yönetmen koltuğunda m. night shyamalan'ın yer aldığı 2004 yapımlı korku gerilim filmidir. konu; 19. yüzyıla ait bir kasabada geçmektedir. kasaba her ne kadar, küçük ve sevimli görünüyor olsa da ormanında büyük bir sır saklamaktadır. ormanda yaşayan yaratıklar, kasaba halkına büyük bir korku yaşatır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "birseyyah" tarafından 15.05.2021 01:45 tarihinde açılmıştır.
1.
2004 yapımı, yönetmen m. night shyamalan'a ait ilginç bir korku filmidir. bir kasabada yaşayan insanların ormandaki canavarlardan uzak dururken bir gün bu durumun bitmesi. 1800'lerin kasabasından farklı bir ortama geçiş. korkuyla insanların güdülmesine değişik bir yaklaşımda bulunulmuş.
devamını gör...
2.
2004'de yayınlanan korku kategorisine sokulmuş fakat korkudan ziyade psikolojik, sosyolojik olarak değerlendirilebilecek dram ağırlıklı m. night shayamalan filmi.

bir orman sınırında yaşayan köyü anlatan filmde köylüler yaratıklara karşı önlem alarak yaşamaktadır. spoiler kısmında ayrıntılı şekilde yazacağım.
filmde kırmızı renge ve sarıya çok odaklanılmış.
kapalı ortamda yaşayan köylülere göre kırmızı tehlike, sinyal demek. sarı ise güvenliği temsil ediyor, çıkarımıma göre. bu filmdeki durumlara göre anlamları da değişiyor.
ıvy'ye göre ise artık aşkı temsil etmeye başlıyor. noah'ın elinde kan gördüğümde demiştim, kırmızı tehlike, cinayet, kan, kötülüğü çağrıştırdığı için köyden bu rengi uzak tutuyorlar. ve tutkuyu, adrenali de temsil ediyor.
sözde yaratıklar köyün saflığını, aile sıcaklığını korumak için uydurulmuş, köyün büyükleri tarafından planlanmış kostüm giyen insanlar olarak karşımıza çıkıyor. ıvy'nin sevdiği bıçaklanınca ıvy kendisi şehre gidip ilaçları almak ister. köyün gençleri şehre adımını dahi atmamıştır. galiba da bu ilk olur. bu sebeple ıvy'e babası durumu açıklar. o kostümleri gösterir. ıvy görme engelli olmasına rağmen çok yeteneklidir. o yüzden gözü kapalı kızına güvenir.
filmin sonlarında gördüğümüz gibi bütün köy kurgulanmış bir plandan ibarettir. o kalabalık, şehir hayatından korunmak için kendilerini orda izole etmiş. parayı hayatlarından çıkarmışlardır.
burdan kapitalizmin vs. nasıl ruhlarımızı kirlettiğinden söz edebilir.

bir orman sınırında yaşayan köyü anlatan filmde köylüler yaratıklara karşı önlem alarak yaşamaktadır. spoiler kısmında ayrıntılı şekilde yazacağım.
filmde kırmızı renge ve sarıya çok odaklanılmış.
kapalı ortamda yaşayan köylülere göre kırmızı tehlike, sinyal demek. sarı ise güvenliği temsil ediyor, çıkarımıma göre. bu filmdeki durumlara göre anlamları da değişiyor.
ıvy'ye göre ise artık aşkı temsil etmeye başlıyor. noah'ın elinde kan gördüğümde demiştim, kırmızı tehlike, cinayet, kan, kötülüğü çağrıştırdığı için köyden bu rengi uzak tutuyorlar. ve tutkuyu, adrenali de temsil ediyor.
sözde yaratıklar köyün saflığını, aile sıcaklığını korumak için uydurulmuş, köyün büyükleri tarafından planlanmış kostüm giyen insanlar olarak karşımıza çıkıyor. ıvy'nin sevdiği bıçaklanınca ıvy kendisi şehre gidip ilaçları almak ister. köyün gençleri şehre adımını dahi atmamıştır. galiba da bu ilk olur. bu sebeple ıvy'e babası durumu açıklar. o kostümleri gösterir. ıvy görme engelli olmasına rağmen çok yeteneklidir. o yüzden gözü kapalı kızına güvenir.
filmin sonlarında gördüğümüz gibi bütün köy kurgulanmış bir plandan ibarettir. o kalabalık, şehir hayatından korunmak için kendilerini orda izole etmiş. parayı hayatlarından çıkarmışlardır.
burdan kapitalizmin vs. nasıl ruhlarımızı kirlettiğinden söz edebilir.
devamını gör...
3.
bir m. night shyamalan filmidir.

filmin senaryosunu da yönetmen m. night shyamalan yazmıştır. filmde sigourney weaver, william hurt, joaquin phoenix, bryce dallas howard, adrien brody, brendan gleeson, cherry jones, celia weston, john christopher jones, franks collison, judy greer ve jesse eisenberg rol almıştır. ve her zaman olduğu gibi yönetmen m. night shyamalan da bir cameo vermiştir bu filmde de.
filmin konusunu anlatmadan önce bu filmle ilgili bir anımı anlatmam gerek. o zamanlar yani film gösterime girmeden hemen önce bir öykü yazmaya başlamıştım. bu öyküde bir adanın içinde iki köy olacaktı. ve bu iki köy arasında da sık ağaçlıklı, tekinsiz ve karanlık bir orman olacaktı. birbirinden habersiz olan köylüler diğer köyden gelen her sesi tanrılardan gelen bir mesaj bir uyarı olarak görecekti. yani köyün birinde bir kutlama sonucu sesler yükselince diğer köy tapınma ritüelleri yapacaktı. olmadı. yazamadım. zira yazmaya başladığımda bu film girdi gösterime ve izlemeye gittiğim zaman yazmaya başladığım öykü de bütün anlamını yitirdi. bu yüzden her filmini izlesem de m. night shyamalan'a hala kızgınım ve bana bir öykü borcu olduğunu düşünüyorum.
filmde bir köyde yaşayan insanlar sıkı bir kurallar silsilesi ile yönetilir. köyü çevreleyen ormandan dışarı çıkmak kesinlikle yasaktır zira bu ormanda kimsenin görmediği ama varlığına inandığı canavarlar vardır. ve bu inanç günün birinde aşık bir adamın sevgilisini kurtarmak için bu ormana ayak basmaya cesaret etmesiyle sarsılır.
ormanda hala öşü hayvanlar, korkutucu görüntüler varlığını sürdürür. insanlar ormandan çekinmeye ve korkmaya devam eder. ancak sadece bir adam her şeyi göze alarak ormana dalar. ve bu andan itibaren korkular ve endişeler artar ve şekil değiştirir.
muhteşem bir film olmasa da benim için birkaç açıdan önemli bir filmdir.

filmin senaryosunu da yönetmen m. night shyamalan yazmıştır. filmde sigourney weaver, william hurt, joaquin phoenix, bryce dallas howard, adrien brody, brendan gleeson, cherry jones, celia weston, john christopher jones, franks collison, judy greer ve jesse eisenberg rol almıştır. ve her zaman olduğu gibi yönetmen m. night shyamalan da bir cameo vermiştir bu filmde de.
filmin konusunu anlatmadan önce bu filmle ilgili bir anımı anlatmam gerek. o zamanlar yani film gösterime girmeden hemen önce bir öykü yazmaya başlamıştım. bu öyküde bir adanın içinde iki köy olacaktı. ve bu iki köy arasında da sık ağaçlıklı, tekinsiz ve karanlık bir orman olacaktı. birbirinden habersiz olan köylüler diğer köyden gelen her sesi tanrılardan gelen bir mesaj bir uyarı olarak görecekti. yani köyün birinde bir kutlama sonucu sesler yükselince diğer köy tapınma ritüelleri yapacaktı. olmadı. yazamadım. zira yazmaya başladığımda bu film girdi gösterime ve izlemeye gittiğim zaman yazmaya başladığım öykü de bütün anlamını yitirdi. bu yüzden her filmini izlesem de m. night shyamalan'a hala kızgınım ve bana bir öykü borcu olduğunu düşünüyorum.
filmde bir köyde yaşayan insanlar sıkı bir kurallar silsilesi ile yönetilir. köyü çevreleyen ormandan dışarı çıkmak kesinlikle yasaktır zira bu ormanda kimsenin görmediği ama varlığına inandığı canavarlar vardır. ve bu inanç günün birinde aşık bir adamın sevgilisini kurtarmak için bu ormana ayak basmaya cesaret etmesiyle sarsılır.
ormanda hala öşü hayvanlar, korkutucu görüntüler varlığını sürdürür. insanlar ormandan çekinmeye ve korkmaya devam eder. ancak sadece bir adam her şeyi göze alarak ormana dalar. ve bu andan itibaren korkular ve endişeler artar ve şekil değiştirir.
muhteşem bir film olmasa da benim için birkaç açıdan önemli bir filmdir.
devamını gör...