1.
amerikalıların inandıkları bir başka saçmalıktır.
türkçeye “aşikar kader” olmak çevirebileceğimiz bu ifadeye göre amerika birleşik devletleri amerika kıtalarına yayılmaya yazgılıdır ve bu görev onlara tanrı tarafından verilmiştir.
bu bir motivasyon yöntemi olarak anlamlıdır, en azından mantıklı bir düzleme oturtulabilir ancak insanların bu fikre gerçekten inanması bağnazlığın sadece ortadoğu toplumlarına özgü olmadığının en büyük göstergesidir.
bu aşikar kader mantığına göre amerika birleşik devletleri tıpkı kuzey amerika’daki yerlilere yaptığı gibi kuzey amerika’nın kalanına ve güney amerika’ya da özgürlük ve demokrasi götürmek için tanrı tarafından görevlendirilmiş bir topluluktur.
amerika birleşik devletleri de 1845 yılında ortaya atılan ve büyük oranda kabul gören bu fikre dayanarak neredeyse iki yüz yıldır kendisine fazla gelen demokrasiyi sadece amerika kıtasına değil tüm dünyaya taşımaya çalışmaktadır ama genellikle petrolü bol olan ya da stratejik önemde olan yerlere.
görevini yerine getirirken bazen ülke içinden gelen çatlak sesler duysa da amerika birleşik devletleri göklerden gelen karara karşı çıkmayı düşünmemiştir bile.
aşikar kaderlere karşı çıkmak belli ki kimsenin elinden gelmiyor, alnımıza ne yazıldıysa o!
türkçeye “aşikar kader” olmak çevirebileceğimiz bu ifadeye göre amerika birleşik devletleri amerika kıtalarına yayılmaya yazgılıdır ve bu görev onlara tanrı tarafından verilmiştir.
bu bir motivasyon yöntemi olarak anlamlıdır, en azından mantıklı bir düzleme oturtulabilir ancak insanların bu fikre gerçekten inanması bağnazlığın sadece ortadoğu toplumlarına özgü olmadığının en büyük göstergesidir.
bu aşikar kader mantığına göre amerika birleşik devletleri tıpkı kuzey amerika’daki yerlilere yaptığı gibi kuzey amerika’nın kalanına ve güney amerika’ya da özgürlük ve demokrasi götürmek için tanrı tarafından görevlendirilmiş bir topluluktur.
amerika birleşik devletleri de 1845 yılında ortaya atılan ve büyük oranda kabul gören bu fikre dayanarak neredeyse iki yüz yıldır kendisine fazla gelen demokrasiyi sadece amerika kıtasına değil tüm dünyaya taşımaya çalışmaktadır ama genellikle petrolü bol olan ya da stratejik önemde olan yerlere.
görevini yerine getirirken bazen ülke içinden gelen çatlak sesler duysa da amerika birleşik devletleri göklerden gelen karara karşı çıkmayı düşünmemiştir bile.
aşikar kaderlere karşı çıkmak belli ki kimsenin elinden gelmiyor, alnımıza ne yazıldıysa o!
devamını gör...
2.
abd'yi bir okyanustan öbürüne genişletme projesidir ve başarılı da olmuştur. teksas'tan başlayarak pasifik kıyılarına kadar her yeri topraklarına katmış ve yerleşime açmıştır. kuzey amerika dışındaki genişlemenin manifest destiny ile pek de alakası yoktur. zaten o iş de büyük muhalefet görmüştür.
devamını gör...