1.
mahşerin dört atlısı, hristiyanlıkta kıyamet alameti olarak ortaya çıkacağına inanılan dört atlı. yeni ahit'teki -vahiy kitabı olarak da bilinen- apokalips bölümüne göre, kıyamet felaketlerini getirecek olan yedi mührün açılması ile birlikte ortaya çıkacaklardır.
buradan
buradan
devamını gör...
2.
devamını gör...
3.
ingilizcesi the four horsemen of the apocalypse dir. metallica' nın kill'em all (1983) albümünde olan the four horseman adındaki şarkıya da ilham kaynağı olmuştur.
devamını gör...
4.
hristiyanlığa göre; mahşerin dört atlısının her birinin elinde birer tane mühür vardır. mahşer günü geldiğinde, dünya yok olmasın diye mühürleri korumak zorundaydılar . zor olan bu sorumluluğun en kötü yanı ise mühürlerin kırıldığı zaman dünya savaş, kıtlık, ölüm ve salgınlara yenik düşecektir. atlılardan sonuncusu kadındır.
www.google.com/search?ei=Rj...
istanbul hipodromundan kaçırılan atlar: www.istanbulburda.com/tarih...
www.google.com/search?ei=Rj...
istanbul hipodromundan kaçırılan atlar: www.istanbulburda.com/tarih...
devamını gör...
5.
incil'de bu atlılardan şöyle söz edilir. vahiy bölümü:
1. sonra kuzu’nun yedi mühürden birini açtığını gördüm. o anda dört yaratıktan birinin, gök gürültüsüne benzer bir sesle, “gel!” dediğini işittim.
2. bakınca beyaz bir at gördüm. binicisinin yayı vardı. kendisine bir taç verildi ve galip gelen biri olarak zafer kazanmaya çıktı.
3. kuzu ikinci mührü açınca, ikinci yaratığın “gel!” dediğini işittim.
4. o zaman kızıl renkte başka bir at çıktı ortaya. binicisine dünyadan barışı kaldırma yetkisi verildi. bunun sonucu olarak insanlar birbirlerini boğazlayacaklar. atlıya ayrıca büyük bir kılıç verildi.
5. kuzu üçüncü mührü açınca, üçüncü yaratığın “gel!” dediğini işittim. bakınca siyah bir at gördüm. binicisinin elinde bir terazi vardı.
6. dört yaratığın ortasında sanki bir sesin şöyle dediğini işittim: “bir ölçek buğday bir dinara, üç ölçek arpa bir dinara. ama zeytinyağına, şaraba zarar verme!”
7. kuzu dördüncü mührü açınca, “gel!” diyen dördüncü yaratığın sesini işittim.
8. bakınca soluk renkli bir at gördüm. binicisinin adı ölüm’dü. ölüler diyarı onun ardınca geliyordu. bunlara kılıçla, kıtlıkla, salgın hastalıkla, yeryüzünün yabanıl hayvanlarıyla ölüm saçmak için yeryüzünün dörtte biri üzerinde yetki verildi.
9. kuzu beşinci mührü açınca, sunağın altında, tanrı’nın sözü ve sürdürdükleri tanıklık nedeniyle öldürülenlerin canlarını gördüm.
10. yüksek sesle feryat ederek şöyle diyorlardı: “kutsal ve gerçek olan efendimiz! yeryüzünde yaşayanları yargılayıp onlardan kanımızın öcünü almak için daha ne kadar bekleyeceksin?”
11. onların her birine beyaz birer kaftan verildi. kendileri gibi öldürülecek olan öbür tanrı kullarının ve kardeşlerinin sayısı tamamlanıncaya dek kısa bir süre daha beklemeleri istendi.
12. kuzu altıncı mührü açınca, büyük bir deprem olduğunu gördüm. güneş keçi kılından yapılmış siyah bir çul gibi karardı. ay baştan aşağı kan rengine döndü.
13. incir ağacı, güçlü bir rüzgarla sarsıldığında nasıl ham incirlerini dökerse, gökteki yıldızlar da öylece yeryüzüne düştü.
14. gökyüzü dürülen bir tomar gibi ortadan kalktı. her dağ, her ada yerinden sökülüp alındı.
15. dünya kralları, büyükleri, komutanları, zenginleri, güçlüleri, özgürü kölesi herkes mağaralara, dağlardaki kayaların arasına gizlendiler. 16. dağlara, kayalara, “üzerimize düşün!” dediler, “tahtta oturanın yüzünden ve kuzu’nun gazabından saklayın bizi!
17. çünkü onların gazabının büyük günü geldi. buna kim dayanabilir?”
...
kuzu yedinci mührü açınca, gökte yarım saat kadar sessizlik oldu. 2 tanrı’nın önünde duran yedi meleği gördüm. onlara yedi borazan verildi.
3 altın bir buhurdan taşıyan başka bir melek gelip sunağın önünde durdu. tahtın önündeki altın sunakta bütün kutsalların dualarıyla birlikte sunmak üzere kendisine çok miktarda buhur verildi. 4 kutsalların dualarıyla buhurun dumanı, tanrı’nın önünde meleğin elinden yükseldi. 5 melek buhurdanı aldı, sunağın ateşiyle doldurup yeryüzüne attı. gök gürlemeleri, uğultular işitildi, şimşekler çaktı, yer sarsıldı.
(bkz: yedi borazan)
6. yedi melek ellerindeki yedi borazanı çalmaya hazırlandı.
7. birinci melek borazanını çaldı. kanla karışık dolu ve ateş oluştu, yeryüzüne yağdı. yerin üçte biri, ağaçların üçte biri ve bütün yeşil otlar yandı.
8. ikinci melek borazanını çaldı. alev alev yanan, dağ gibi büyük bir kütle denize atıldı. denizin üçte biri kana dönüştü.
9. denizdeki yaratıkların üçte biri öldü, gemilerin üçte biri yok oldu.
10. üçüncü melek borazanını çaldı. gökten meşale gibi yanan büyük bir yıldız ırmakların üçte biri üzerine ve su pınarlarının üzerine düştü. 11. bu yıldızın adı pelin’dir. suların üçte biri pelin gibi acılaştı. acılaşan sulardan içen birçok insan öldü.
12. dördüncü melek borazanını çaldı. güneşin üçte biri, ayın üçte biri, yıldızların üçte biri vuruldu. sonuç olarak ışıklarının üçte biri söndü, gündüzün ve gecenin üçte biri ışıksız kaldı.
13. sonra göğün ortasında uçan bir kartal gördüm. yüksek sesle şöyle bağırdığını işittim: “borazanlarını çalacak olan öbür üç meleğin borazan seslerinden yeryüzünde yaşayanların vay, vay, vay haline!”
1. sonra kuzu’nun yedi mühürden birini açtığını gördüm. o anda dört yaratıktan birinin, gök gürültüsüne benzer bir sesle, “gel!” dediğini işittim.
2. bakınca beyaz bir at gördüm. binicisinin yayı vardı. kendisine bir taç verildi ve galip gelen biri olarak zafer kazanmaya çıktı.
3. kuzu ikinci mührü açınca, ikinci yaratığın “gel!” dediğini işittim.
4. o zaman kızıl renkte başka bir at çıktı ortaya. binicisine dünyadan barışı kaldırma yetkisi verildi. bunun sonucu olarak insanlar birbirlerini boğazlayacaklar. atlıya ayrıca büyük bir kılıç verildi.
5. kuzu üçüncü mührü açınca, üçüncü yaratığın “gel!” dediğini işittim. bakınca siyah bir at gördüm. binicisinin elinde bir terazi vardı.
6. dört yaratığın ortasında sanki bir sesin şöyle dediğini işittim: “bir ölçek buğday bir dinara, üç ölçek arpa bir dinara. ama zeytinyağına, şaraba zarar verme!”
7. kuzu dördüncü mührü açınca, “gel!” diyen dördüncü yaratığın sesini işittim.
8. bakınca soluk renkli bir at gördüm. binicisinin adı ölüm’dü. ölüler diyarı onun ardınca geliyordu. bunlara kılıçla, kıtlıkla, salgın hastalıkla, yeryüzünün yabanıl hayvanlarıyla ölüm saçmak için yeryüzünün dörtte biri üzerinde yetki verildi.
9. kuzu beşinci mührü açınca, sunağın altında, tanrı’nın sözü ve sürdürdükleri tanıklık nedeniyle öldürülenlerin canlarını gördüm.
10. yüksek sesle feryat ederek şöyle diyorlardı: “kutsal ve gerçek olan efendimiz! yeryüzünde yaşayanları yargılayıp onlardan kanımızın öcünü almak için daha ne kadar bekleyeceksin?”
11. onların her birine beyaz birer kaftan verildi. kendileri gibi öldürülecek olan öbür tanrı kullarının ve kardeşlerinin sayısı tamamlanıncaya dek kısa bir süre daha beklemeleri istendi.
12. kuzu altıncı mührü açınca, büyük bir deprem olduğunu gördüm. güneş keçi kılından yapılmış siyah bir çul gibi karardı. ay baştan aşağı kan rengine döndü.
13. incir ağacı, güçlü bir rüzgarla sarsıldığında nasıl ham incirlerini dökerse, gökteki yıldızlar da öylece yeryüzüne düştü.
14. gökyüzü dürülen bir tomar gibi ortadan kalktı. her dağ, her ada yerinden sökülüp alındı.
15. dünya kralları, büyükleri, komutanları, zenginleri, güçlüleri, özgürü kölesi herkes mağaralara, dağlardaki kayaların arasına gizlendiler. 16. dağlara, kayalara, “üzerimize düşün!” dediler, “tahtta oturanın yüzünden ve kuzu’nun gazabından saklayın bizi!
17. çünkü onların gazabının büyük günü geldi. buna kim dayanabilir?”
...
kuzu yedinci mührü açınca, gökte yarım saat kadar sessizlik oldu. 2 tanrı’nın önünde duran yedi meleği gördüm. onlara yedi borazan verildi.
3 altın bir buhurdan taşıyan başka bir melek gelip sunağın önünde durdu. tahtın önündeki altın sunakta bütün kutsalların dualarıyla birlikte sunmak üzere kendisine çok miktarda buhur verildi. 4 kutsalların dualarıyla buhurun dumanı, tanrı’nın önünde meleğin elinden yükseldi. 5 melek buhurdanı aldı, sunağın ateşiyle doldurup yeryüzüne attı. gök gürlemeleri, uğultular işitildi, şimşekler çaktı, yer sarsıldı.
(bkz: yedi borazan)
6. yedi melek ellerindeki yedi borazanı çalmaya hazırlandı.
7. birinci melek borazanını çaldı. kanla karışık dolu ve ateş oluştu, yeryüzüne yağdı. yerin üçte biri, ağaçların üçte biri ve bütün yeşil otlar yandı.
8. ikinci melek borazanını çaldı. alev alev yanan, dağ gibi büyük bir kütle denize atıldı. denizin üçte biri kana dönüştü.
9. denizdeki yaratıkların üçte biri öldü, gemilerin üçte biri yok oldu.
10. üçüncü melek borazanını çaldı. gökten meşale gibi yanan büyük bir yıldız ırmakların üçte biri üzerine ve su pınarlarının üzerine düştü. 11. bu yıldızın adı pelin’dir. suların üçte biri pelin gibi acılaştı. acılaşan sulardan içen birçok insan öldü.
12. dördüncü melek borazanını çaldı. güneşin üçte biri, ayın üçte biri, yıldızların üçte biri vuruldu. sonuç olarak ışıklarının üçte biri söndü, gündüzün ve gecenin üçte biri ışıksız kaldı.
13. sonra göğün ortasında uçan bir kartal gördüm. yüksek sesle şöyle bağırdığını işittim: “borazanlarını çalacak olan öbür üç meleğin borazan seslerinden yeryüzünde yaşayanların vay, vay, vay haline!”
devamını gör...
6.
içki,kumar,kadın,sigara
hırsızlık, cinayet, dolandırıcılık, fuhuş
hırsızlık, cinayet, dolandırıcılık, fuhuş
devamını gör...