marmelat

genellikle kızılcık vb. meyvelerden yapılan püre.

yeryüzünde reçel kadar güzel bir şey varken marmelat ancak reçelin fragmanı olabilir.

bana saf mutluluğu çağrıştıran kelime. tereyağlı ekmek dilimi üzerine sürülen kayısı marmelatı beni çocukluğuma götürür.

italyan bir arkadaşım anlatmıştı. queen mary zamanında bir kafile ziyarete gidiyor. sebzeler, meyvelerle birlikte. fakat bir türlü mary bunları kabul etmiyor. sonra öğreniyorlar ki kraliçe hastaymış. ' mary e malade!' diye haber yayılıyor. yanlarında getirdikleri portakalları pişiriyorlar. saray inanılmaz güzel kokuyor. herkes 'bu nedir?' diye soruyor. cevaplar hep mary hastaymış diye başlıyor ya, 'mary e malade', pişen şeyin adı 'marmalade' olarak kalıyor. biz de marmelat diyoruz.
ne kadar doğru bilmiyorum ama çok hoş hikaye.

ayva marmelatina bayılırım..

genellikle mayhoş bir tadı olur.
kahvaltıda yenmesi zevklidir.

yetenek sizsiniz türkiye yarışmasında herkesin sevgisini kazanan kukla...
çiğdem dağtekin'in vantrologluğunu öne çıkartan şirincik...

hastası olduğum reçel posası. uzun uzun yazmayacağım; kadın olsaydım başıma neçe işler açardı kim bilir. çok seviyorum seni marmelat. reçel senin tırnağın olamaz.

çok büyük bir zaafım var bu arkadaşa. hiç ayırt etmem. kayısı favori, erik plase. kız olsaydım başıma işler açardı. annem çok güzel marmelatlar yapmış bize gidelim mi diyene ağzımı yaya yaya olurrr derdim kurbanlık koyun gibi.

reçelin düşünceli ve halden anlayan hali,alçak gönüllü püre.
burada önemli olan şeker oranı ve meyve seçimi,özellikle bol pektinli meyveler hem daha kolay kıvam tutar hem de marmelatın doğasına daha çabuk uyum sağlar.
(bkz: kızılcık)
çilek,kiraz gibi pektin oranı az meyveler reçel için daha uygundur ama illa marmelat yapmak istiyorsanız içine biraz elma rendesi kıvam desteği sağlayacaktır.
not; bu tanım sabah pazar kahvaltısı hayali üzerine yazılmıştır.

(bkz: atanamamış reçel)

reçele kıyasla meyvenin kabukları da beraberinde pişirilir ve kıvamı daha koyudur.