kopya çekme stratejileri

lisenin ilk yıllarında çok yapmışlığım vardır.
ama en riskli olanı, kalemliğimin içine telefon koymaktı.
kağıtta yazan soruları direkt google'a sorardım.

-hırkanın koluna kağıt koyma
-* öğretmen masasının sınıfa bakan kısmına kağıt yapıştırma
-işaret dili
-doğru şıkkı ayak sesi ile söyleme**
-sırayı a b c d e parçalarına bölmek**
-olmazsa olmaz kalemlik
-uçlu kalemin içine kağıt koymak...

peçetenin içine yazmak. hocalar asla bakmıyor.

kafanın içine yazmak. valla bak. iyi puan garantili. çalışın abi kopya için girdiğiniz strese değmez. ya da okumayın. kopya mı kaldı artık uzayda yaşıyoruz saanki.

ceketin iç kısmına yazmak,hiç yakalanmadım işe yarıyor.

hiç çekmedim.

akıllı saate kopya yazardım. teknolojiyi akıllıca kullanın derdi hep hocalarımız. bu yüzden kötü bir şey yaptığımı düşünmüyorum.

türkçe bilgi gerektiren sınavlarda, özellikle edebiyat sınavlarında bilgileri sanki bir şarkı sözüymüş gibi ingilizce olarak sıraya yazardım. üzerini de eskitmek için hafif silgi darbeleri vururdum. hocalar yanımdan geçip giderken kopya işlemini gerçekleştirirdim. ruhları dahi duymamıştı, gerçi bir gün arkadaşlarıma anlattığım için bir hocamızın kulağına gitmişti. sınavın ortasında bana "yok öyle ingilizce kopya çekmek" diye iğneleyici şekilde bağırmıştı. güzel lise anıları..

kopyanın üzerine otururdum. hoca gidince sırada yana kayıp bakardım. en çok yaptığım kalemliğin içine koymak ya da koluma koymak oluyordu. bir de öğretmenin önüne otururdum bilerek. gerçekten göz önünde olan şey daha az dikkat çeker çünkü. bir kez bile yakalanmadım. kalemliğin içine yazdığım notları da almanca falan yazardım ya da kore alfabesi ile. bazen arap alfabesiyle. hoca bir kere sınavdan önce buldu da şarkı sözü falan demiştim*
öğrencilere taktikler

en ön sırada oturmak yeterlidir.
lise yıllarında kimsenin bilgisine güvenmediğim için kopyalarımı hep kendim hazırlardım. ezberleyemediğim konuları ufacık kağıtlara yazardım, kağıdı da çantamın ön gözüne tıkardım. hoca arkaya doğru yürürken hemen çıkarır bakardım kağıda sonra öne doğru geleceği zaman hemen geri tıkardım çantaya. hayatımda hiç kopya çekerken yakalanmadım. en ön sırada oturmanın avantajı da var tabii. hocaların en son huylanacağı yer en ön sıralar oluyor genellikle.

öğretmenin bakmadığı en uygun anı kollamak en işe yarayan taktiktir.