bir ümit yaşar oğuzcan şiiri.

bir kekeme bilirim; dolaşır garip garip
bu şehrin daracık sokaklarında
kelimeler zincire vurulmuş gibidir
dudaklarında

ne ismini söyliyebilir doğru dürüst
ne sevdiğine ilanı-aşk edebilir.
sormayın neden yalnız yaşadığını
kusurunu bilir

o güzelim şiirleri hep içinden okur
bu dert de çekilmez doğrusu
güzel söylenilmiş cümlelerle doludur
bütün uykusu

günahsız harfler onun nazarında
birer siyah heyula gibidir
ay ışığında sevgiliye söylenen sözler
rüya gibidir

"içince az kekelermiş" diyorlar
sarhoş gezdiği de hep bu yüzdenmiş
ama neye yarar? ismine bir kerre
kekeme denmiş.
devamını gör...
kurtulmak isteyenin rap müziğe yöneldiği konuşma rahatsızlığı.
devamını gör...
bu entry'de 4 yaşımdan 10-12 yaşına kadar yaşamış olduğum olduğum kekemelik sürecimden, yaşadığım zorluklardan ve kişisel başarımdan bahsedeceğim, çayınızı kahvenizi ve kekinizi eksik etmeyin, iyi okumalar.

tanım ile başlayalım, nedir bu kekemelik?
kelimelerin, seslerin ya da harflerin ağızdan kesikli olarak çıkması, konuşurken duraksamak, konuşamamaktır, toplumumuzun yaklaşık %10 ila %12'si bu rahatsızlıktan muzdariptir, bu sebeple bilmekte fayda var, değil mi?

kekemelik, konuşma bozukluğu, ikiye ayrılır.
a) doğuştan, fizyolojik sebeplerle kekeme olanlar.
b) psikolojik bir travma sebebiyle kekeme olanlar.

ben b sınıfında yer alan eski bir kekemeyim, kendisiyle uzun süren bir savaşımız oldu, ne mutlu ki yendim. :)

öncelikle, insanı diğer hayvanlardan ayıran en büyük iki özellik düşünmek ve bağımsız iletişimdir, kekeme olan bireylerde bu iki yetiden biri eksik olduğu için çok ciddi sorunlar ile başbaşa kaldıklarını belirtmekte fayda var, kekeme olan bireyler aynı zamanda özgüven eksikliği, asosyallik, obezite gibi sorunlar ile yüzleşmek zorunda kalabiliyorlar.

ben kekeme olduğumu dört yaşında öğrendim, ailem ve etrafımdaki insanlar söylediler, çocuk olduğumuz için ne olduğunu anlayamadık tabii, ancak sonradan işin rengi değişti. bir insan için en basit zevkler benim için ızdıraptı; bakkaldan bir şeyler almak, kıyafet alışverişi yapmak, okulda türkçe dersinde öğretmenin oku dediği yeri okuyamamak, arkadaş edinmek, dertlerini paylaşmak ve daha nicesi.

her şeyde olduğu gibi kötü bir olay tek başına gelmedi, başta özgüvenimi kaybettim, ardından insanlara olan güvenimi ve sevgimi, okula yeni başlayan ve insanların parmakla gösterip "bak, o konuşamıyor, ne kadar kötü değil mi?" dediği insan oldum, insanlar tarafından acınmak da berbat, haliyle.
sekiz yaşıma doğru kaybettiğim mutluluğu yemekte aramaya başladım ve kendi yaşımdan yedi-sekiz yaş büyük(genç giyim) kıyafetleri giymeye başladım, cüssemin büyümesi ve irileşmem ile öfkem birleşti ve sinirli biri olup çıktım, bu süreçte de özellikle kavga ettiğim kişi sayısı arttı, öfkemi kontrol edememeye başladım.

on yaşıma geldiğimde bir şeylerin değişmesi gerektiğine karar verdim ve öfkemi bir kenara koydum, öğretmenin oku dediği yerlerde okuyamadığımda okumak için daha çok çalıştım, asla pes etmedim, bu süreç iki yıl sürdü ve sonunda yendim.

keşke birkaç paragrafa sığan bir süreç küçük bir çocuk için de aynı kısa zamanda olsaydı, bu süreç beni yaşıma göre olgun davranmaya itti, bu sebeple erken büyüdüm denilebilir.

velhâsıl, kekemelik ciddi yönetim isteyen bir süreçtir, özellikle küçük yaşlarda bu dertten muzdarip olan kişiler beni anlayacaktır.
buraya benim bu süreçte en çok rahatsız olduğum davranışları da not düşmek istiyorum.

1) kekeme birisinin lafını asla tamamlamayın, birakın o tamamlasın, müdahale etmeyin.

2) o da normal bir insan, sadece ciddi bir sorunla baş başa, ona yanında olduğunuzu hissettirin ve iyi davranmaya özen gösterin.

3) kekeme olması hakkında o istemedikçe konuşmayın, kekeme olan bireyler kekemelikten bahsedildiğinde stres yaptıkları için daha çok kekelemeye başlarlar.

4) sevin dostlar, sevdiğinizi gösterin.

5) bilinçli bir aile bireyi olun ve çocuğunuzu hacı-hoca gibi kişiler yerine öncelikli olarak modern tıbbı tercih edin, konuşma terapistine götürün.

6) çocuğunuza asla şiddet uygulamayın, bu muhtemelen benim kekememe neden olan travma sebebimdi, lütfen yapmayın.

7) çocuğunuzun ya da arkadaşınızın kekemelik gibi bir sorunu varsa onun yanında olun, aksi durumda benim gibi tek başına yenmek zorunda olabilir, yenerken duygularından büyük bir parçayı kaybedebilir.

buradan sonrası kekeme olan arkadaşlar için:
arkadaşlar, asla pes etmeyin, geçmekte olduğunuz yolları henüz kumdan kale yapmam gereken bir süreçte geçirdim ve çok iyi anlıyorum, kaç yaşınızda ve her kim olursanız olun başarabileceğinize inanıyorum, ben yolun sonuna ulaştım ve kurtuldum, mesaj kutum her zaman açık, aklınıza takılan bir konu olursa ya da konuşmak isterseniz lütfen beni rahatsız edin.

sevgilerimle, güzel kalın.
devamını gör...
#1564409 şu tanıma madalya, rozet, havai fişek... atın üzerine. sonra, çıktısı alın odanıza asın. meydanlarda arabaların üzerine çıkıp okuyun. o kekemeliği alın, birçok şeye uyarlayın çünkü. çaylağımızı bağrıma bastım ben. gittim ben.
devamını gör...
genelde çocuklukta görülebilen konuşma bozukluğu olarak bilinir.
harf tekrarı, duraksayarak konuşma, ses ve hecenin uzatılışı kekemelik olarak adlandırılır. tourrette sendromu ile benzerlik gösterir. tam bir nedeni olmamakla birlikte genetik veya stres kaynaklı olduğu düşünülmektedir.

örnek/ bbbbiz bbbugün eve gitgitgitgidiyoruz.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kekeme" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim