magnet

ing. mıknatıs. günümüzde buzdolabı üzerine yapıştırılan süsleri tanımlamak için kullanılıyor.

(bkz: mıknantıs)

para tuzağı .

buzdolabı aksesuaridir.

arkası mıknatıslı önü çeşitli süsleme ya da resimlerle kaplı buzdolabı aksesuarı. ismi de bu mıknatıstan geliyor.

normalde pek sevmem. buzdolabının üzerini öyle karman çorman göstermesi de çok hoşuma gitmez. fakat bu aşağıdaki, benim nikola tesla aşkımı bilen kuzenim tarafından bir iş için gittiği avrupa'dan getirilmişti. yani yeri ayrı:

ulan 13 yılım bu zımbırtıyı dağıtmak ve başkasınınkileri toplamakla geçti. işi yeni açmışım (damacana su ve tüp bayi) şirket yolladıkça yolluyor, on binlercesini...apartmanlara hırsız gibi girip en üst kattan başlıyoruz kapılara yapıştırmaya. bizden önce girip yapıştıran olmuşsa da onlarınkileri topluyoruz. resmen magnet savaşlarıydı yaptığımız, ama magnet önemli , kadının tüpü bitiyor mesela, bakıyor dolaba, gözüne ilk çarpanı arıyor, hatta şunu da yapmışlığımız çok, biz tüpü takarken kadın mutfaktan çıkarsa dolabın üstündeki başka magnetleri 1 saniyede söküp alıyorduk.
ne çeşitleri geldi...atılmasın diye üstüne not defteri ve kalem koydular, üstüne saat koydular, yeter ki o magnet dolaptan atılmasın. sivilde bile götümde bir tomar magnet ile gezerdim, boş bulduğum anda dalardım apartmanlara. işi bırakalı 7 yıl oluyor hala telim çalıyor...bize bir su bir tüp diye...

yazıldığı gibi okunan, dilimize böyle yerleşmiş sözcük. anormallik bende olacak ki bunu daima yadırgadım. çünkü efenim; biz "mıknatıssal" demek olan "manyetik", "mıknatıssal özelliklerin gösterildiği alan" olarak da "manyetik alan" tabirini kullanmıyor muyuz allasen? magnet'e gelince iş neden değişiyor, niye "manyet" demiyoruz da magnet diyoruz? *

magnet, mıknatıs demek. mıknatıs arapçada miġnaṭīs. eski yunancada líthos magnētēs. italyancada magnete, ingilizcede magnet, fransızcada magnet (manyet okunur).

mıknatıslı buzdolabı aksesuarı.

görsel/ google.