markaların tek tip beden algısından çıkmaya başlamaları

giyim markalarının diye başlığı açma niyetindeydim fakat sınırlı karakter sorunundan dolayı olmadı.

evet son günlerde markaların reklamlarına dikkat kesildim. önüme çıkan modellerin vücutlarında hep alışık olduğumuz ölçülere sahip olmadıklarını fark ettim.
bazen büyük beden bir model bazen kısa boylu bazen ise sivilceli bir yüze sahip modeller görüyorum ve bu beni mutlu ediyor.
ilk gördüğümde şaşırmıştım. hiç alışık değiliz böyle şeylere. giyim markalarının insanlara kabul ettirdikleri belli bir vücut yapısı var çünkü.
sıfır beden, bir gram yağa sahip olmayan genç kadınlar, kaslı erkekler. yüzlerinde bir nokta bile yok. oysa çoğu fotoğraf sahte. bunu herkes biliyor ama yine de kanmak istiyoruz sanırım. fotoğrafların üstünde oynandığını bile bile yine de "hmm bu marka önüme bu giysiyi bu bedene sahip bir insanın üzerinde tanıtmışsa o zaman 'ideal' beden yapısı budur." demişizdir yıllarca.
yeni özgürlükçü ve kapsayıcı bir dünya düzeninde x vücut yapısına sahip olmayan, olamayan veya olmak istemeyen insaların seslerinin daha çok çıkması, daha görünür ve farkındalıklarının daha yüksek olması markalarının satış politikalarına etki ettiğini düşünüyorum. sonuçta her şey tercih edilmek için.

son bi kaç senedir yaygınlaşan sevindirici durum.
body positivity harika bir şey, farklı bedenlerin görünürlüğü de öyle. ama bunu pr için, şu an popüler olan bu diye yapan ve insanın kendi bedeniyle barışıp onu kucaklamasının içini boşaltan algıyı yine de desteklemiyorum.

abi o değil de, slim fiti çıkarana ayağım girsin. hazır söz hakkı doğmuşken deklare etmek istedim...

victoria’s secret bile ayak uydurdu ise gerçekten bir değişimden bahsedilebilir.

(bkz: günaydın)
(bkz: çirkinin estetiği)

çünkü bu işten fast food restoranları zarar ediyor. son zamanlarda kadınlar victoria secret modelleri gibi olmak için çok çaba harcıyor. spor ve diyet yapıp fast fooddan uzak duruyor. bu da kaç 100 milyar dolarlık sektöre darbe vuruyor. yani kimsenin sizi düşündüğü falan yok. iraden varsa git kilo ver. kimin kaç kg olduğu kendisini ilgilendirir ama fazla kilonun pozitif bir tarafı falan yok.

biz büyüdük ve kirlendi dünya...

valla açıkçası, gereken bir değişim ve etkileşimdi. insanlar tvde, internette, reklamlarda bilumum medya ortamında, böyle kadın ve erkekleri görüp üzülmenin de ötesinde reelde böyle insanlara garez geliştiriyordu. kimseyle bir probleminiz yoktur mesela ama tanımadığınız biri, sırf görüntünüzden dolayı size sinir olabiliyordu. ve bir anda, tanımadığınız bir sürü antifanınız oluveriyordu. kimse aynaya bakıp da: ulan bendeki dudaklar da onda yok, benim bacaklarım daha bi hoş demiyor, iltifatı hep başkasından bekliyor hatta aksine tutup size sarıyordu. esasında bu algıyı kişinin, bu tür reklam yahut ekran yüzleri olmadan kendisinin yıkması lazımdı ama olsun. bu da bir adımdır. hem de insanlık adına atılmış büyük bir adımdır diyebiliriz.

beden aralığı geniş ama boyu hesaba katmamışlar. petite diye bir şey var yabancı ülkelerde türkiyede hala yok halbuki boy ortalaması kısa olan ülkeyiz. her pantolonu ve elbiseyi kısaltmaktan gına geldi.