kurtlarla koşan feminizmin en büyük yanılgısı
başlık "o son notayı basmayacaktık" tarafından 26.01.2025 18:55 tarihinde açılmıştır.
1.
bilindiği üzre, feminizm, diyalektik olarak farklı algı ve tanımlara sahip bir kavram.
insanca ve denk yaşamak kapsamında zaten söyleyecek bir şey yok.
bir yanılgı da yok. ilgi çeksin diye öyle açtım. zira feminizim ya da patriarka, bakana göre komple yanılgı da olaiblir.
ben şu konuya açıklık getirmek istiyorum;
yeni moda wokebiyatta "love is love" diye bir söylem var. kısaca, ben patatesi seviyorsam, o da beni seviyorsa sana ne? şeklinde özetleyebiliriz.
bunun yan branşlarından biri de, erko düşmanı yazarlarımızın eserlerinde düştüğü yanılgı.
erkek karakter, sevgilisi hanım onu başka bir hanımla aldatırsa; öyle düşünüldüğü gibi yıkılmaz.
aldatma nesnesi bir erkekse etkisi çok farklı, kadınsa daha farklıdır.
hatta kadınsa affedebilir, önemsemeyebilir bile. eşitlikçilerimiz buna kızabilir, yanlış da bulabilir. fakat gerçek bu.
milyonlarca yıllık evrimin genlere işlediği desenleri, 40-50 yıllık fikir dönüşümleri ile yok edemeyiz.
kadın, diğer kadına aşık olsa; erkek onu terk eder, gönderir, gider. peşinden fazla bir acı da çekmez.
fakat sevdiği kadın başka bir erkekle sair boyutta ilişkiye girdi ise; durum değişir. zira, erkek, hemcinslerine galip gelmek zorunda. bunun sebebini de farklı bir tanımda anlatırım belki.
kalesi fethedilmiş olur, yenilmiştir. gururu kırılmıştır. ilk seçenekten farklı olarak, hem acı çeker, hem hırslanır. herkes kendi yoluna, olmaz erkekte. kadın, gitti mi gider misal.
işte yaşadığımız acı olayların çoğunun temelinde yatan gerçek budur. süje yazarımız, eril varoluşun bu gerçeğini reddettiği için yukarıdaki çelişkiye düşer.
hadi aydınlandınız gene.
insanca ve denk yaşamak kapsamında zaten söyleyecek bir şey yok.
bir yanılgı da yok. ilgi çeksin diye öyle açtım. zira feminizim ya da patriarka, bakana göre komple yanılgı da olaiblir.
ben şu konuya açıklık getirmek istiyorum;
yeni moda wokebiyatta "love is love" diye bir söylem var. kısaca, ben patatesi seviyorsam, o da beni seviyorsa sana ne? şeklinde özetleyebiliriz.
bunun yan branşlarından biri de, erko düşmanı yazarlarımızın eserlerinde düştüğü yanılgı.
erkek karakter, sevgilisi hanım onu başka bir hanımla aldatırsa; öyle düşünüldüğü gibi yıkılmaz.
aldatma nesnesi bir erkekse etkisi çok farklı, kadınsa daha farklıdır.
hatta kadınsa affedebilir, önemsemeyebilir bile. eşitlikçilerimiz buna kızabilir, yanlış da bulabilir. fakat gerçek bu.
milyonlarca yıllık evrimin genlere işlediği desenleri, 40-50 yıllık fikir dönüşümleri ile yok edemeyiz.
kadın, diğer kadına aşık olsa; erkek onu terk eder, gönderir, gider. peşinden fazla bir acı da çekmez.
fakat sevdiği kadın başka bir erkekle sair boyutta ilişkiye girdi ise; durum değişir. zira, erkek, hemcinslerine galip gelmek zorunda. bunun sebebini de farklı bir tanımda anlatırım belki.
kalesi fethedilmiş olur, yenilmiştir. gururu kırılmıştır. ilk seçenekten farklı olarak, hem acı çeker, hem hırslanır. herkes kendi yoluna, olmaz erkekte. kadın, gitti mi gider misal.
işte yaşadığımız acı olayların çoğunun temelinde yatan gerçek budur. süje yazarımız, eril varoluşun bu gerçeğini reddettiği için yukarıdaki çelişkiye düşer.
hadi aydınlandınız gene.
devamını gör...