küçük prens'te atatürk'e diktatör denmesi

kurduğu rejim ,ülkenin kaynaklarını a.b'ye ve a.b.d'ye aktarıyor mu aktarmıyor mu, burası önemli.

siz, içkinin ve nikahsız ilişkinin serbestliği hatrına kafanızı kuma gömüp hatayı ayrıntılarda aramaya devam edin. çünkü, bundan başka bir rejimde aynaya bakamazsınız, yaşayamazsınız. siz çalışın, siyonizm güdümlü batı yesin. hatayı da, kemalizm'in en küçük taşları olan siyasal(!) partilerde ve hükümetlerde arayın.

saltanattan cumhuriyete geçiş evresi olduğu için kafa karışıklığı yapan bir soru.
çoklu parti denemeleri maalesef saltanatı tekrar diriltmeye çalışma çalışmaları sonucu askıya alındı.

saltanat yanlıları susturulabilirdi. nasıl mı? saltanatı kaldırırken osmanlı sülalesini çocuk çoluk demeden yok ederek yapabilirdi ama belki hata belki doğru bunu yapmadı. bu da erkenden çoklu partiye geçişi zorlaştırdı. saltanat yanlılarına karşı olması onu sanki muhalifleri susturuyormuş gibi gösterdi. isteseydi padişahlığını ilan edebilecek fırsatları varken cumhuriyeti ilan etti.

karakter olarak da kendisi gibi düşünmeyen kişilerle fikir alış verişi yapmayı severdi. vatana kasten suç işlemediğin, ihanet etmediğin müddetçe sert bir tepki koymuyordu, misal said nursi.

yetki olarak diktatörlüğe kadar varan yetkileri olduğu söylense de karakter olarak diktatörlük sıfatına pek sahip değildi. devrimler yapılırken geçiş süreçlerinde maalesef pat diye sistem değişikliği yapılamadığı için geçiş evrelerinde yetki karar gibi mekanizmalar çok fazla esnek olabiliyor. bu her türlü devrim için geçerli. bu da yine maalesef ki "ulan atatürk diktatör müydü?" sorusunu aklımıza getiriyor.