makale yazmak

pandemi döneminde dört adet yazma mutluluğuna eriştiğimdir.

1 yılda 6 makale yazan bir arkadaş az daha ölüyordu çok ciddiyim.gencim bir şey olmaz demeyin bu tarz risklere girmeyin.

edebiyat araştırmacısı, dilbilimci halil açıkgöz bilim için dipnot yapmak, dedikodu yapmaktır, derdi. allah rahmet eylesin. bence de böyledir, makale yazmak da aynen odur makalenin büyük çoğunluğu da dipnottur. "şu şunu söylemiştir", "bu bunu ortaya koymuştur", "bu ise bu konuda bunu demiştir", "şu şu şu şunu aktarmıştır", eh son olarak da "bende şunu diyorum" dersin.

ama... yazmak kolay değildir bu yazı türünü, bilimdir, makale. makaleyi de bilimsel yapmak gerekir, henüz bu konuda büyük konuşacak kıvamda değilim lakin problemi dahi olmayan yazıları makale diye dergilerde görmek sanıyorum bilime gönül vermiş kişileri mutlu etmiyordur. boşluk doldurun boşluk.

bir dönem çeşitli siteler için yazmıştım. sayfa başına aldığım para çok azdı bıraktım.

bilimsel makale, bir konu üzerine araştırıcıların yaptıkları araştırmanın sonuçlarını ve kendi görüşlerini paylaştıkları , belirli bir formatta, kabul edilmiş bir stil ile yazılan bilimsel eserlerdir.makale yazmak isteyen genç araştırmacılara ilk tavsiyem mutlaka hipoteziniz olsun. materyal yönteminiz çok açık ve tekrar edilebilir, sonuçlarınız ise net , anlaşılabilir olsun. tartışma bölümünde dünya literatürü ile iyi tartışarak akademiye katkı sağlayacak yorumları içersin. sonra hakem den red yediğiniz zaman olayı kendinize şahsen yapılmış bir olay gibi algılamayın. genellikle yabancı kökenli, impact faktör ü yüksek dergilerde hakemlik yapıyorum. bir gün bir makalede anonim olarak denk gelirsek ve red alırsanız, sebebi yukarıda yazdığım nedenlerden biri kaynaklıdır

müthiş bir disiplin, analiz yeteneği, bolca araştırma ve uzunca vakit isteyen düşünce yazısı. ayrıca alanınızda çığır açacak bir makale yazısı üretmek istiyorsanız çıldırmamak için çok sabırlı olmalısınız.

başlaması zor olan, salgın sürecinde hukuk alanındaki makalelerin ''çin'in hubei eyaletinin wuhan kentinde başlayan'' şeklinde cümlelerle başladığı eylemdir.

akademi işi, biraz zanaat gibi. mesela el yapımı ayakkabı yapıyorsunuz. ustasından öğreniyorsun falan. ilk kendin yaptığında uğraşıyorsun ama bi şeye benzemiyor. ama zamanla inciğini cincigini öğreniyorsun. ve sonra yağ gibi akıyor. makale yazımı da öyle. yeni başlayan ile 40 yıldır akademi de olan adam arasında dağlar kadar fark var. 40 yıllık adam oturup can sıkıntısına bir şey yazsa yayınlayacak bir yer bulur. akademiye yeni başlayan kişi bulamaz. o yüzden deneyimli bir akademisyen yılda 10 makale de yazar. çünkü o makaleyi yazmasını sağlayan büyük bir deneyim var arkasında.

bir de akademide makalelerin çoğu çığır açmak için yazılmaz. bir yerlerden ödenek almak, bir yerlerden sponsor bulmak için yazılır. mesela bugün milyonlarca sayfa makale yayına girmiştir ve bu her gün böyle devam ediyor. bunların da sadece yüzde biri bir işe yarıyor. geri kalanlar sadece yazanların cvsinde yer kaplıyor.

sabır isteyendir. yorulduğum için buraya içimi dökmeye geldim*. çünkü artık bir kelimeye takılıp kulağa mantıklı geliyor mu diye kendimi, bizimkileri darlamaya başlamıştım. uyusam iyi olur. yarın o tartışma kısmını yazıp geleceğe ufukla bakabileceksin yeşil şurup! yani, inşallah, ölmezsen, bir sorun çıkmazsa, inekler uçmazsa, kozalar kelebek olmaktan vazgeçmezse, beyninin yanıklığıyla saçmalamayı bırakmazsan...

not: sabah şartel atıp durdu. ama yılmadım yazarlar, yılmadım. tüm bu zorluklara rağmen (yarım saat sonra sorun çözülmüş olsa da durumu dramatikleştirmeye karar verdim) makalemi güzelce toparladım, son düzenlemeleri yapıyorum. derdime ortak olmuş yazarlara çokça çokça sevgiler.

tamamen sabır ve özen gerektiren uzun bir süreçtir. bu dönemde akıl sağlığınızı kaybetmemek için günlük yürüyüşlere çıkmayı unutmayın sevgili sözlük yazarları.

tek bir makale yazmak için yüzlerce makale okumaktır.

başlık sıçmaktan iyidir.

çok severim. bittikten sonra okumayı hiç sevmem, başkasına kontrol ettiririm ama bir süre geçip bakınca o zamanları hatırlamak değişik bir duygu. bir şey ortaya koymaktan öte yazmak zamanla nasıl geliştiğinizin, değiştiğinizin en somut göstergesi. makale olmasa da, günlük bile olabilir. her anlamda yazmak güzeldir, iyi gelir. yazmak izi özgür kılar, kafanıza takılı kalan bir türlü kurtulamadığınız düşünceleri yazarsanız artık eskisi gibi takıntı olmazlar. diğer yandan yazmak düşünceleri düzenler ve geliştirir de.

hobi olarak yapmaya çalışmayın yeterli.