambaşka bir kültürle karşılaşıyor. kitapta yazılan ve gönderilmeyen mektupta da sonradan iki kültürün ne kadar farklı olduğunu, ama kazakların kültürüne ne kadar hayran kaldığını da belirtiyor. kazaklar onun mektubunda şöyle tasvir ediliyor: doğal, sıcak, hepsi birlik içinde, eğlenmeyi seven, aralarında protokolün olmadığı bir halk.mektupta moskova sosyetisini de bu şekilde yeriyor.

olenin , ev sahibinin kızı olan güzel marianka’ya aşık oluyor. ama yine de hissettiği duyguları anlamlandırmakta zorlanıyor. hayatı boyunca etten başka bir şey yememiş bir insanın, yediği meyveyi adlandırmakta zorlanması gibi düşünebiliriz.

kitap ile ilgili en önemli detaylardan biri, kazaklardaki kadının yeri. evleneceği kişiyi seçmekte özgür, isterse sevgilisiyle flört edebiliyor. evlenene kadar sevgili edinmesi gayet normal karşılanıyor. anadolu kadınına tavır ile hangi noktada ayrılığa düştükleri muallak. kısacası, kazak kültüründe kadının adı var.

kitabı genel değerlendirme kısmına gelirsem, kitap o kadar sıradan ve olağan ilerliyor ki, olenin’in gündelik yaşamını, ava gitmesini,anlık düşüncelerini okuyoruz. macera yok, şaşırma yok. hayatın bir kesiti sadece. yazar abartıya kaçmadan olenin’in kazak köyü macerasını kaleme almış.

kitabın bana en dokunan kısmı ise sonra yaşlı adamın ona söylediği;

sen hayatın boyunca sevilmemişsin. ben de senin gibiyim.


aksiyon, şaşırma, gizem , sürpriz bekleyenlerin kesinlikle sıkılabileceği ;böyle bir beklentiniz yoksa sıkılmadan okuyacağınız bir kitap.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kazaklar (kitap)" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim