yazar: sezgin kaymaz
yayım yılı: 2000
baş karakteri siyah bir doberman olan bu kitapta sezgin kaymaz kendine has tarzı ile birçok farklı karakterin hayatına bir pencere açmıştır. kitap boyunca karakterlerin yaşamlarıyla vefa, erdem gibi kavramlar işlenmiştir.
yayım yılı: 2000
baş karakteri siyah bir doberman olan bu kitapta sezgin kaymaz kendine has tarzı ile birçok farklı karakterin hayatına bir pencere açmıştır. kitap boyunca karakterlerin yaşamlarıyla vefa, erdem gibi kavramlar işlenmiştir.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "insan olun biraz" tarafından 21.01.2024 22:39 tarihinde açılmıştır.
1.
bir sezgin kaymaz kitabıdır.
bağımlılık oldu sanırım sezgin kaymaz okumak. ve çok geç kalmış olduğum hissini içimden bir türlü atamıyorum. ama geç olsun güç olmasın.
sezgin kaymaz kitaplarındaki bütün kahramanlar sanki bizim mahalleden. sanki tanıyorum hepsini yakından. hikayelerin ankara'da, yenimahalle'de, demetevler'de, batıkent'te geçmesinin de bir payı vardır bu aşinalıkta elbette. serde ankara sevdası var.
sezgin kaymaz'ın romanlarını ve öykülerini yazarken kullandığı dili çok seviyorum. günlük dil kullanarak anlattığı hikâyeler çok samimi geliyor bana.
lucky... yeni arkadaşım. o bir kral doberman. king doberman değil, king ne la! isviçreli kendisi aslen ama çok küçük yaşta türkiye'ye geldiği için iyi bir şekilde türkçe anlayıp havlayabiliyor.
herkesin hayatına dokunuyor lucky. kentsel dönüşüme giren bir genelevden kendilerine bir plan dahilinde yeni bir hayat kurmaya çalışan iki kadına, ikisi de zengin olan ve fakir damat alan iki can dosta, taksi durağında bolca çay sigara içip birbirinin böğrünü dirsekleyen taksicilere, iç güveysi olmanın kırgınlığını yaşayan adama, berduş ve şirin'e...
lak luk lucky, zıkkımın kökü...
bağımlılık oldu sanırım sezgin kaymaz okumak. ve çok geç kalmış olduğum hissini içimden bir türlü atamıyorum. ama geç olsun güç olmasın.
sezgin kaymaz kitaplarındaki bütün kahramanlar sanki bizim mahalleden. sanki tanıyorum hepsini yakından. hikayelerin ankara'da, yenimahalle'de, demetevler'de, batıkent'te geçmesinin de bir payı vardır bu aşinalıkta elbette. serde ankara sevdası var.
sezgin kaymaz'ın romanlarını ve öykülerini yazarken kullandığı dili çok seviyorum. günlük dil kullanarak anlattığı hikâyeler çok samimi geliyor bana.
lucky... yeni arkadaşım. o bir kral doberman. king doberman değil, king ne la! isviçreli kendisi aslen ama çok küçük yaşta türkiye'ye geldiği için iyi bir şekilde türkçe anlayıp havlayabiliyor.
herkesin hayatına dokunuyor lucky. kentsel dönüşüme giren bir genelevden kendilerine bir plan dahilinde yeni bir hayat kurmaya çalışan iki kadına, ikisi de zengin olan ve fakir damat alan iki can dosta, taksi durağında bolca çay sigara içip birbirinin böğrünü dirsekleyen taksicilere, iç güveysi olmanın kırgınlığını yaşayan adama, berduş ve şirin'e...
lak luk lucky, zıkkımın kökü...
devamını gör...