1.
h.p. lovecraft'ın soyadından gelen ve kimi sözlüklere girmiş ingilizce kelimedir.
anlamları:
sıfat;
1-) korku verici derecede canavarca ve dünya dışına ve/ya başka bir evrene/boyuta ait (olan)
örnek: acayip anatomisi olan bir yaratığa "lovecraftian creature" denebilir. (dokunaçlı, tuhaf yaratıklara bu "sıfat" hemen yapıştırılır.)
ayrıca lovecraftian korku*'ya; kozmik korku* veya tekinsiz korku* da denir.
2-) amerikan fantezi ve korku yazarı h.p. lovecraft'ın yapıtlarına gönderme yapılan veya onlarla benzeşimi bulunan yahut ilgili yazarın stilinden esinlenilen (eser/tarz)
örnek: in the mouth of madness
isim;
h. p. lovecraft'ın bir hayranı
cthulhu mitosu ile birlikte, lovecraft "cosmic horror" denen bir şey yarattı ve bunu takip eden birçok yazar oldu. onların bu bağlamda yazdıkları eserlere de "lovecraftian" deniyor. hatta hpl, "cosmicism" denen bir edebi felsefenin de öncüsü olmuştur; burada temelde "bilinmeyenin korkusu" (fear of the unknown) teması vardır. yazar, böyle insanları çaresiz bırakacak devasa korkular (ve korkunç canavarlar) yaratmayı kendisine şiar edinmiştir.
şu sözü zaten çok meşhurdur yazarın:
“the oldest and strongest emotion of mankind is fear, and the oldest and strongest kind of fear is fear of the unknown.”
çevirisi: insanlığın en eski ve güçlü duygusu korkudur ve korkunun en eski ve güçlü türü de bilinmeyenin korkusudur.
tahayyül edilemeyecek kadar devasa bir evrende (veya evrenlerde) ve bilinmeyenlerle dolu bir kozmik boşlukta bizim çok küçük bir yer kapladığımızı ve minimal bir önem arz ettiğimizi aktaran bu felsefe, yazarı takip eden birçok "lovecraftian" eserler üreten kişiyi de etkilemiştir. burada biraz mizantropi de var gibi ama aslında antroposantrizm karşıtlığı sanki daha baskındır. biz o kadar da "merkezde" değilizdir yani koca kozmosta. en zeki varlıklar falan da değilizdir. hatta bu "bilinmeyen" bazı şeylerle karşılaşırsak aklımızı dahi kaçırabiliriz. demem o ki, lovecraft'ın öncüsü olduğu lovecraftian korku'nun temelinde, bu sonsuz görünen boşluktaki acayiplikleri biz hem bilemeyiz, hem de bunlarla karşılaşsak bile bunları tam anlamıyla kavrayamayız. hatta, lovecraft'ın en meşhur yaratığı olan cthulhu'yu doğrudan gören birinin anında aklını yitireceği betimleniyor yazar tarafından. zaten lovecraftian horror denen alt türde, tıpkı lovecraft'ın eserlerinde de olduğu gibi, gizemli ve okültik birtakım bilgilere ulaşmaya çalışan ve/ya dünya dışı varlıklarla etkileşime geçmeye çalışan insanların başına sıklıkla kötü şeyler gelir.
ve aşkla ilgili (love) bir soyadı olan birinin, gelmiş geçmiş en büyük korku üstatlarından biri olması da biraz ironiktir. şöyle bir şey sanırım mevzu:

bu, kozmik bir garabet bence.
şu tipten "aşk" beklenebilir mi cidden? *
bu arada, büyük hayranıyım. gelin biz aşka bakmayalım, başka bakalım.


anlamları:
sıfat;
1-) korku verici derecede canavarca ve dünya dışına ve/ya başka bir evrene/boyuta ait (olan)
örnek: acayip anatomisi olan bir yaratığa "lovecraftian creature" denebilir. (dokunaçlı, tuhaf yaratıklara bu "sıfat" hemen yapıştırılır.)
ayrıca lovecraftian korku*'ya; kozmik korku* veya tekinsiz korku* da denir.
2-) amerikan fantezi ve korku yazarı h.p. lovecraft'ın yapıtlarına gönderme yapılan veya onlarla benzeşimi bulunan yahut ilgili yazarın stilinden esinlenilen (eser/tarz)
örnek: in the mouth of madness
isim;
h. p. lovecraft'ın bir hayranı
cthulhu mitosu ile birlikte, lovecraft "cosmic horror" denen bir şey yarattı ve bunu takip eden birçok yazar oldu. onların bu bağlamda yazdıkları eserlere de "lovecraftian" deniyor. hatta hpl, "cosmicism" denen bir edebi felsefenin de öncüsü olmuştur; burada temelde "bilinmeyenin korkusu" (fear of the unknown) teması vardır. yazar, böyle insanları çaresiz bırakacak devasa korkular (ve korkunç canavarlar) yaratmayı kendisine şiar edinmiştir.
şu sözü zaten çok meşhurdur yazarın:
“the oldest and strongest emotion of mankind is fear, and the oldest and strongest kind of fear is fear of the unknown.”
çevirisi: insanlığın en eski ve güçlü duygusu korkudur ve korkunun en eski ve güçlü türü de bilinmeyenin korkusudur.
tahayyül edilemeyecek kadar devasa bir evrende (veya evrenlerde) ve bilinmeyenlerle dolu bir kozmik boşlukta bizim çok küçük bir yer kapladığımızı ve minimal bir önem arz ettiğimizi aktaran bu felsefe, yazarı takip eden birçok "lovecraftian" eserler üreten kişiyi de etkilemiştir. burada biraz mizantropi de var gibi ama aslında antroposantrizm karşıtlığı sanki daha baskındır. biz o kadar da "merkezde" değilizdir yani koca kozmosta. en zeki varlıklar falan da değilizdir. hatta bu "bilinmeyen" bazı şeylerle karşılaşırsak aklımızı dahi kaçırabiliriz. demem o ki, lovecraft'ın öncüsü olduğu lovecraftian korku'nun temelinde, bu sonsuz görünen boşluktaki acayiplikleri biz hem bilemeyiz, hem de bunlarla karşılaşsak bile bunları tam anlamıyla kavrayamayız. hatta, lovecraft'ın en meşhur yaratığı olan cthulhu'yu doğrudan gören birinin anında aklını yitireceği betimleniyor yazar tarafından. zaten lovecraftian horror denen alt türde, tıpkı lovecraft'ın eserlerinde de olduğu gibi, gizemli ve okültik birtakım bilgilere ulaşmaya çalışan ve/ya dünya dışı varlıklarla etkileşime geçmeye çalışan insanların başına sıklıkla kötü şeyler gelir.
ve aşkla ilgili (love) bir soyadı olan birinin, gelmiş geçmiş en büyük korku üstatlarından biri olması da biraz ironiktir. şöyle bir şey sanırım mevzu:

bu, kozmik bir garabet bence.
şu tipten "aşk" beklenebilir mi cidden? *
bu arada, büyük hayranıyım. gelin biz aşka bakmayalım, başka bakalım.



devamını gör...