lavabodaki yemek artığı

şu hayatta en dokunmaktan en tiksindiğim 2. şeydir. merak edenler için ilki (bkz: yosun) .
tanım: bulaşıkları elde yıkıyorsanız yada etrafında sebze vs doğrarken artıklarım lavabodaki delikte birikmesi durumudur.

çare her zaman drogba değildir.

lavaboyu temizlerken midemin ters dönüp dans etmesine sebebiyet veren artıktır.

çocukların mutfak topladığı zamanlarda daha çok olan, almazsam lavaboyu tıkayan çok keyif almadan aldığım, sonrasında elimi yıkadığım, her eve mahsus durum.

hayattaki en tiksinç durumlardan birisidir.
tabii ki çaresi var.
insanlar, evet evet tüm insanlar; lütfen mutfakta bir işlem yaparken, yanınıza bir poşet açınız ve tüm küçük büyük çöpleri, kırıntıları onun içine koyun. lavaboya asla ama asla çöp atmayın. allah, tanrı, güneş, ay, sincap artık her neye inanıyorsanız onun hatrına çöpleri lavaboya atmayın.
poşet paralı felan diye argüman sunmayın bana. ben hususi bunun için, ekmeklerin o ince poşetlerini biriktiriyorum.
ayrıca o lavaboya konan aparatlardan da aynı şekilde hoşlanmıyorum. onu da boşaltmak için ellemek gerekiyor. aynı hesap yani.
başkasının o leş hale getirdiği lavaboya da imkanı yok elimi atmam. beni kesin daha iyi. yoksa kusarım anında. aşırı titiz birisi değilim ama takıntılarım var. en ciddisi de bu.

bu durumun önüne geçmek için orta boy bir süzgeci lavaboya koyar, işim bitince direkt içindekileri çöpe sallarım ne elim değer ne ortalık kirlenir tadaaa!!!

tabaktaki artığı fırçayla çöpe sıyırırsanız bu problemin büyük ölçüde önüne geçersiniz.
bulaşık eldiveni de bu problemi aşmakta büyük yardımı olan bir itemdir.

ya ben bunları avuçlayarak alan bir insanım. bundan sonra beni ne yıkabilir ha söylesin. ben bir yenilmezim.

dünyanın en mide bulandırıcı karışımı.

#2821681
bir de tıkanmış tuvaleti, kolunuzla açmayı deneyin. başarırsanız 125 xp warrior olacaksınız.*

yaşlandım herhalde artık tiksinmiyorum.