1.
26 ağustos 1071 tarihinde muş malazgirt ovasında selçuklu komutanı alp arslan ile bizans komutanı romen diyojen arasında yapılan meydan savaşıdır. bizans anadolu'ya yapılan türk akınlarını durdurmak istese de savaşta ağır yenilgi alarak alp arslan’a esir düşmüştür. malazgirt savaşı sonrası anadolu’nun kapıları türklere açılmıştır. bizans’ın yenilgisi sonucunda türkler anadolu'ya daha rahat göç etmeye başlamışlardır.
devamını gör...
2.
olay pek de resmi tarihin anlattığı gibi değildir. gerçi şu husus çok doğrudur ki sultan alparslan askeri bir dehaydı. devlet yönetiminde de bir o kadar yetenekli bir insandı. lakin anadolu'yu fetih etmek gaye ve planları arasında yoktu.
bizans tahtına iç güvey yoluyla geçmiş romen diyojen'in kendini kanıtlaması için bir zafere ihtiyacı vardı. devasa bir ordu toplayarak gözüne selçuklu'yu kestirdi ve malazgirt'e dayandı. sultan alparslan böyle bir savaş yaşanmaması için gönderdiği elçilerle yüklü miktarda para vaat etti. alparslan'ın asıl amacı bizansla savaşıp islamı yaymak falan değil, büyüyen fatımi devleti tehlikesine karşı önlemler almaktı. romen diyojen ordusunun büyüklüğüne güvenerek elçilerle alay etti. sonrası bildiğiniz gibi selçuklu devletinin zaferidir.
fakat türklerin anadolu'ya yerleşmesi bu zaferle olmadı. hatta diyojen'i esir alan alparslan onu sonrasında müttefik olarak kazanmak için serbest bıraktı. malazgirt otağı da dahil bir çok anadolu yerleşim yerini bizans'a verdi.
son tahlilde, sultan alparslan, fatih sultan mehmet gerçekten de entelektüel kapasiteleri ve dahalarıyla tarihte çok büyük insanlardır. fakat bundan benana. bugün ülkemizde asgari ücretle kaç yüz bin türk ailesi sömürülmektedir? yarın kaç türk saçma sapan iş kazalarında canını yitirecek sualleri bence çok daha önemlidir.
bizans tahtına iç güvey yoluyla geçmiş romen diyojen'in kendini kanıtlaması için bir zafere ihtiyacı vardı. devasa bir ordu toplayarak gözüne selçuklu'yu kestirdi ve malazgirt'e dayandı. sultan alparslan böyle bir savaş yaşanmaması için gönderdiği elçilerle yüklü miktarda para vaat etti. alparslan'ın asıl amacı bizansla savaşıp islamı yaymak falan değil, büyüyen fatımi devleti tehlikesine karşı önlemler almaktı. romen diyojen ordusunun büyüklüğüne güvenerek elçilerle alay etti. sonrası bildiğiniz gibi selçuklu devletinin zaferidir.
fakat türklerin anadolu'ya yerleşmesi bu zaferle olmadı. hatta diyojen'i esir alan alparslan onu sonrasında müttefik olarak kazanmak için serbest bıraktı. malazgirt otağı da dahil bir çok anadolu yerleşim yerini bizans'a verdi.
son tahlilde, sultan alparslan, fatih sultan mehmet gerçekten de entelektüel kapasiteleri ve dahalarıyla tarihte çok büyük insanlardır. fakat bundan benana. bugün ülkemizde asgari ücretle kaç yüz bin türk ailesi sömürülmektedir? yarın kaç türk saçma sapan iş kazalarında canını yitirecek sualleri bence çok daha önemlidir.
devamını gör...
3.
1064 yılında ani kalesinin fethi ile selçuklu türkleri doğunun kapısını ele geçirmişlerdi. fakat bu kapı onları için yeterliydi, 1069-1070 yılında birkaç akın yapıldıysa da bizans ordusu bu akınları püskürtmüştür. bilinmelidir ki alparslan'ın amcası tuğrul bey abbasi halifesinin kızı ile evliydi. abbasiler de kendilerine rakip olan fatımiler'in tasfiye edilmesini istemişlerdi. bu yüzden sultan alparslan'ın hedefi de mısırdaki fatımileri yok etmekti. bu işe de halep şehrinin kuşatılması ile başlamıştı.
üstteki yazarın dediği doğrudur. malazgirt savaşı bir savunma savaşıydı. çünkü yapılan antlaşmada selçuklu devletinin tek toprak talebi dahi yoktu. ancak bizans imparatoru'nun serbest bırakıldıktan sonra geri dönüş yolunda gözlerine mil çekilerek sürgüne yollanmasıyla antlaşma bozulmuştu. imparator hem savaş sırasında hem de savaştan sonra da ihanete uğramıştı. büyük selçuklu devleti, antlaşma bozulduktan sonra da anadolu'ya doğrudan girmedi. savaştan sonra anadolu'yu savunabilecek bir ordu kalmamıştı. büyük selçuklu devleti kendisinden toprak isteyen diğer türk beyleri'ne "anadolu'ya gidin orada toprak var" dedi. işte bu artuklular ve danişmendliler anadoluyu fethettiler. selçuklu hanedanının diğer kolundan olan ve büyük selçuklu devleti ile iyi geçinemeyen kutalmışoğlu süleyman şah ise iznik şehrini fethetti ve burayı başkent yaptı. yani büyük selçuklu devleti rey ve ısfahan'da mutluydu. anadolu onlar için çok da önemli değildi. şam ve halep'in ele geçirilmesi ile daha çok ilgilenmekteydiler.
bizans üzerine çalışan tarihçiler malazgirt savaşı için "sonun başlangıcı" derler.
üstteki yazarın dediği doğrudur. malazgirt savaşı bir savunma savaşıydı. çünkü yapılan antlaşmada selçuklu devletinin tek toprak talebi dahi yoktu. ancak bizans imparatoru'nun serbest bırakıldıktan sonra geri dönüş yolunda gözlerine mil çekilerek sürgüne yollanmasıyla antlaşma bozulmuştu. imparator hem savaş sırasında hem de savaştan sonra da ihanete uğramıştı. büyük selçuklu devleti, antlaşma bozulduktan sonra da anadolu'ya doğrudan girmedi. savaştan sonra anadolu'yu savunabilecek bir ordu kalmamıştı. büyük selçuklu devleti kendisinden toprak isteyen diğer türk beyleri'ne "anadolu'ya gidin orada toprak var" dedi. işte bu artuklular ve danişmendliler anadoluyu fethettiler. selçuklu hanedanının diğer kolundan olan ve büyük selçuklu devleti ile iyi geçinemeyen kutalmışoğlu süleyman şah ise iznik şehrini fethetti ve burayı başkent yaptı. yani büyük selçuklu devleti rey ve ısfahan'da mutluydu. anadolu onlar için çok da önemli değildi. şam ve halep'in ele geçirilmesi ile daha çok ilgilenmekteydiler.
bizans üzerine çalışan tarihçiler malazgirt savaşı için "sonun başlangıcı" derler.
devamını gör...
4.
biz anadoluya bu savaşla girmedik, şurası çok kesin ki; biz bu savaşı kazanarak "bizi buradan atamazsınız" damgasını tüm cihana vurduk. anadolu da zaten yüzyıllardır vardık. kaldı ki bu savaş, düşünülmüş bir savaş değildi. alparslan bile isteye savaşmadı. şartlar gelişti hepsi bu.
alparslan'ın asıl amacı zaten şii fatimileri bitirmekti. adam oraya sefer düzenliyordu, sonra doğu roma imparatoru romen; "ulan bu tüm askeri toplayıp gitti, şimdi saldırmanın tam zamanıdır" diye bir sefer başlattı ve alparslanın topraklarına yürüdü. alparslan da tam suriye üzerindeyken geri döndü ve iki ordu malazgirtte karşı karşıya geldi. bizimkiler romalıları tokatlayıp geri yolladı. harbiden geri yolladı bu arada. alparslan romen diogenes'i(aralarında uzun bir konuşma geçiyor şimdi anlatıp olayı dağıtmayalım) geri yollayıp, tahta çıkmasını ve vasalı olmasını kabul ettirmişti. ama diogenes gittiği vakit tahta herhalde nikoporos geçmişti, dolayısı ile diogenes tahta geçememiş üstüne birde bazı sebeplerden dolayı gözlerine mil çektirilip zindana atılmıştı, orada da ölmüştü. alparslan diogenes'in ölümüne çok üzülmüş hatta ali sevim hocanın tespitine göre ufak bir sefer dahi düzenlemişti. çünkü diogenes başa geçse hem vasal olacak hem vergi verecekti. yeni imparator bunu kabul etmemişti.
kısacası alparslan bu savaşın ortasında kendini istemeyerek bulmuş lakin muhteşem zekasıyla doğu romalıları tokatlayıp geri yollamıştır. zaten hasan sabbahın, alparslan'ın oğlu melikşah ile(bonus: nizamülmülk) uğraşmasının sebebi de hem; alparslan'ın hem melikşah'ın fatimileri bitirmek istemesidir(sonunda bunu selçuklular başarmış, uzun süre sonra bu topraklarda sünnîliği yeniden baş mezhep yapmıştır).
alparslan'ın asıl amacı zaten şii fatimileri bitirmekti. adam oraya sefer düzenliyordu, sonra doğu roma imparatoru romen; "ulan bu tüm askeri toplayıp gitti, şimdi saldırmanın tam zamanıdır" diye bir sefer başlattı ve alparslanın topraklarına yürüdü. alparslan da tam suriye üzerindeyken geri döndü ve iki ordu malazgirtte karşı karşıya geldi. bizimkiler romalıları tokatlayıp geri yolladı. harbiden geri yolladı bu arada. alparslan romen diogenes'i(aralarında uzun bir konuşma geçiyor şimdi anlatıp olayı dağıtmayalım) geri yollayıp, tahta çıkmasını ve vasalı olmasını kabul ettirmişti. ama diogenes gittiği vakit tahta herhalde nikoporos geçmişti, dolayısı ile diogenes tahta geçememiş üstüne birde bazı sebeplerden dolayı gözlerine mil çektirilip zindana atılmıştı, orada da ölmüştü. alparslan diogenes'in ölümüne çok üzülmüş hatta ali sevim hocanın tespitine göre ufak bir sefer dahi düzenlemişti. çünkü diogenes başa geçse hem vasal olacak hem vergi verecekti. yeni imparator bunu kabul etmemişti.
kısacası alparslan bu savaşın ortasında kendini istemeyerek bulmuş lakin muhteşem zekasıyla doğu romalıları tokatlayıp geri yollamıştır. zaten hasan sabbahın, alparslan'ın oğlu melikşah ile(bonus: nizamülmülk) uğraşmasının sebebi de hem; alparslan'ın hem melikşah'ın fatimileri bitirmek istemesidir(sonunda bunu selçuklular başarmış, uzun süre sonra bu topraklarda sünnîliği yeniden baş mezhep yapmıştır).
devamını gör...
5.
26 ağustos 1071 tarihinde muşun malazgirt ilçesinde romen diyojenin liderliğindeki bizans imparatorluğu ile sultan alparslanın liderliğindeki büyük selçuklu devleti arasında meydana gelmiş olan kritik savaştır. bu savaşı büyük selçuklu imparatorluğu kazanmıştır. 1071 malazgirt savaşı, türk tarihi açısından "yurt açan savaş" olarak bilinir çünkü malazgirt meydan muharebesi'nde türkler, anadolu'ya kalıcı olarak yerleşmek istemişlerdir. malazgirt savaşı'nın selçuklu imparatorluğu'nun kazanmasının bir diğer nedeni bizans ordusundaki paralı asker olan peçeneklerin savaş sırasında taraf değiştirerek selçuklu safına geçmesi ve tarihin akışını değiştirmesidir.
sultan alparslan'ın malazgirt savaşı sonrası söylemiş olduğu ibretlik bir sözü
1071 malazgirt meydan muharebesi sırasında çift başlı kartallı, turkuaz sancaklı selçuklu ordusu
sultan alparslan'ın malazgirt savaşı sonrası söylemiş olduğu ibretlik bir sözü
1071 malazgirt meydan muharebesi sırasında çift başlı kartallı, turkuaz sancaklı selçuklu ordusu
devamını gör...
6.
ilk ve orta öğretimde 40bin kişilik selçuklu ordusunun 200bin kişilik bizans ordusunu yendiği anlatılır.
200binlik ordu bugünün standartlarına göre bile oldukça büyük bir ordudur. bunun iaşesi, ibatesi, "nereye sıçacaklar" sorusunun cevabı, bugün bile kolay kolay verilemiyor. 1000 yıl önce nasıl verilsin.
işin gerçeği selçuklı ordusu 30-50 bin arası, bizans ordusu 20bini selçuklular safına geçen 40 bin kişi kadardır. üstelik bzans imparatoru, alpaslan ortada görülmeyince yanında ordunun bir bölümünü ahlat kalesini almaya gönderimiş. o gruba ne olduğu hala bilinmiyor.
sonuçta 50bin kişilik selçuklu ordusu 10bin kişilik bizans ordusunu yenmiş bulunuyor.
alpaslan da roman diyojen'i iyi ağırlamamış, yere yatırıp kafasına ayağıyla basarak aşağıladıktan sonra (günün geleneği) memleketine geri yollamıştır.
200binlik ordu bugünün standartlarına göre bile oldukça büyük bir ordudur. bunun iaşesi, ibatesi, "nereye sıçacaklar" sorusunun cevabı, bugün bile kolay kolay verilemiyor. 1000 yıl önce nasıl verilsin.
işin gerçeği selçuklı ordusu 30-50 bin arası, bizans ordusu 20bini selçuklular safına geçen 40 bin kişi kadardır. üstelik bzans imparatoru, alpaslan ortada görülmeyince yanında ordunun bir bölümünü ahlat kalesini almaya gönderimiş. o gruba ne olduğu hala bilinmiyor.
sonuçta 50bin kişilik selçuklu ordusu 10bin kişilik bizans ordusunu yenmiş bulunuyor.
alpaslan da roman diyojen'i iyi ağırlamamış, yere yatırıp kafasına ayağıyla basarak aşağıladıktan sonra (günün geleneği) memleketine geri yollamıştır.
devamını gör...
7.
bizans -doğu imparatorluğu bu savaştan sonra ,382 yıl daha yaşadı ,büyük selçuklu ise 70 yıl sonra mevta oldu ,anadolu selçuklu'da aynı şekilde 1077-1308 derler ama 1243'de cumburlop. 166 sene sürmüş ömrü.
şöyle ata bineriz böyle devlet kurarız falan hikaye .
1071'de bizans saflarında ki paralı askerler tatar ve peçenekler taraf değiştirmese alpaslan'ın ,hunbaşı attila'nın akıbetine uğrama olasılığı %90'dı .
üstüne tatarlar-ve peçenekler biz türk'üz dediklerinde savaş öncesi konuşmalarda ,selçuklu ordusu komutanları mel nel bakmışlardır .
işin beteri türkü devletlerin başta gök türk hep diğer türkler tarafından yıkıldığını görüyoruz çoğunlukla ,moğol kösedağ savaşında da ölüsü boklu şemşi tebriz moğol saflarında idi,türk ve kürt keldani savaşçılarla .
osmanlı'da aynı moğol önünden kaçan osman'ın aşiretine açlık ve barınma yüzünden sığınan 25 bin türk olmasa , (1.)osman beyliği rüyasında görürdü. tabi tarih çoğu zaman böyle işler hak verelim. osmanlı bunu anladı yani türklerle ittifak yaparsa ne olacağını anladılar , 1. murat döneminde yeniçeri -devşirme sistemini kurdular ve bilhassa balkanlardan paralı asker getirdiler. ı. beyazıt'ın (yıldırım) ise en güvendiği birlikleri balkan -sırp birlikleri idi.
şu ortaya çıktı ı. beyazıt ankara savaşında kendi ordusunda ki türkler tarafından satıldı ve sonu oldu .osmanlı artık 2. mahmut gelinceye kadar türklüğü terk etti .
osmanlı türk mü değil mi tartışmasına gerek yok , yavuz bile kürtleri türklere tercih etmiştir.
fatih'in karamanoğullarına ihanet etmesi de türküler için ibretlik olaydır .
+ beylikler hepsi birbiri ile dalaşıp yıkılşdılar istisna olabilir ,osmanlı'ya ne rum ne ermeni ayak bağı oldu hep türkler ve sonradan arnavutlar gibi sonradam müslüman olanlar.
şimdi de aynı yazarsak adliye ile uğraşırız.
rus steplerinde tatar ve nogaylar da aynı rusları anında yok edecek güçleri varken çapulcu ruslara yenilip esir millet oldular nogaylar yok oldu gitti.
niye biliyor musunuz bağımsızlık ve ulus bilinci yok, hep palavra hep ben hep klan-kabile.
ruslar alexsandır nevsky'i çıkardı rusya ulus ve devlet oldu
türkler hep klan ve kabile ''ağalarının''peşinden gitti.
hala da aynı bakın türkü devletlere rusya denetimi özerk yönetimler hariç hep ağalar beyler başata. en son tataristan'da (kazan) ağaya beye itibar yükseldi ruslar özerkliği mülga yaptı.
50 devlet kuran millet olur mu birde bu saçmalık ile övülünür mü ,,şimdi de kalmışlar kahvede şurayı alırız burayı bombalarız ,tcg. anadolu üstüne gemi yok, kaan -mmu dünyanın en iyi uçağı,tank yaptık ihalarımızdan amerika korkuyor , ata biner 48 saate moskova'yı alırız. ı8slıklı oku bulduk, onlu sistem bizim 65 santimlik gök-türk -1 tankını yaptık.
turan-kızılelma dünya türk olacak,2035'de avrupa'yı biz yöneteceğiz.
uzayı biz fethedeceğiz ,yörük astronot harikalar yarattı .
sonra halk ekmek sırasına.
allah bu ulusa zeval vermesin duamız o ama ulus ulus değil ki..
82 mars.
iki ordunun asker sayısını yorumlamadım,köpek düşmanı antepli yazmış,aman uzak dursun.
şöyle ata bineriz böyle devlet kurarız falan hikaye .
1071'de bizans saflarında ki paralı askerler tatar ve peçenekler taraf değiştirmese alpaslan'ın ,hunbaşı attila'nın akıbetine uğrama olasılığı %90'dı .
üstüne tatarlar-ve peçenekler biz türk'üz dediklerinde savaş öncesi konuşmalarda ,selçuklu ordusu komutanları mel nel bakmışlardır .
işin beteri türkü devletlerin başta gök türk hep diğer türkler tarafından yıkıldığını görüyoruz çoğunlukla ,moğol kösedağ savaşında da ölüsü boklu şemşi tebriz moğol saflarında idi,türk ve kürt keldani savaşçılarla .
osmanlı'da aynı moğol önünden kaçan osman'ın aşiretine açlık ve barınma yüzünden sığınan 25 bin türk olmasa , (1.)osman beyliği rüyasında görürdü. tabi tarih çoğu zaman böyle işler hak verelim. osmanlı bunu anladı yani türklerle ittifak yaparsa ne olacağını anladılar , 1. murat döneminde yeniçeri -devşirme sistemini kurdular ve bilhassa balkanlardan paralı asker getirdiler. ı. beyazıt'ın (yıldırım) ise en güvendiği birlikleri balkan -sırp birlikleri idi.
şu ortaya çıktı ı. beyazıt ankara savaşında kendi ordusunda ki türkler tarafından satıldı ve sonu oldu .osmanlı artık 2. mahmut gelinceye kadar türklüğü terk etti .
osmanlı türk mü değil mi tartışmasına gerek yok , yavuz bile kürtleri türklere tercih etmiştir.
fatih'in karamanoğullarına ihanet etmesi de türküler için ibretlik olaydır .
+ beylikler hepsi birbiri ile dalaşıp yıkılşdılar istisna olabilir ,osmanlı'ya ne rum ne ermeni ayak bağı oldu hep türkler ve sonradan arnavutlar gibi sonradam müslüman olanlar.
şimdi de aynı yazarsak adliye ile uğraşırız.
rus steplerinde tatar ve nogaylar da aynı rusları anında yok edecek güçleri varken çapulcu ruslara yenilip esir millet oldular nogaylar yok oldu gitti.
niye biliyor musunuz bağımsızlık ve ulus bilinci yok, hep palavra hep ben hep klan-kabile.
ruslar alexsandır nevsky'i çıkardı rusya ulus ve devlet oldu
türkler hep klan ve kabile ''ağalarının''peşinden gitti.
hala da aynı bakın türkü devletlere rusya denetimi özerk yönetimler hariç hep ağalar beyler başata. en son tataristan'da (kazan) ağaya beye itibar yükseldi ruslar özerkliği mülga yaptı.
50 devlet kuran millet olur mu birde bu saçmalık ile övülünür mü ,,şimdi de kalmışlar kahvede şurayı alırız burayı bombalarız ,tcg. anadolu üstüne gemi yok, kaan -mmu dünyanın en iyi uçağı,tank yaptık ihalarımızdan amerika korkuyor , ata biner 48 saate moskova'yı alırız. ı8slıklı oku bulduk, onlu sistem bizim 65 santimlik gök-türk -1 tankını yaptık.
turan-kızılelma dünya türk olacak,2035'de avrupa'yı biz yöneteceğiz.
uzayı biz fethedeceğiz ,yörük astronot harikalar yarattı .
sonra halk ekmek sırasına.
allah bu ulusa zeval vermesin duamız o ama ulus ulus değil ki..
82 mars.
iki ordunun asker sayısını yorumlamadım,köpek düşmanı antepli yazmış,aman uzak dursun.
devamını gör...
8.
"1071'de bizans saflarında ki paralı askerler tatar ve peçenekler taraf değiştirmese alpaslan'ın ,hunbaşı attila'nın akıbetine uğrama olasılığı %90'dı ."
allah allah, attila benim bildiğim kuzey italya'yı istila etmişti katalonyum muharebesinden bir yıl sonra. yani selçuklular da bir yıl sonra anadolu’yu komple alacaklar mıydı? dediğinden bu çıkıyor hüso.
"üstüne tatarlar-ve peçenekler biz türk'üz dediklerinde savaş öncesi konuşmalarda ,selçuklu ordusu komutanları mel nel bakmışlardır ."
valla tarihte yazan önce bizans ordusundaki türkopollerin niyetlerini iletip sonra selçuklu tarafına gectigi hiç öyle mel mel bakıldığına dair bir kayıt yok hüso. yoksa o dönemi birebir gördün de mi anlatıyorsun hüso?
"işin beteri türkü devletlerin başta gök türk hep diğer türkler tarafından yıkıldığını görüyoruz çoğunlukla"
iyi de senin sürekli paspas çektiğin yunan şehir devletleri de birbiriyle savaşıyordu hüso. çin'de hanedanlar da birbiriyle savaşırdı, japonya'daki klanlar da o dönem ulus devlet mi arıyorsun hüso anlamadık ki.
"niye biliyor musunuz bağımsızlık ve ulus bilinci yok, hep palavra hep ben hep klan-kabile.
ruslar alexsandır nevsky'i çıkardı rusya ulus ve devlet oldu
türkler hep klan ve kabile ''ağalarının''peşinden gitti."
iyi de hüso bizde onu destekleyen jön türkler ve ittihatcılar var sen onlara sövüyorsun o ne olacak.
bu gomunizler niye böyle yav.
allah allah, attila benim bildiğim kuzey italya'yı istila etmişti katalonyum muharebesinden bir yıl sonra. yani selçuklular da bir yıl sonra anadolu’yu komple alacaklar mıydı? dediğinden bu çıkıyor hüso.
"üstüne tatarlar-ve peçenekler biz türk'üz dediklerinde savaş öncesi konuşmalarda ,selçuklu ordusu komutanları mel nel bakmışlardır ."
valla tarihte yazan önce bizans ordusundaki türkopollerin niyetlerini iletip sonra selçuklu tarafına gectigi hiç öyle mel mel bakıldığına dair bir kayıt yok hüso. yoksa o dönemi birebir gördün de mi anlatıyorsun hüso?
"işin beteri türkü devletlerin başta gök türk hep diğer türkler tarafından yıkıldığını görüyoruz çoğunlukla"
iyi de senin sürekli paspas çektiğin yunan şehir devletleri de birbiriyle savaşıyordu hüso. çin'de hanedanlar da birbiriyle savaşırdı, japonya'daki klanlar da o dönem ulus devlet mi arıyorsun hüso anlamadık ki.
"niye biliyor musunuz bağımsızlık ve ulus bilinci yok, hep palavra hep ben hep klan-kabile.
ruslar alexsandır nevsky'i çıkardı rusya ulus ve devlet oldu
türkler hep klan ve kabile ''ağalarının''peşinden gitti."
iyi de hüso bizde onu destekleyen jön türkler ve ittihatcılar var sen onlara sövüyorsun o ne olacak.
bu gomunizler niye böyle yav.
devamını gör...
9.
zagrosun höwalesleri az da kaynak koyun aq. malazgirt'te, attila'ya iftira atarken en azından destekli sallayın. dahası selçuklu'ya ve türklere sallarlen de mabadınız dışında bir dayanağınız olsun. olm attila'ya sallarken hiç mi utanmadınız? adamın ünvanı tanrının kırbacı. tüm romayı dize getirmiş. papa ayağına gidip aman dilemiş. utanma yok mu sizde?
bakın mesela selçuklu'nun kısa süre sonra dağıldığını söylerler ama anadolu'daki türk boylarının tüm anadolu'yu titrettiğini söylemezler. malazgirt savaşı sonrası selçuklu hemen dağıldı derler ama malazgirt meydan muharebesi'nden 100 yıl sonra miryokefalon (yurttutan) savaşıyla selçukluların türklere anadolu'ya kalıcı olarak açtığını söyleyemezler.
malazgirt meydan muharebesi'nde sayılar da 40-50 bin türk, bunun 2 katı bizans ordusu olduğu en yakın tahmini sayı. bizans ordusunun iyi bir komutan olmadan türkleri yenmesi de imkansız. kıskaç diğer adıyla hilal taktiğine maruz kalan ağır zırhlı bir ordunun atlı türk birliklerini 2 katı veya 3 katı olsun yenemez. kıskaç hareketini öngören bir komutan olsaydı savaş daha ortada olurdu.
bu başlıkta uzunca bir entry vardı ama sildiydim burada durmasını istemediğim için. şimdi tekrarsan uzun uzun yazacak değilim. şimdilik bunlarla idare edin höwalesler.
bakın mesela selçuklu'nun kısa süre sonra dağıldığını söylerler ama anadolu'daki türk boylarının tüm anadolu'yu titrettiğini söylemezler. malazgirt savaşı sonrası selçuklu hemen dağıldı derler ama malazgirt meydan muharebesi'nden 100 yıl sonra miryokefalon (yurttutan) savaşıyla selçukluların türklere anadolu'ya kalıcı olarak açtığını söyleyemezler.
malazgirt meydan muharebesi'nde sayılar da 40-50 bin türk, bunun 2 katı bizans ordusu olduğu en yakın tahmini sayı. bizans ordusunun iyi bir komutan olmadan türkleri yenmesi de imkansız. kıskaç diğer adıyla hilal taktiğine maruz kalan ağır zırhlı bir ordunun atlı türk birliklerini 2 katı veya 3 katı olsun yenemez. kıskaç hareketini öngören bir komutan olsaydı savaş daha ortada olurdu.
bu başlıkta uzunca bir entry vardı ama sildiydim burada durmasını istemediğim için. şimdi tekrarsan uzun uzun yazacak değilim. şimdilik bunlarla idare edin höwalesler.
devamını gör...
10.
#3138448
bu savaştan 100-150 sene sonra bizzat dindaşları bizans'ın üstünden geçtiler ne anlatıyorsun sen ya? 13. yüzyıl ile birlikte bizans bildiğin orta malı hâline gelmişti, murad hüdavendigar'dan sonra osmanlı müsaade ettikçe yaşayabildi; iberya'daki beni ahmer devleti gibi.
türklerde, hatta genellikle müslüman milletlerde, hanedan ve devlet bir bütündür; daha doğrusu devlet dediğimiz şeyler hanedandır. iktidardaki hanedan güçten düşünce ya dıştan bir hanedan onu yok eder ve kendi hâkimiyetini kurar ya da içteki vasal hanedanlar bağımsız hareket eder. ilk örneği iran'da sık görürürüz; selçuklu gider harezmşahlar gelir, onlar gider ilhanlı gelir vb. ikinci örnek de ilhanlılar'ın ardından görülmüştür, bunların son hanı varissiz ölünce vasal beyler bağımsız hareket etmişlerdir.
batıda ise durum farklıdır, hanedan güçten düştüğünde ya da yok olduğunda devlet dağılmaz; o hanedan ile akrabalığı olan başka bir hanedan* o ülkenin tahtını alır. mevzubahis hanedan güçlü kuvvetliyse sorun yok, yeni durumu kabul ettirir ancak güçsüzse ettiremez ve eski hanedan ile akrabalığı olan tüm hanedanlar sözkonusu ülkenin tahtı için kılıcını sıyırır; ingiltere'nin normanlar tarafından fethi.
batıda bunun olmasını sağlayan şey erkek şartlı değil erkek tercihli verasetin olmasıdır, kadınlar nadiren de olsa tahta çıkabildikleri için onlar üzerinden hanedan değişimi yaşanır; kadının çocukları kadının babasının hanedanından değil kocasının hanedanından sayılır. bu da zaten habsburglar'ın avrupa'yı kendi kontrolleri altına almak yolunda başvurdukları metottur, fransa'da bunu uygularken kanuni'ye tosladılar ama. doğuda kadınlar asla tahta çıkamadıkları için fazladan hak sahibi oluşmaz ancak hanedanın soyu kuruyunca savaş çıkması kaçınılmaz olur.
özetle, doğuda yıkılanlar devlet değil hanedandır. anadolu bin sene türk devleti tarafından yönetilmiştir ancak hanedanlar değişmiştir. iran için de durum benzerdir, mısır için de. hanedanın değişim süreci batıdaki gibi evlilik ya da özel bir veraset türü yoluyla kısa sürede değil savaşlar yoluyla uzun sürede gerçekleştiğinden insanlarda bir devletin yıkılıp başka bir devletin kurulduğu kanısı oluşmaktadır ancak bu doğru değildir. anadolu 1071'den beri aynı devletin, türk devletinin kontrolündedir; değişen hanedan ya da rejimdir. ingiltere tahtında yıllarca ingiliz/anglosakson olmayan hükümdarlar oturduğu hâlde kimse ingiltere'nin bu zaman zarflarında yıkıldığını öne sürmez, aynı şey selçukoğlu-osmanoğlu hanedan değişiminde de geçerlidir.
osmanlı'nın türklerle olan ilişkisi artık sıkmış bir tartışma konusu. türklere sırt çevirdiği yok devletin, ciddi sayıda türk görevli var seyfiye'de olsun ilmiye'de olsun kalemiye'de olsun. hatta ilmiye'nin önemli bir kısmı türkler'den oluşurdu, örneğin şeyhülislamlar'ın ciddi bir kısmı türk kökenlidir. fatih'ten sonra yaşananların sebebi osmanlı hanedanına alternatif oluşturabilecek bir güçten kaçınmaktır. dokunulmayan tek soylu türk aile giray hanedanıdır ancak onların da gücü epeyce sınırlandırılmıştır ve onların da bir misyonu vardır, osmanoğlu'nun soyu kurursa tahta çıkmak.
doğu ve batıdaki bu farklılığın sebebi de gayet açıktır, yönetim yapısı. batı feodaldir, doğu aşirettir. esg'nin dediği gibi azıcık ck3 bile oynamış olsanız bunları bilir, böyle saçmalıklar karalamazsınız.
son olarak bir de yavuz-kürt meselesine gireyim, o dönemin evrensel millet anlayışının sonucudur o da. aynı mezhepten olmak aynı milletten olmaktı, hristiyanlığın başka bir mezhebi olan katharizm'e inanan fransızlar bizzat soydaşları tarafından düzenlenen bir haçlı seferi ile kılıçtan geçirilmişlerdir. aynı şekilde iskandinavya'nın hristiyanlaşması sürecinde hristiyan krallar pagan kalmakta direnen halklarına epeyce çektirmiş ve onları hristiyan yapmışlardır. osmanlı'da da benzeri sözkonusudur, iran'daki şii safeviler'in ittirmesiyle sürekli yaşanan isyanlar vardır. yavuz buna karşılık sünni kürtleri kullanmış, bu kitleyi şii iran ile şii gruplar bulunduran anadolu arasına branda gibi çekerek iki şii yapının temasını engellemiştir. 40.000 kızılbaş öldürüldü gibi iddialar doğru olsa alevi-bektaşilik güney fransa'daki katharizm'in akıbetine uğrardı, yok olurdu. yavuz'un hamlesi bir yok oluşa değil izolasyona sebebiyet verdi, bunun sonucunda ise anadolu şiiliği iran şiiliği'nden farklı gelişti.
t: 953 yıl önce türkler'in sultan alparslan önderliğinde kazandığı büyük zafer ancak şöyle de bir durum var, o dönem alparslan'ın esas hedefi anadolu değildi. selçuklular halifeyi şiilikten kurtaranlar olarak öne çıkmışlardır, o dönemki iddiaları sünniliğin hamiliği idi. bu doğrultuda büveyhiler'e son vermişler ve yeni hedef olarak şii fatımileri belirlemişlerdi, dolayısıyla esas hedefleri mısır'dı ancak malazgirt'ten bir iki yıl sonra alparslan'ın şehit edilmesi, oğlu melikşah döneminde de ekseriyetle bayındırlık faaliyetlerinin görülmesi, melikşah'tan sonra ise neredeyse devletin yıkılışına kadar kesilmeyen selçuklu hanedanı içerisindeki güç mücadeleleri yüzünden bu mısır seferi hiç gerçekleşmedi.
bu savaştan 100-150 sene sonra bizzat dindaşları bizans'ın üstünden geçtiler ne anlatıyorsun sen ya? 13. yüzyıl ile birlikte bizans bildiğin orta malı hâline gelmişti, murad hüdavendigar'dan sonra osmanlı müsaade ettikçe yaşayabildi; iberya'daki beni ahmer devleti gibi.
türklerde, hatta genellikle müslüman milletlerde, hanedan ve devlet bir bütündür; daha doğrusu devlet dediğimiz şeyler hanedandır. iktidardaki hanedan güçten düşünce ya dıştan bir hanedan onu yok eder ve kendi hâkimiyetini kurar ya da içteki vasal hanedanlar bağımsız hareket eder. ilk örneği iran'da sık görürürüz; selçuklu gider harezmşahlar gelir, onlar gider ilhanlı gelir vb. ikinci örnek de ilhanlılar'ın ardından görülmüştür, bunların son hanı varissiz ölünce vasal beyler bağımsız hareket etmişlerdir.
batıda ise durum farklıdır, hanedan güçten düştüğünde ya da yok olduğunda devlet dağılmaz; o hanedan ile akrabalığı olan başka bir hanedan* o ülkenin tahtını alır. mevzubahis hanedan güçlü kuvvetliyse sorun yok, yeni durumu kabul ettirir ancak güçsüzse ettiremez ve eski hanedan ile akrabalığı olan tüm hanedanlar sözkonusu ülkenin tahtı için kılıcını sıyırır; ingiltere'nin normanlar tarafından fethi.
batıda bunun olmasını sağlayan şey erkek şartlı değil erkek tercihli verasetin olmasıdır, kadınlar nadiren de olsa tahta çıkabildikleri için onlar üzerinden hanedan değişimi yaşanır; kadının çocukları kadının babasının hanedanından değil kocasının hanedanından sayılır. bu da zaten habsburglar'ın avrupa'yı kendi kontrolleri altına almak yolunda başvurdukları metottur, fransa'da bunu uygularken kanuni'ye tosladılar ama. doğuda kadınlar asla tahta çıkamadıkları için fazladan hak sahibi oluşmaz ancak hanedanın soyu kuruyunca savaş çıkması kaçınılmaz olur.
özetle, doğuda yıkılanlar devlet değil hanedandır. anadolu bin sene türk devleti tarafından yönetilmiştir ancak hanedanlar değişmiştir. iran için de durum benzerdir, mısır için de. hanedanın değişim süreci batıdaki gibi evlilik ya da özel bir veraset türü yoluyla kısa sürede değil savaşlar yoluyla uzun sürede gerçekleştiğinden insanlarda bir devletin yıkılıp başka bir devletin kurulduğu kanısı oluşmaktadır ancak bu doğru değildir. anadolu 1071'den beri aynı devletin, türk devletinin kontrolündedir; değişen hanedan ya da rejimdir. ingiltere tahtında yıllarca ingiliz/anglosakson olmayan hükümdarlar oturduğu hâlde kimse ingiltere'nin bu zaman zarflarında yıkıldığını öne sürmez, aynı şey selçukoğlu-osmanoğlu hanedan değişiminde de geçerlidir.
osmanlı'nın türklerle olan ilişkisi artık sıkmış bir tartışma konusu. türklere sırt çevirdiği yok devletin, ciddi sayıda türk görevli var seyfiye'de olsun ilmiye'de olsun kalemiye'de olsun. hatta ilmiye'nin önemli bir kısmı türkler'den oluşurdu, örneğin şeyhülislamlar'ın ciddi bir kısmı türk kökenlidir. fatih'ten sonra yaşananların sebebi osmanlı hanedanına alternatif oluşturabilecek bir güçten kaçınmaktır. dokunulmayan tek soylu türk aile giray hanedanıdır ancak onların da gücü epeyce sınırlandırılmıştır ve onların da bir misyonu vardır, osmanoğlu'nun soyu kurursa tahta çıkmak.
doğu ve batıdaki bu farklılığın sebebi de gayet açıktır, yönetim yapısı. batı feodaldir, doğu aşirettir. esg'nin dediği gibi azıcık ck3 bile oynamış olsanız bunları bilir, böyle saçmalıklar karalamazsınız.
son olarak bir de yavuz-kürt meselesine gireyim, o dönemin evrensel millet anlayışının sonucudur o da. aynı mezhepten olmak aynı milletten olmaktı, hristiyanlığın başka bir mezhebi olan katharizm'e inanan fransızlar bizzat soydaşları tarafından düzenlenen bir haçlı seferi ile kılıçtan geçirilmişlerdir. aynı şekilde iskandinavya'nın hristiyanlaşması sürecinde hristiyan krallar pagan kalmakta direnen halklarına epeyce çektirmiş ve onları hristiyan yapmışlardır. osmanlı'da da benzeri sözkonusudur, iran'daki şii safeviler'in ittirmesiyle sürekli yaşanan isyanlar vardır. yavuz buna karşılık sünni kürtleri kullanmış, bu kitleyi şii iran ile şii gruplar bulunduran anadolu arasına branda gibi çekerek iki şii yapının temasını engellemiştir. 40.000 kızılbaş öldürüldü gibi iddialar doğru olsa alevi-bektaşilik güney fransa'daki katharizm'in akıbetine uğrardı, yok olurdu. yavuz'un hamlesi bir yok oluşa değil izolasyona sebebiyet verdi, bunun sonucunda ise anadolu şiiliği iran şiiliği'nden farklı gelişti.
t: 953 yıl önce türkler'in sultan alparslan önderliğinde kazandığı büyük zafer ancak şöyle de bir durum var, o dönem alparslan'ın esas hedefi anadolu değildi. selçuklular halifeyi şiilikten kurtaranlar olarak öne çıkmışlardır, o dönemki iddiaları sünniliğin hamiliği idi. bu doğrultuda büveyhiler'e son vermişler ve yeni hedef olarak şii fatımileri belirlemişlerdi, dolayısıyla esas hedefleri mısır'dı ancak malazgirt'ten bir iki yıl sonra alparslan'ın şehit edilmesi, oğlu melikşah döneminde de ekseriyetle bayındırlık faaliyetlerinin görülmesi, melikşah'tan sonra ise neredeyse devletin yıkılışına kadar kesilmeyen selçuklu hanedanı içerisindeki güç mücadeleleri yüzünden bu mısır seferi hiç gerçekleşmedi.
devamını gör...
11.
islam coğrafyasına yapılan haçlı seferlerini bitirmiştir.
adı büyük, şanı büyük sultan alparslan'ın ruhu şad olsun.
adı büyük, şanı büyük sultan alparslan'ın ruhu şad olsun.
devamını gör...
12.
malın biri kahvede duyduklarını burada yazıyor. salak olduğu için onuda yanlış yazıyor. selçuklu yıkıldı gitti ne demek farkında değil. hanedan yıkılabilir millet burada duruyor.
osmanlı'da yıkıldı. t.c. kurulduğunda bu millet uzaydan mı geldi?
osmanlı'da yıkıldı. t.c. kurulduğunda bu millet uzaydan mı geldi?
devamını gör...