1.
bağbozan diye de bilinen asalak bir bitkidir. daha çok kuzey amerika'da rastlanan bu bitkinin beyaz çiçekleri vardır fakat yaprakları yoktur. klorofile sahip olmadığı için rengi turuncudur. tabii rengi turuncu olduğu için klorofili yoktur da denilebilir pekala.
kendisi bitkilerin bildikleri isimli kitapta en çok dikkatimi çeken bitki oldu. kitaptan da bilahare bahsederiz.
efendim anlayacağınız üzere bu bitki fotosentez yapamamaktadır. bu sebeple de daima hayatta kalmak için başka bir bitkinin -ama kendi besinini üreten bir bitkinin- varlığına ihtiyaç duyar. küskütün tıpkı diğer bitkiler gibi tohumları çimlenir. tohumlar açıkladıktan sonra sürgünleri gelişir ve kök salar. hemen bir konakçı arayışına girer. sürgünün ucunu küçük daireler çizerek hareket ettirir ve diğer bitkiye doğru eğilir. yanındaki bitkinin yapraklarına dokunacak kadar büyür fakat dokunmaz, gövdesine sarılır. zamanla konakçı bitkinin ürettiği şekeri dokunaçlarıyla çeker. kendisi çiçeklenip gelişirken diğer bitki de solmaya başlar.
küsküt önemli bir bitkidir. önemlidir çünkü bitkilerin koku aldıkları yönündeki çalışmalarda kullanılmış ve epey yol kat edilmesini sağlamıştır. bir böcekbilimci olan dr. consuelo de moraes bitkilerin kendi aralarında haberleşmesi üzerine yaptığı çalışmada ilginç sonuçlara ulaşmış. önce küsküt ve domatesi gözlemlemiş. bu gözlemde herhangi bir müdahale bulunmuyor. hatta video kaydını da şöyle bırakayım:
de moraes bunun ardından küskütün koku sayesinde domatesi bulduğu hipotezini ortaya atarak bir deney gerçekleştirmiş. domates özünden hazırladığı "domates parfümü"nü küskütün bulunduğu saksıya dikilen kulak temizleme çubuklarına sıkmış, aynı mesafede başka kulak temizleme çubuklarını da parfümde kullanılan solventlere batırmıştır. tahmin edileceği üzere bitki domates parfümünden gelen kokuya aldanıp o yöne doğru eğilmiştir. bu da bitkilerin koku aldığı yönündeki düşünceyi destekleyen önemli bir sonuç olmuştur.
de moraes bir deney daha yapmış. küskütü eşit mesafede bulunan buğday ve domates saksılarının arasına yerleştirmiş. küsküt bu iki bitki arasından domatesi seçmiş. yani sadece koku düzeyinde bile hangi besine yöneleceğini seçebilmiştir. temelde domates ve buğday yaydıkları gaz molekülleri açısından büyük bir farklılık göstermemektedir. peki neden buğdayı seçmiyor? henüz kesin olarak sebebine ulaşılamasa da en makul hipotez; domatesin buğdaydan daha az karmaşık gelmesi, buğdayın ürettiği bir molekülün küskütü ittiği ve kendisinden uzaklaştırdığı olmuştur.
kendisi bitkilerin bildikleri isimli kitapta en çok dikkatimi çeken bitki oldu. kitaptan da bilahare bahsederiz.
efendim anlayacağınız üzere bu bitki fotosentez yapamamaktadır. bu sebeple de daima hayatta kalmak için başka bir bitkinin -ama kendi besinini üreten bir bitkinin- varlığına ihtiyaç duyar. küskütün tıpkı diğer bitkiler gibi tohumları çimlenir. tohumlar açıkladıktan sonra sürgünleri gelişir ve kök salar. hemen bir konakçı arayışına girer. sürgünün ucunu küçük daireler çizerek hareket ettirir ve diğer bitkiye doğru eğilir. yanındaki bitkinin yapraklarına dokunacak kadar büyür fakat dokunmaz, gövdesine sarılır. zamanla konakçı bitkinin ürettiği şekeri dokunaçlarıyla çeker. kendisi çiçeklenip gelişirken diğer bitki de solmaya başlar.
küsküt önemli bir bitkidir. önemlidir çünkü bitkilerin koku aldıkları yönündeki çalışmalarda kullanılmış ve epey yol kat edilmesini sağlamıştır. bir böcekbilimci olan dr. consuelo de moraes bitkilerin kendi aralarında haberleşmesi üzerine yaptığı çalışmada ilginç sonuçlara ulaşmış. önce küsküt ve domatesi gözlemlemiş. bu gözlemde herhangi bir müdahale bulunmuyor. hatta video kaydını da şöyle bırakayım:
de moraes bunun ardından küskütün koku sayesinde domatesi bulduğu hipotezini ortaya atarak bir deney gerçekleştirmiş. domates özünden hazırladığı "domates parfümü"nü küskütün bulunduğu saksıya dikilen kulak temizleme çubuklarına sıkmış, aynı mesafede başka kulak temizleme çubuklarını da parfümde kullanılan solventlere batırmıştır. tahmin edileceği üzere bitki domates parfümünden gelen kokuya aldanıp o yöne doğru eğilmiştir. bu da bitkilerin koku aldığı yönündeki düşünceyi destekleyen önemli bir sonuç olmuştur.
de moraes bir deney daha yapmış. küskütü eşit mesafede bulunan buğday ve domates saksılarının arasına yerleştirmiş. küsküt bu iki bitki arasından domatesi seçmiş. yani sadece koku düzeyinde bile hangi besine yöneleceğini seçebilmiştir. temelde domates ve buğday yaydıkları gaz molekülleri açısından büyük bir farklılık göstermemektedir. peki neden buğdayı seçmiyor? henüz kesin olarak sebebine ulaşılamasa da en makul hipotez; domatesin buğdaydan daha az karmaşık gelmesi, buğdayın ürettiği bir molekülün küskütü ittiği ve kendisinden uzaklaştırdığı olmuştur.
devamını gör...
2.
verem otu olarak da bilinen sarıldığı bitkinin iliğini sömüren bir bitki türü.
devamını gör...
3.
4.
cadde üzerinde bir esnaf arkadaşın yetiştirdiği fesleğene sarılmıştı. fesleğene yazık oldu ama civardaki diğer bitkileri kurtardık. fesleğeni komple söküp fıçıda yaktık mecburen.
asalak bir bitkidir.
asalak bir bitkidir.
devamını gör...