kulunuzdan gayrısı ittihatçıdır sözü

olay şöyledir:
şemsi paşa'nın öldürülmesi abdülhamid üzerinde büyük bir tesir uyandırıyor ve selanik ve civarının ordu müfettişi olan hüseyin hilmi paşa'ya soruyor: "kimdir bu ittihatçılar?"
hüseyin hilmi paşa'nın cevabı çok ilginç : "kulunuzdan gayrısı ittihatçıdır." kaynak: (ittihat ve terakki - prof. dr. ilber ortaylı)

peki hakikaten kimdi bu ittihatçiler burada yazmayacağım çünkü sözlükte çok güzel bir başlık altında yazılmış #2558198 (alpinçayırı'a özel teşekkür)

eee bu kadar anlattık merak edenler için pdf arşivi: ittihat pdf arşivi

ittihatçılar ölür ittihatçılık ölmez.

sanki sonraki gelen düzen kula kulluğu kaldırmış iması ile açılmış başlık.

bazılarının genlerinde mi var her neyse, canını kurtardığına inandığı kişi ne derse yapıyor! allah, kitap, örf, ahlak, kılık- kıyafet, harf, yasa, kanun, dil neyi varsa kendine ait, hepsini kendini kurtaran şahsın hatrına değişiyor. kula kul olandan sadece alemlerin rabbi olan allah'a sığınırım. ondan her türlü tezat ve zorbalık beklenir.

breh breh breh... adam kendini abdülhamitin kulu ilan edip tarihte kendinden söz ettiriyor. "kul kafalılardan" tarih öğrenenin vay haline..!
(yav arabeskçi yalakalar bile "kula kulluk edene yazıklar olsun" diyor. bu hangi seviye..)

zamanın devrimci türk milliyetçileri .kul olmayı reddeden laik bir bir dünya görüşü ile harmanlanmış türk milliyetçiliğini arzuluyorlardı.

ittihatçıların kul olmayı reddetmesi araçsaldır. amerikan devrimi ya da ingiliz devrimindeki gibi, içi dolu bir felsefe, kuvvetler ayrılığı, temsiliyet olmadan vergi olmaz, ifade özgürlüğü, mülkiyet dokunuzmazlığı, adil yargılanma hakkı, bağımsız mahkemeler gibi şeylerden pek haberleri yoktur. amaçları dağılan imparatorluğu kurtarmaktır. ve çevrelerine baktıklarında gördükleri şey bu gibi şeyleri benimseyen ülkelerin güçlü olmasıdır. sırf o ülkeler güçlü olduğu için, o ülkelerin benimsediği bu gibi şeyleri kozmetik olarak benimsemişlerdir. o yüzden meclis isteriz diye tutturmuşlardır ikinci meşruiyet öncesi. fakat sağlam bir altyapı, bu haklara ve kurumları dair sağlam bir anlayış yoktur kendilerinde.