makarna

arkadaşlar, makarma güzeldir. makarma doyurucudur. makarma, ne atsan yok ben bununla olmam demez. alıcıdır.
kendime domates çorbası ısmarlayacaktım. baktım çok güzel bir makarna ismi. ve deneyeyim dedim.

tagliatelle alfredo...

söveceğim kendime az kaldı. ya sen italya'nın kuzeyinde bir akşamüstü şarap içerken karnını mı doyuruyorsun? makarnadaki forsa bak, bende yok o fors, tagliatelle... alf-fıred-tdooo.

ya kardeşim makarna dediğin salçalıdır ya. delikanlı adam salçalı tatsız tuzsuz makarna yer. ve bununla da övünür. bırakın bu işleri ya.

bende gaz yapıyor. makarnayı doğru yancı ile tüketmek lazım, bir de naçizane yarım porsiyonu geçmemek gerektir diye düşünüyorum.

makarnayı kaynar suya yavaşça bırakın, suyun sıcaklığıyla nazikçe yumuşamasını izleyin. arada kaşığınızla kaygan kayışlar gibi karıştırın, her hareketiniz onunla küçük bir dans gibi olsun. süzün ve tabağa alın; sıcak ve kaygan hâliyle her lokmada birlikte eriyin.

tahin sosu yapıp iki tabak yedim.

başta yoğurtlu bir sos düşünüyordum ama sonradan vaz geçtim.

tahinli sos için pişman değilim.

biber, domates, reyhan, nane, karabiber, kırmızı biber ve tahin. (domates ve biber kızartıldı)

modern erişte. eskiden bulgur ve erişte iken şimdi maharna. tayyip amcaya el salla.