kitap okuduğunu gözümüze sokan tipler

bakmazsan gözüne sokulmaz dediğim.
şu ülkedeki herkesin derdi hava atmak mı?
bu yüzden mi böyle mi algılanıyor?
sosyal medyada ya da sosyal platformlarda normal bir insan var mı ya? çünkü ben denk gelemiyorum gerçekten.
bu tesptin aksine ben türkiye'de kafeye gittiğimde çantamda hep kitap olmasına rağmen açıp rahat rahat okuyamıyorum. çünkü bazı insanlar tip tip bakıyor. havalı görünme gayreti içindeyim falan sanarlar gibi beynimden anlamsız düşünceler geçiyor.
sırf bu sebepten kafam patlarcasına yüksek sesle müzik dinliyorum.
telefonumun içine de annem kaçmış sanki.
süreki lütfen sesi kısınız, son bir haftada sınırı aştınız diye uyarı veriyor.
bir kerede yıllar önce bir kafede arkadaşın defterinden kendi defterime not geçiriyordum.
belirtiyim ama, bu kafe bağdat caddesinde bir kafe.
ayak altı bir yer değil.
ama gerizekalı, ukala bir garson gelip arkadaşlar kütüphane yan tarafta demişti. burası okul mu tarzı bir şey daha demişti.
iki dk beklese biz sipariş verecektik zaten. nitekim sonradan verdik.
ama moralimizi bozmayı başardı.
yaptığınız sığ genellemelerin içinde bir gün hepiniz boğulursunuz umarım.

kitap okumanın gösterişi olmaz. bunu yaptığı fark edilirse kitapla ilgili soru sorulabilir. ülkede kitap okuma oranı çok az olduğu için size öyle geliyor da olabilir.

ve böyle böyle günler, ayları, aylar seneleri takip eder. fakir ama gururlu bir entel(kitap fotoğraflarından bile tek sayfa açıp okumadığı belli) olarak sözlükte ne kadann kültürlü olduğunu , bitmek bilmeyen motivasyonuyla gözümüze sokup durur.

böyle sahnelere bakarken, gintoniğim elimde şen kahkahalarımla gülüp geçiyorum.

büyük loserlık ama neticede herkesin kendi hayatı. saygı duymak lazım.

solculuk ve entellik peşinde koşma bataklığından 50 yaşında dönseniz bile kar. hiçbir zaman geç değil.