orijinal adı : heute wär ich mir lieber nicht begegnet
yazar : herta müller
yayım yılı : 1997
2009 nobel edebiyat ödüllü yazar bu kitabında, baskıcı bir rejim ile yönetilen bir ülkede bir fabrika işçisi olan bir kadını konu almaktadır. karakterin adı yoktur, toplumdan herhangi biridir. diktiği ceketlerin ceplerine koyduğu bazı notlardan dolayı sorgulanacaktır. tek isteği kurtulmaktır oysa, bu yüzden umudu bu kısa notlarla herhangi birine ulaşmaktır. hikaye bir tramwayda geçen birkaç saatlik zaman dilimidir, oysa ki o anda aklından geçen geçmişi, ailesi ve yaşadıkları olduğundan, bir iç sesin dışarı aktarımları uzamaktadır.
yazar : herta müller
yayım yılı : 1997
2009 nobel edebiyat ödüllü yazar bu kitabında, baskıcı bir rejim ile yönetilen bir ülkede bir fabrika işçisi olan bir kadını konu almaktadır. karakterin adı yoktur, toplumdan herhangi biridir. diktiği ceketlerin ceplerine koyduğu bazı notlardan dolayı sorgulanacaktır. tek isteği kurtulmaktır oysa, bu yüzden umudu bu kısa notlarla herhangi birine ulaşmaktır. hikaye bir tramwayda geçen birkaç saatlik zaman dilimidir, oysa ki o anda aklından geçen geçmişi, ailesi ve yaşadıkları olduğundan, bir iç sesin dışarı aktarımları uzamaktadır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "kafamolmuşmaşukiye" tarafından 14.03.2021 21:14 tarihinde açılmıştır.
1.
nobel edebiyat ödüllü herta müller’den, faşizmin gölgesinde yaşayan ve yaşananlara dair sarsıcı bir roman: keşke bugün kendimle karşılaşmasaydım. müller, sorguya çağrılı adsız kahramanıyla birlikte okurunu uzun bir tramvay yolculuğuna çıkarıyor ve camın dışında akan manzara, bütün bir yaşamın dökümü halinde sayfalara yansıyor. tramvay hattın üzerinde dümdüz ilerlese de dünya yavaş yavaş rayından çıkıyor ve bir kadınla bir erkeğin arasındaki en kısa mesafe, sonsuzluğa uzanıyor.
keşke bugün kendimle karşılaşmasaydım, sürekli yeni çehrelere bürünen ve adına hayat da denen aldanışın, hayal kırıklıklarıyla hayatını inşa etmeye çabalayan bir kadının öyküsü. herta müller’in kahramanının yolculuğu, yaşamın yükünü, geçmişin acılarını, ilişkilerin imkânsızlığını kapsıyor; sevgi işkenceye, işkence bağlılığa, bağlılık yalnızlığa dönüşüyor. ihbarcılar her daim kapı önlerinde dolanıyor, herkes birbirini gözetliyor, sorgular bitmek bilmiyor. bizi yere çalmaya yeminli bu dünyanın üzerinde, dilenecek tek şey var belki de:
delirmeyelim.
(tanıtım bülteninden)
devamını gör...