kılıçdaroğlu'nun muhtar yardımcılığı ısrarı

iktidara gelince muhtar yardımcısı atayacaklarmış. daha önce de muhtarlara özel kalem atanmasının gerekliliğini ifade etmişti.
bu nasıl bir öneridir allah aşkına? özellikle mahalle muhtarları ne iş yapıyor? mahallenin sorunlarını belediyeye iletmek için bir muhtarlık makamı kurulmuş ve bir de buna özel kalem isteniyor. yuh be ! bir de ek olarak muhtar danışmanı, muhtarlık genel sekreteri de atansın. bir de makam aracı olsun üstüne!
çalışmak yok, üretim yok herkese bir makam, büro uydurun oh ne güzel! milleti iyice tembelliğe, miskinliğe, hazırcılığa, yiyiciliğe alıştırın! milletin parasını şimdi iktidarın propagandasını yapan gelecekte de senin propagandanı yapacak olan muhtarlara ve muhtar yardımcılarına yedirmek düşüncesi nasıl bir fantazidir!
şu hale bakın sevgili yazarlar, bizi kurtarmasını beklediğimiz adamın düşüncesine bakın. ben iktidar partisini sevmiyorum ama kusura bakma bay kemal, seni de sevmiyorum. artık saçmalamayı bırak ve o koltuğu hak eden birine bırak. dürüst olabilirsin, iyi niyetli olabilirsin ama çok da zeki değilsin ve millet de seni tutmadı. yeter daha eleştirdiğin adam gibi davrandığının farkına var ve artık torunlarınla ilgilen!

yazarın önermesi oldukça saçma ve bir kara propaganda örneği. kılıçdaroğlu muhtar yardımcılığına ısrar ettiği için mi başkanlığı bırakmalı? yani saçma bir öneri veren herkes başkanlığı bıraksın o halde. bu mantık açısından yaklaşırsak tayyip de bırakmalı. o kadar saçma sapan şeyler yaptı. ama buna büyük ihtimal kimse katılmacak. "yani sevmiyorum ama iyi lider" diyecekler. demek ki yukarıdaki yazarın derdi "saçma öneri verdin o zaman çek git o koltuktan" demek değil. zaten bu tarz yazılarda sıklıkla karşı tarafın ne mantıkla bunu söylediği belirtilmez. şimdi asıl haberin içeriğine bakalım, haberde "kılıçdaroğlu, manisa’da bir otelde muhtarlar ile bir araya geldi." deniyor. yani kılıçdaroğlu durduk yere bu sözü sarf etmemiş. muhtarların içinde olduğu için bu sözleri sarf etmiş. yalnız kılıçdaroğlu mu böyle "saçmalamış" peki? hayır. örneğin cnn'in 27.12.2018 deki haberinde şu ifadeler yazıyor "erdoğan, belediye başkanları ve kaymakamlar sizin hizmetinizdedir, devletin mahalledeki gözü kulağı, eli kolu, sessiz nefesi, mahalle ve köy ahalisinin devlet nezdindeki temsilcisi olan muhtarlarla beraber yapacakları daha çok iş olduğunu kaydetti." peki erdoğan bu sözleri nerede sarf etti? "cumhurbaşkanlığı külliyesi sergi salonu'nda gerçekleştirilen 49'uncu muhtarlar toplantısı'nda" bu külliye buluşmalarının parasını kim veriyor dersiniz? binlerce lirayı? uçak masrafları, otel masrafları, yemeleri içmeleri. hepsi yine bizden çıkmıyor mu? peki bunlar olurken muhalefette olan bir kişinin oy kazanması için muhtarların "kaybolacak olan statüsü" adına bir şeyler söylemesi gerekmez mi? onları kazanmaya çalışması gerekmez mi? peki bu örnekten yola çıkıp "şu hale bakın sevgili yazarlar, bizi kurtarmasını beklediğimiz adamın düşüncesine bakın." diye bir çıkarıma ulaşabilir?
bu arada ben de kılıçdaroğlucu değilim. ancak kara propagandayı nerede görsem tanırım.

yine aynı konuya değinmiş. allah aşkına bu nasıl vaattir ya!
milleti iyice hazırcılığa alıştırdınız siz muhtarlara yardımcı atamadan önce memurların asgari ücrete yaklaşan maaş sorununu çözün önce.
hani üretimdi, emekti, liyakatti? halkın vergisini halka hizmet etmeyene, üretmeyene ne hakla ödersiniz!
köy muhtarlıkları dışındaki bütün muhtarlıkların kaldırılması gerekiyor.
twitter.com/herkesicinCHP/s...