1.
tdk'nin lakayt yazıldığında yolladığı sözcük. bu da lakayt sözcüğü ile aynı olduğunu ama doğru olan ve doğru söylenenin bu olduğunu gösterir.
şimdi:
la arapça olumsuzluk eki. (l ince ve a uzun okunacak.)
kayd, yine arapça 'bağlamak' fiilinden geliyormuş (ama o da şüpheli.)
böylece lakayt; bağlı olmayan, kayıtsız anlamlarına geliyor.
bizde, zaman içinde mecaz anlamlı kullanımları ağırlık kazanarak; bağlanmama, ilgisiz olma, kayıtsız olma, aldırmama, umursamama anlamlarını kazanmış.
türkçede hem isim, hem sıfat hem de zarf olarak kullanılıyor. bunları örneklemeden önce, lakaydı ve lakaydi sözcüklerinin de bu sözcükler yerine kullanıldığını yazalım. lakaydı ve lakaydi sözcükleri ile lakayt/lakayıt sözcükleri arasında hiçbir fark yok kullanım açısından.
-örnek: "uzun zaman sonra karşılaştığımızda, önce çok ilgilenirmiş gibi yaptı, sonra yeniden eski lakaytlığına döndü." >isim
-örnek: "rol yaptığını biliyorum, bırak artık bu lakayıt halini lütfen."-->sıfat
-örnek: "sözlerimi gayet doğal ve lakayıt söylemeye çalıştım."-->zarf
şimdi:
la arapça olumsuzluk eki. (l ince ve a uzun okunacak.)
kayd, yine arapça 'bağlamak' fiilinden geliyormuş (ama o da şüpheli.)
böylece lakayt; bağlı olmayan, kayıtsız anlamlarına geliyor.
bizde, zaman içinde mecaz anlamlı kullanımları ağırlık kazanarak; bağlanmama, ilgisiz olma, kayıtsız olma, aldırmama, umursamama anlamlarını kazanmış.
türkçede hem isim, hem sıfat hem de zarf olarak kullanılıyor. bunları örneklemeden önce, lakaydı ve lakaydi sözcüklerinin de bu sözcükler yerine kullanıldığını yazalım. lakaydı ve lakaydi sözcükleri ile lakayt/lakayıt sözcükleri arasında hiçbir fark yok kullanım açısından.
-örnek: "uzun zaman sonra karşılaştığımızda, önce çok ilgilenirmiş gibi yaptı, sonra yeniden eski lakaytlığına döndü." >isim
-örnek: "rol yaptığını biliyorum, bırak artık bu lakayıt halini lütfen."-->sıfat
-örnek: "sözlerimi gayet doğal ve lakayıt söylemeye çalıştım."-->zarf
devamını gör...
2.
kayitsiz, umursamaz.
devamını gör...