1.
ölümcül bir hastalığa yakalanan hastaların, kendi ölümleriyle yüzleşirken geçirdikleri sürecin evrelerini tanımlamak için elisabeth kübler-ross tarafından geliştirilen model. aynı zamanda five stages of grief olarak da biliniyor.
bu evreler sırasıyla şöyle:
inkar: bireyler gerçeğin kendisiyle yüzleşmek yerine, konulan teşhisin yanlış olduğuna inanarak gerçeği tümüyle reddederler. aynı zamanda bilinç bulanıklığına bağlı olarak korku, endişe, sevinç gibi farklı tepkiler verebildikleri ve teşhisi reddettikleri için farklı doktora gittikleri de sıklıkla gözlemlenmiştir.
öfke: hasta her ne kadar gerçekle yüzleşmeyi kabullenmese de, gerçek olma ihtimalini düşünerek kendisine ve çevresindeki herkese, her şeye karşı öfke doludur. genellikle “neden ben? böyle bir şey başıma nasıl gelebilir? bu hiç adil değil.” gibi tepkiler gözlemlenir.
pazarlık: genellikle uzun bir yaşam için, müzakere, iyileştirilmiş bir yaşam tarzı karşılığında tanrıyla yapılır. “biraz daha yaşama fırsatım olsa her şeyi değiştirebilirim. daha iyi bir insan olabilirim.” gibi.
depresyon: bu evrede bireylerin, öleceğinin farkına varınca içe kapanma, umutsuzluk, hayata küsme, ziyaretçileri reddetme gibi tepkilerinin yanı sıra, zamanının çoğunu sessiz ve somurtarak geçirebildikleri gözlemlenmiştir.
kabullenme: hastanın, kendisini bekleyen sonu kabullendiği ve bunu değiştiremeyeceğini anladığı, kısacası ölümü kabul ettiği evre. bu noktadan sonra birey her şeyi olduğu gibi, daha sakin karşılar ve kalan günlerini daha aktif, hareketli ve verimli geçirmeye çabalar.
bu evreler sırasıyla şöyle:
inkar: bireyler gerçeğin kendisiyle yüzleşmek yerine, konulan teşhisin yanlış olduğuna inanarak gerçeği tümüyle reddederler. aynı zamanda bilinç bulanıklığına bağlı olarak korku, endişe, sevinç gibi farklı tepkiler verebildikleri ve teşhisi reddettikleri için farklı doktora gittikleri de sıklıkla gözlemlenmiştir.
öfke: hasta her ne kadar gerçekle yüzleşmeyi kabullenmese de, gerçek olma ihtimalini düşünerek kendisine ve çevresindeki herkese, her şeye karşı öfke doludur. genellikle “neden ben? böyle bir şey başıma nasıl gelebilir? bu hiç adil değil.” gibi tepkiler gözlemlenir.
pazarlık: genellikle uzun bir yaşam için, müzakere, iyileştirilmiş bir yaşam tarzı karşılığında tanrıyla yapılır. “biraz daha yaşama fırsatım olsa her şeyi değiştirebilirim. daha iyi bir insan olabilirim.” gibi.
depresyon: bu evrede bireylerin, öleceğinin farkına varınca içe kapanma, umutsuzluk, hayata küsme, ziyaretçileri reddetme gibi tepkilerinin yanı sıra, zamanının çoğunu sessiz ve somurtarak geçirebildikleri gözlemlenmiştir.
kabullenme: hastanın, kendisini bekleyen sonu kabullendiği ve bunu değiştiremeyeceğini anladığı, kısacası ölümü kabul ettiği evre. bu noktadan sonra birey her şeyi olduğu gibi, daha sakin karşılar ve kalan günlerini daha aktif, hareketli ve verimli geçirmeye çabalar.
devamını gör...
2.
1926/2004 yılları arasında yaşamış isviçreli/ amerikalı psikiyatrist ve yazar elisabeth kübler-ross modelidir.
ölüm ve ölmek üzerine yasın evreleri/ kübler ross modeli adlı eseri/ modeli ile tanınır.
bu modele göre yasımız 5 evreye ayrılır. bu evreler tamamlandığında ise bambaşka biri oluruz.
ölüm ve ölmek üzerine kitabında tanıtılan modele göre üzücü bir olay yaşadığımızda veya yas tutmamıza sebep olacak durumlarla karşılaştığımızda farkında olmasak bile yasın beş evresini kendi kendimize yaşarız.
bu evreler sırasıyla inkar, öfke, pazarlık, depresyon ve kabullenmedir.
kübler-ross yasın evrelerini “savunma mekanizmaları, çok zor durumlarla başa çıkma yolları” şeklinde tarif etmiştir.
ölüm ve ölmek üzerine yasın evreleri/ kübler ross modeli adlı eseri/ modeli ile tanınır.
bu modele göre yasımız 5 evreye ayrılır. bu evreler tamamlandığında ise bambaşka biri oluruz.
ölüm ve ölmek üzerine kitabında tanıtılan modele göre üzücü bir olay yaşadığımızda veya yas tutmamıza sebep olacak durumlarla karşılaştığımızda farkında olmasak bile yasın beş evresini kendi kendimize yaşarız.
bu evreler sırasıyla inkar, öfke, pazarlık, depresyon ve kabullenmedir.
kübler-ross yasın evrelerini “savunma mekanizmaları, çok zor durumlarla başa çıkma yolları” şeklinde tarif etmiştir.
devamını gör...